28 Şubat 2016 Pazar

Bursa'da bir Şef; Masis Aram Gözbek

"Uyumam lazım, uyuyamıyorum." diyen birisine; "Uyumam lazım dedikçe uyuyamaz insan, uyumamam lazım demeyi deneyin bir de" der halden anlayan bir insan değil mi?
Anlar ki kişinin sabah erken uyanması lazımdır ve o yüzden de erken uyuması lazımdır.
Ah ama o uyku, beklersin gelmez, istemezsin başından gitmez.

Boğaziçi Caz Korosu Şefi Masis Aram Gözbek'in cumartesi gecesi yaşadığı uykusuzluğunun twitter üzerinden dile gelişi ile benim yine aynı kanaldan kendisine önerim idi girişte anlattığım.
Masis Aram 21 Şubat Pazar günü saat 14:00 itibariyle DMD Gençlik Korosu ve DMD Karma Koro ile ilk çalışmasını yapmak için Bursa'ya gelecek, Bursa'da bir hafta geçirecek ve bu bir haftada dört koro ile atölye çalışmaları yapacak, söyleşilere katılacak, 26 Şubat Cuma günü de çalışmalarının semeresi olarak "Dört Koro Bir Şef" konserini "Bir Şef" olarak yönetecekti.
Uykuyu böyle çağırması elbette ki normaldi.

Pazar günü Bursa'ya gelen Masis Aram'ın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlar sayesinde hızlı başlayan maratonunu ben de takip etmeye başladım.
Her gün sabah 10:00'larda başlayıp, gece 22:00'lere kadar uzanan çalışmalar epey yoğun geçiyordu.
Günler ve gün içindeki saatler bu dört koro arasında paylaşılmıştı. 
Dünya Müziği Derneği Karma Korosu,
Dünya Müziği Derneği Gençlik Korosu,
Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi Kızlar Korosu,
Uludağ Üniversitesi Çok Sesli Müzik Topluluğu (UÜ-ÇSMT)
,
Masis Aram Gözbek ile ayrı ayrı çalışıyordu...
Sosyal medyadan takip etmek kesmedi beni ve 24 Şubat Çarşamba günü Uludağ Üniversitesi Müzik Bölümü'nde yaptığı söyleşisine bizzat katıldım.
Söyleşinin ardından Uludağ Üniversitesi Çok Sesli Müzik Topluluğu ile yaptığı çalışmayı da izledim.
Topluluk başkanı Onur Kahvecioğlu'nun emekleriyle bir araya gelen "Topluluk" üyesi gençler ile Masis'in yaptığı bu çalışma, müzik çalışmasından ziyade "koro olma" çalışmasıydı.

Söyleşisinde de aynı şeyleri vurgulamıştı hep:
Birbirinin gözüne bakmak, birbirini tanımak, birbirini sevmek, birbirine saygı duymak, ekip olmak, çalışmaya hevesli olmak, çalışmayı sürekli kılmak için azimli olmak, sabırlı olmak, onurlu olmak, birlikte başarmak, güven duymak, sevgi ile davranmak, çok seslilik, ses çıkarmak, dinlemek, söylemek, tempo tutmak...
Benimse kendisinde en bariz gördüğüm;
Eğlenmek...

26 Şubat Cuma gecesi konser saatine dek 170 kişi ile bilfiil devam eden bu çılgın koşu, Uludağ Üniversitesi Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde gerçekleşen "Dört Koro Bir Şef Konseri" ile nihayetlendi ve korolar, şefleri Masis Aram yönetiminde izleyici karşısına geçti.
İlk olarak DMD Gençlik Korosu Şefi Levent Sezgin'in emekleriyle oluşan Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi Kızlar Korosu sahneye geldi. 
Sonra DMD Gençlik Korosu, ardından UÜ-ÇSMT ve son olarak da DMD Karma Koro ile söylendi eserler...
Bu buluşmanın mimarı olan Levent Sezgin korolarını Masis Aram'a teslim etmiş, ilk kez korolarını yönetmeden sadece dinliyordu.
DMD Karma Korosu şefi Gülnihal Gül ona keza...
U.Ü. Müzik Bölümü Başkanı Sezen Özeke ona keza...
Her parça ve her koro değişim arasında Masis Aram'ın samimi sohbetini dinledik keyifle. 
Boğaziçi Caz Korosu olarak yaptıkları çalışmaları, katıldıkları yarışmaları ve kazandıkları ödülleri, Bursa'da olmaktan duyduğu memnuniyeti, Üniversite'nin misafirhanesinde ağırlanışını, öğrenciler ile olan sıcak iletişimi, müzik, dünya, Türkiye, sanat ve hayat üzerine pek çok fikrini paylaştı bizlerle. 
"Şarkı söyleyelim.", "Birbirimizi dinlemeyi öğrenelim.", "Koro müziği bizi biraraya getirecek yegane şey." dedi sözlerinde.
Bu bir haftada Bursa'ya ne kadar alıştığını söylerken, önümüzdeki hafta tekrar geleceğinin müjdesini verdi.
En az Masis kadar Bursa da kendisine alışmıştı.
Yoksa, konserin sonunda aralarından bir türlü çıkamadığı sevgi yumağı başka nasıl anlatılırdı?

Konser, dört koronun birden sahnede yer alması ve Kerimoğlu Zeybeği'nin hep birlikte söylenmesiyle nihayetlendi.
Az evvel kendisinde en bariz gördüğüm özellik için "Eğlenmek" demiştim ya; 
Masis Aram Gözbek tüm bu anlattıklarımı yaparken hep 'çok eğleniyordu'.
Çünkü o bu işi tutkuyla seviyor ve aynı tutkuyla yapıyordu.
Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü'nü terk ederek müzik eğitimi almak için yön değiştirmiş ve önce Yıldız Teknik Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları, Kompozisyon Bölümü’nü kazanarak eğitim almaya başlamış, sonra bir yön daha değiştirerek Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Devlet Konservatuvarı Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Bölümü’nü kazanmış olması, çocukluğundan bu yana tutkun olduğu müziğin ardından gitmedeki kararlılığını gösteriyor.
Lakin minik bir sıkıntı var; Masis, başarıyla yürüttüğü şeflik çalışmalarından fırsat bulup da kayıtlı olduğu okuluna bir türlü gidememiş.
Masis Aram okuluna devam edemese de yaptığı işi ne kadar severek yaptığı gerek çalışmalar, gerekse konser esnasında yaydığı enerji ile bedeninin her zerresinden dışarıya taşıyor.
Önce kendisi dinliyor,
Önce kendisi söylüyor,
Önce kendisi dans ediyor,
Önce kendisi eğleniyor...
O eğlendikçe koronun performansı yükseliyor.
Koro yükseldikçe izleyiciler yükseliyor.
Ve böylece haz halka halka yayılıyor.
Böylece sanat, birleştirici gücünü bir kez daha ispat ediyor...

Konserden birkaç kayıt:



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder