Konuşulması zordur, anlatılması zordur.
Akıl almaz, yürek dayanmaz yaşananlara.
“Nasıl olur?” şaşkınlığı ve ardından gelen öfke paramparça etmek ister bu vahşeti bir can’a yaşatanları…
İnsan tecavüzleri yetmezmiş gibi hareket eden her canlıya tecavüz eder oldular artık.
Yaradılış olarak her canlının kendi cinsine göre dizayn edildiğine aldırmadan üstelik.
Bebekler, çocuklar, yaşlılar, hayvanlar ve kendisini tahrik eden her girinti onlar için hayvanî şehvetlerini söndürme aracı.
Kendinden güçsüzleri tercih etmesinin sebebi var elbet; onlar suskundurlar, konuşamazlar.
Konuşacak olanlar ise canı alınarak susturulurlar.
Lakin beden bu, rahat durmuyor. Seri üretim devam ettiği sürece kendisine sürekli yeni kurbanlar arıyor. Ne insan dayanıyor hastalıklı zihniyete, ne hayvan..
Sosyal medya “kedi-köpek tecavüzleri” haberleriyle dolu. Paramparça olmuş cinsel uzuvlarının yanında işkence edilip, kolları bacakları kırılmış, karınları deşilmiş, kulakları kesilmiş biçarelerin…
Canları yanıyor, diyemiyorlar.
Bakışları acz içinde…
Görmediğimiz yerlerde neler olduğunu ise hiç bilmiyoruz.
Hayvancılığın yapıldığı köylerde küçükbaş büyükbaş ayırmadan hayvandan kendisine manita yapan, hormonu başına vurmuş ve pusulasını şaşırmış insanların hikâyeleri anlatılır orda burda.
Yaradılış olarak her canlı kendi cinsine göre dizayn edilmiş demiştim ya az evvel; her canlının da bir erkeği, bir de dişisi var malum.
İnsan olan her erkeğin eşi kadın, her kadının eşi de bir erkek nihayetinde.
Normal olan; her yönden birbirini tamamlayan cinslerin alakalarının birbirlerine olması.
Bir zürafanın bir tavşana musallat olmaması mesela.
Ya da bir su aygırının serçe kuşuyla muhabbet sınırlarını zorlamaması.
Hele de içlerinde en akıllı denilen insanoğlunun ayırım yapmaksızın her canlıya sevdalanmaması…
Da;
Ne mümkün.
Hayvan kendisinin farkında, insan değil…
Sosyolojik olarak enine boyuna araştırılıp ona göre bir sosyal politika izlenmesi gereken bir durum olmasına rağmen; gittikçe daha baskılanan, daha yasaklanan, daha muhafazakârlaştırılan toplumun her gün daha fazla çığırından çıkmasına kimse ses etmiyor.
Taciz, tecavüz, şiddet, cinayet gündelik sıradan haberler sanki.
İpi üzerinde bırakılan kapılarının olduğu mütevazı evlerden, onlarca güvenlik elemanlarıyla, her köşeye yerleştirilen kameralarla, hassas alarmlarla adeta tam donanımlı bir hapishaneye dönüşmüş “akıllı” evlerde yaşıyoruz şimdi.
Korku öyle büyük ki;
Aracımızın kapıları her daim kilitli.
Kelalaka yanımıza yaklaşan herkes potansiyel manyak.
Issız ve boş sokaklar potansiyel suç mekânı.
Giyim kuşam hep dozunda.
Tavır davranış hep ayarında.
Hep defans, hep defans, hep defans.
Korkunun ecele faydası varmış gibi…
Peki ya tecavüze uğrayan hayvanın suçu ne?
Ne tayt giyer, ne dekolte verir, ne işmar eder, ne göz süzer.
Şuh kahkaha attı desen, atsa zaten kaçacak delik ararsın.
Yani arkadaş, söyleyecek sözün, tutunacak dalın yok.
Nefsine hakim değilsin, o kadar!
Bedenin ile bilincin arasına sıkışıp kalmışsın.
Biri diyor “Kalk gidelim”, sen de demiyorsun ki “Tamam ama nereye?”…
İnsanca davranmayı zamanında öğrenmemişsin, şimdi de öğrenmeye niyet etmemişsin
Daha doğrusu “öğrenmeyi” öğrenmemişsin.
Ne yapalım biz şimdi sana?
Atış alanına mı girmeyelim senin, yoksa seni silahlarından mı edelim?
****
Her şeyi doğallığı içinde yaşamanın hazzına varsaydın oysa.
Doğayı olduğu gibi anlasaydın.
Önce kendini bir tanısaydın.
Sonra arkadaş olsaydın insanlarla, dost olsaydın, yar olsaydın
Ah bir de sevdalansaydın, aşık olsaydın…
Siz de hayvan sevenlerden misiniz? / 14 Ekim 2010
Siz de hayvan sevenlerden misiniz? / 14 Ekim 2010Hayvandan korkma, hayvan sevmeyen insandan kork! / 30 Eylül 2012Sokaklardaki bu hayvanlar toplansa... / 4 Ekim 2012Bütün hayvanlar çevreci, ya insanlar? / 5 Haziran 2013Doğanın tekerine çomak sokup durmayın! / 9 Mayıs 2014Susturamadığından korkar insan / 23 Ağustos 2014Hayvan kes(eme)me bayramı! / 30 Eylül 2014Hayvanı kendine benzetme, bırak! / 25 Ekim 2014Zürafa tavşana, su aygırı serçe kuşuna / 8 Aralık 2015Hayvana zulmeden zalimdir / 25 Şubat 2016Harambe'ı neden vurdunuz? / 8 Haziran 2016Kuyudan ders çıktı / 15 Şubat 2017Zulmün adı ET olmuş! / 6 Eylül 2018Kokuşizm! / 21 Aralık 2018
Tavşan Kaç! / 13 Ağustos 2019Aman avcı, vurma beni! / 5 Şubat 2019
Siz Niye Oturuyorsunuz? / 27 Ekim 2019Hayvan Hakları Yasası Nerede? / 23 Temmuz 2020Bu Ne Biçim Bir Bayram Yazısı! / 9 Temmuz 2022Had Safhada Vahşet Dönemi / 25 Kasım 2022
Hayvandan korkma, hayvan sevmeyen insandan kork! / 30 Eylül 2012
Sokaklardaki bu hayvanlar toplansa... / 4 Ekim 2012
Bütün hayvanlar çevreci, ya insanlar? / 5 Haziran 2013
Doğanın tekerine çomak sokup durmayın! / 9 Mayıs 2014
Susturamadığından korkar insan / 23 Ağustos 2014
Hayvan kes(eme)me bayramı! / 30 Eylül 2014
Hayvanı kendine benzetme, bırak! / 25 Ekim 2014
Zürafa tavşana, su aygırı serçe kuşuna / 8 Aralık 2015
Hayvana zulmeden zalimdir / 25 Şubat 2016
Harambe'ı neden vurdunuz? / 8 Haziran 2016
Kuyudan ders çıktı / 15 Şubat 2017
Zulmün adı ET olmuş! / 6 Eylül 2018
Kokuşizm! / 21 Aralık 2018
Tavşan Kaç! / 13 Ağustos 2019
Tavşan Kaç! / 13 Ağustos 2019
Aman avcı, vurma beni! / 5 Şubat 2019
Siz Niye Oturuyorsunuz? / 27 Ekim 2019
Hayvan Hakları Yasası Nerede? / 23 Temmuz 2020
Bu Ne Biçim Bir Bayram Yazısı! / 9 Temmuz 2022
Had Safhada Vahşet Dönemi / 25 Kasım 2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder