2013 yılında kurulan Ata Lions Derneği, Aslanlar Kulüp'te düzenlediği gecede Atatürk Araştırmacısı İlknur Kalıpçı dans ve müzik ekibi eşliğinde gerçekleştirdiği sunum ile laikliğin kabûlünün 77. yılını kutladı.
Bursa Aslanlar Club' de, Ata Lions Kulübü'nün ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinliğe Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz, Osmangazi Belediye Başkan Vekili Muhsin Özlükurt, Nilüfer Belediye Başkan Vekili Adil Karakaya, Lions 118-K Yönetim Çevresi Genel Yönetmen 1'inci Yardımcısı Nejat Yahya, Ata Lions Kulübü Başkanı Avni Bayramoğlu ve Lions 118-K Yönetim Çevresi 'ne bağlı birçok kulübün başkanları ve üyeleri katıldı.
Bursa Ata Lions Kulübü Başkan Avni Bayramoğlu'nun açılış konuşmasıyla başlayan gece İlknur Kalıpçı'nın coşkulu sunumuyla devam etti.
Atatürk'ü bilinenin kalıpların dışına çıkarak ve farklı yanlarına değinerek anlatan Kalıpçı, "Artık Atatürk'ü anmayı bırakıp anlamaya başlayalım" dedi.
Bursa Ata Lions Kulübü Başkan Avni Bayramoğlu'nun açılış konuşmasıyla başlayan gece İlknur Kalıpçı'nın coşkulu sunumuyla devam etti.
Atatürk'ü bilinenin kalıpların dışına çıkarak ve farklı yanlarına değinerek anlatan Kalıpçı, "Artık Atatürk'ü anmayı bırakıp anlamaya başlayalım" dedi.
Doğumunun yüzüncü yılında 152 üyeli UNESCO'nun üyelerinin imzasıyla "Eşi Olmayan Devlet Adamı" payesi verilen Atatürk'ün yurt dışında gördüğü büyük saygıyı birçok örneklerle anlattı.
Atatürk'ün çevreci yanına özellikle dikkat çeken Kalıpçı, 1980'den sonra her yılın 5 Haziran'ında kutlanan Çevre Günü'nü 25 Mayıs 1933'de ilk kez Atatürk'ün kutladığını anlatıyor. Çankaya'da yol üzerindeki iğde ağacına selam verişini, ağacın kesilmesinin ardından döktüğü gözyaşlarını, Yalova'daki Köşk'ü dallarıyla taciz eden çınar ağacının kesilmemesi için köşkü raylar üzerinde 4 metre yürüterek ağacın kesilmesini engellemesini, Atatürk Orman Çiftliği'nin kuruluş öyküsünü ve buradaki Çevre Günü kutlamalarını anlatıyor.
Kesilen iğde ağacının yerine dikilen kulübeyi anlatırken "Keşke üniversite yıllarında bizleri tatile Antalya'ya götüreceklerine o kulübenin olduğu yere götürmüş olsalardı. Şimdi hepimiz çevre bilinci gelişmiş insanlar olacaktık." diyor Kalıpçı.
Atatürk Orman Çiftliği ile ilgili bir anı eklemeyi de ihmal etmiyor. Çiftlik Ata'nın kendi mülkü. Fakat gün geliyor burayı adamın biri ekip biçmeye kalkıyor. Ata da gidip soruyor "Niye kendi arazin olmayan yerde ekin ekiyorsun?" diye. Adamın cevabı "Sen benim babam değil misin. Burası da babamın arazisi" oluyor. Atatürk: "Bir oğlumuz daha oldu" diyerek çiftçiye el veriyor..
Kesilen iğde ağacının yerine dikilen kulübeyi anlatırken "Keşke üniversite yıllarında bizleri tatile Antalya'ya götüreceklerine o kulübenin olduğu yere götürmüş olsalardı. Şimdi hepimiz çevre bilinci gelişmiş insanlar olacaktık." diyor Kalıpçı.
Atatürk Orman Çiftliği ile ilgili bir anı eklemeyi de ihmal etmiyor. Çiftlik Ata'nın kendi mülkü. Fakat gün geliyor burayı adamın biri ekip biçmeye kalkıyor. Ata da gidip soruyor "Niye kendi arazin olmayan yerde ekin ekiyorsun?" diye. Adamın cevabı "Sen benim babam değil misin. Burası da babamın arazisi" oluyor. Atatürk: "Bir oğlumuz daha oldu" diyerek çiftçiye el veriyor..
Kalıpçı: "Atatürk Kültür Antropoloğu unvanı alacak kadar iyi bir şair, İznik'teki 4. Kapıyı bulacak kadar iyi arkeologdur.
Çocukluğunda eline geçen her 2 liradan 1'ini kitaba vermiş, edebiyata düşkün iyi bir okuyucudur.
Yanlış oynanan bir vodvil'i fark edecek kadar sahne sanatlarına hakim, geç kaldığı tiyatroda oyunu başlatan Muhsin Ertuğrul'u bu davranışından dolayı kutlayacak kadar sanata saygılı. Ve Türkiye'de resim sergisi açan ilk kişidir.
Masasında yalaka istemeyen Atatürk'ün sofrasında oturmak ve o masadaki sohbetler sayesinde kendisinin rahle-i tedrisinden geçmek her kula nasip olmaz.
Müziğe alakasını milli duygularıyla birleştirerek 27 yaşındaki genç Adnan Saygun'a Türk Müziğini batıda tanıtmak için görev veriyor ve "Biz nasıl batı ezgilerini dinliyorsak onlar da bizim ezgilerimizi dinlesinler" diyor. Türk milletinin dünyada sanatıyla da söz sahibi olmasını istiyor ve bunda başarılı oluyor.
Esprili yanları zengin. Türk milletinin yüzünü güldürdüğü için kendisine Mark Twain nişanı verilmiş, "Siz diktatör müsünüz?" diye soran bir gazeteciye, "Diktatör olsam sen bu soruyu soramazdın" diyecek kadar demokrat, sinema sanatına da hakim, dans sanatına da. Vals de biliyor, tango da, zeybek de..." diyor.
Atatürk'ün 2 şubat 1938'de Bursa'da katıldığı Son Balo anısına geceye katılan dansçılar bizlere bir vals ve Ata'nın vasiyetine istinaden özel bir zeybek sunuyorlar.
Çocukluğunda eline geçen her 2 liradan 1'ini kitaba vermiş, edebiyata düşkün iyi bir okuyucudur.
Yanlış oynanan bir vodvil'i fark edecek kadar sahne sanatlarına hakim, geç kaldığı tiyatroda oyunu başlatan Muhsin Ertuğrul'u bu davranışından dolayı kutlayacak kadar sanata saygılı. Ve Türkiye'de resim sergisi açan ilk kişidir.
Masasında yalaka istemeyen Atatürk'ün sofrasında oturmak ve o masadaki sohbetler sayesinde kendisinin rahle-i tedrisinden geçmek her kula nasip olmaz.
Müziğe alakasını milli duygularıyla birleştirerek 27 yaşındaki genç Adnan Saygun'a Türk Müziğini batıda tanıtmak için görev veriyor ve "Biz nasıl batı ezgilerini dinliyorsak onlar da bizim ezgilerimizi dinlesinler" diyor. Türk milletinin dünyada sanatıyla da söz sahibi olmasını istiyor ve bunda başarılı oluyor.
Esprili yanları zengin. Türk milletinin yüzünü güldürdüğü için kendisine Mark Twain nişanı verilmiş, "Siz diktatör müsünüz?" diye soran bir gazeteciye, "Diktatör olsam sen bu soruyu soramazdın" diyecek kadar demokrat, sinema sanatına da hakim, dans sanatına da. Vals de biliyor, tango da, zeybek de..." diyor.
Atatürk'ün 2 şubat 1938'de Bursa'da katıldığı Son Balo anısına geceye katılan dansçılar bizlere bir vals ve Ata'nın vasiyetine istinaden özel bir zeybek sunuyorlar.
Atatürk'ün bizlere sadece asker ve devlet adamı olarak tanıtıldığını, insan yanının yeterince anlatılmadığını söylüyor İlknur Kalıpçı. Yıllardır mücadele içinde olduğumuz dış güçlerin bize,ayağa kalkmayacak kadar destek, yere düşmeyecek kadar köstek olduğunu söylemeden de geçmiyor.
Diğer ülkelerde olduğu gibi üzerinde yaşadığımız coğrafyamız ülke tarihimizin de belirleyicisi...
Sunum esnasında üyelere Atatürk'ün en sevdiği çiçek olan Kırmızı Karanfil ile Dünya Nebatat Dairesi tarafından adı konulan Atatürk Çiçeği ve Atatürk kaşesi hediye edildi. Yemekler de Atatürk'ün sevdiği yemeklerden seçilmişti.
Gecenin sonunda İlknur Kalıpçı'ya Ata Lions Başkanı Avni Bayramoğlu tarafından plaket sunularak teşekkür edildi ve gece sohbetlerle nihayetlendi.
Gecenin sonunda İlknur Kalıpçı'ya Ata Lions Başkanı Avni Bayramoğlu tarafından plaket sunularak teşekkür edildi ve gece sohbetlerle nihayetlendi.
İlknur Güntürkün Kalıpçı kimdir?
1974 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Tarihi Bölümü'nü bitirerek aynı bölümde asistanlığa başlamıştır. Daha sonra meslek hayatına lisede felsefe öğretmeni olarak devam eden Kalıpçı 1985 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'nın düzenlediği Atatürkçülük eğitimini tamamlamış ve yaptığı çalışmalar nedeniyle 1996 yılında T.C Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Başkanlığı Haberleşme Üyeliğine seçilmiştir. 17 senedir yaptığı araştırmaları, yurt içi ve yurt dışı pek çok merkezde uyguladığı bir metotla konferanslar halinde sunmaktadır. Pek çok ödül sahibi olan Kalıpçı'nın Atatürk ve Türk Kadını', Atatürk ve Eğitim', Atatürk ve Politika', Atatürk Basın ve Bursa' konulu kitapları bulunmaktadır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder