23 Mayıs 2024 Perşembe

Bursa 'Dönüşüm'ün Pilot'u Olmaya Hazır

Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD)'ın BUSİAD Evi'nde düzenlediği, güneşli bir Bursa sabahında, açıkhavada gerçekleşen basın kahvaltısında, BUSİAD  Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, "Bursa ve Türkiye’nin Dönüşümü için 2024-2025 BUSİAD Çalışma Takvimi"nin sunumunu yaptı.

Konuşmasının başında geçen yıl kamuoyuyla paylaştıkları “Sanayi, Tarım ve Turizmle Gelişen Bursa” vizyon çalışmasının çok önemli bir etki yarattığını, özellikle de seçim sürecinde tüm adaylardan övgü aldıklarını söyleyerek, bu geri dönüşlerin verdiği güç ile hazırladıkları çalışma takvimini, oluşturdukları komitelerin temsilcileri eşliğinde anlattı.
2024-2025 çalışmasında "Sanayi, Tarım ve Turizmle Gelişme" üçlüsüne, "Yeşil, Dijital ve Toplumsal Dönüşüm" üçlüsü eklenmiş, mücadele altı kollu hale gelmişti.
BUSİAD  Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar
Nedir bu üçlü dönüşüm? 
Küçükkayalar'ın sözleriyle "Yeşil, Dijital ve Toplumsal Dönüşüm"; katma değeri yüksek teknolojiler kullanarak dijital dönüşümü başarmak, yenilenebilir enerji ve döngüsel ekonomi bilincini geliştirmek, Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyumlu, sürdürülebilir çalışmalar yapmak, yeşil dönüşümü hayata geçirmiş, merkezinde insanın olduğu bir anlayışla, eğitim, iş ve sosyal yaşamda fırsat eşitliğini sağlamak, özgür düşünce, girişimcilik ve toplumsal cinsiyet eşitliği odaklı politikalar uygulamak, kültür, sanat, spor ve sosyal sorumluluk projelerini çalışma hayatı ile bütünleştirerek toplumsal dönüşümü sağlamak. 
Bunun için de hep birlikte el ele vermek...
Küçükkayalar, 2024-2025 döneminde "üçlü dönüşüm" konusunda yapılacak çalışmaları, oluşturdukları Sektörel Komiteler, Destek Komiteleri ve Diğer Komiteler eşliğinde yapmayı planladıklarını söyledi. Uzmanlık ve çalışma grubu sorumlusu yönetim kurulu üyeleri söz alarak planladıkları çalışmalarını anlattılar.
Buğra Bey, 1960’larda organize sanayiye pilotluk yapan Bursa’nın, "Yeşil, Dijital ve Toplumsal Dönüşüm" için yine öncü rolü üstlenmeye hazır olduğunu söyledi ve "Sanayinin Pilotu Bursa, Dönüşümün Pilotu olmaya da hazır!" dedi...

PİLOT SANAYİ
60'ların başında Devlet Planlama Teşkilatı tarafından yaptırılan araştırmalar sonucu, sanayi bölgesi kurmak için Türkiye'deki en uygun şehrin Bursa olduğuna karar verilir ve Türkiye'nin ilk organize sanayi bölgesi olan Bursa Organize Sanayi Bölgesi (BOSB), 1961 yılında, Pilot Sanayi adıyla Mudanya Yolu üzerindeki Yalakçayır’da kurulur.
1980'lere gelindiğinde sanayi yükselişe geçer ve "daha çok üretim ve daha çok ihracat" anlayışı ile OSB'lerin sayısı hızla artar. Önceleri OSB'lerin kurulduğu alanlar "yeşil" anlayışla sorgulanmaz. Bir OSB'nin yerleşeceği yer için önemli olan nokta, üretime ve sevkiyata uygunluğudur. Zaman içinde; OSB'lerin hem verimli araziler üzerine kurulması hem de hava ve su kirliliğine sebep olması, yani sağladığı fayda ile verdiği zarar sorgulanmaya başlanır.

Sanayileşsek mi sanayileşmesek mi?
Elbette ki bu soruyu sormak için artık çok geç. Buhar makinasının icadı ile başlayan sanayileşme doğayı hızla fakirleştiriyordur. Sadece sanayi değil, tarım alanlarının imara açılması da doğaya aynı derecede zarar veriyordur. Malum, iş ve aş peşine düşerek kapağı büyük şehre atan insanlarla daha da büyüyen şehrin kalabalıklaşan nüfusuna yaşayacak yer lâzımdır. 
Gittikçe kalabalıklaşan Bursa, çareyi özellikle de batıya doğru yayılmakta bulur. Karacabey ve Mustafakemalpaşa ovasının cânım arazileri an be an betona teslim olur. 
Şimdi artık şehirlerin beton kutucuklarında yaşayan insanlar neredeyse birer fabrika kadar atık üretiyor. Kimyasal temizlik ürünleri, temizlik hastalığı ile gereksiz ve sınırsız elektrik ve su tüketimi, lavaboya dökülen yağ başta olmak üzere mutfak atıkları, tüketim çılgınlığına bağlı israf, dolaplarda bozulan ve çöpe giden gıdalar, toplu taşıma kullanmaktan kaçınma ile havaya salınan zehir, insan atıklarının başlıcaları. 
Kısacası, sanayi, insanlara tüketmesi için ürün üretiyor, insanlar yaşayabilmek ve sanayide ürettiklerini edinebilmek için sanayide çalışıyor, üreticiler de tüketiciler de hem üretirken hem de tüketirken neredeyse aynı oranda doğaya zarar veriyor.
Bundan en büyük "nasibi" dolaylı olarak yine insan alıyor. İnsanın temiz suya, temiz havaya, doğal gıdaya ulaşımı gittikçe zorlaşıyor. Bozulan iklimin yarattığı büyük felaketler ise o nasibi fersah fersah aşıyor...
O yüzden insan yeşilin ve mavinin kıymetini şimdi daha iyi anlıyor. Çünkü insan (şimdilik) biliyor ki uzay boşluğunda dönüp duran bu mavi gezegenden bir tane daha yok. 
Belki de Dünya'nın Mars olmadan önceki zamanlarındayız. Ki insan evladı olarak Mars'a gidip Dünya'dan izler arıyor ve gelecekte Mars'ta yaşayabilir miyiz araştırmaları yapıyoruz.
Şimdiye dek (insan dahli olmadan) beş kitlesel yok oluş yaşayan dünya, biz olsak da olmasak da altıncıyı da yaşayacak. Önemli olan dünya yüzünde kaldığımız kadar zararsız ve iyi yaşamak. Dünyanın sahibi değil, emanetçisi olduğumuzu anlamak.
Bir de buna ek olarak; çok eski dönemlerde  insan ömrünün 30'larda sonlandığını, bilim çağında ise gelişen teknolojiler ve toplumsal bilinç ile ömürlerin uzadığını unutmamak...
("2004 yılında dünyada ortalama yaşam süresi 67.3 iken, yüksek gelire sahip ülkelerde 78.8, orta gelire sahip ülkelerde 70.3, az gelire sahip ülkelerde ise 58.7'dir. Bunun yanında, beşerî gelişmişlik seviyesi yüksek olan ülkelerde 78, orta olan ülkelerde 67.3, az ülkelerde ise 45.8'dir." Kaynak için tıklayınız.)
O yüzden eskiden dünya nüfusu milyonlarla ifade edilirken şimdilerde rakam milyarları buluyor. O yüzden dünyanın doğal kaynakları yaklaşık 8 milyar insana yetmiyor. O yüzden sanayi ve endüstriyel üretim öne çıkıyor. O yüzden dünya daha çok kirleniyor.
Tam bir kısır döngü...

BUSİAD / Bursa Sanayici ve İşinsanları Derneği
1 Ağustos 1978 yılında, Anadolu' nun ilk, Türkiye' nin ikinci SİAD' ı olarak kurulan BUSİAD, gönüllü üyelik temeline dayanan bir Sivil Toplum Kuruluşu. Çatısı altında 299 üye, 244 firma mevcut. Derneğin, beşinci kuşaktan 2, dördüncü kuşaktan 4, üçüncü kuşaktan 30, ikinci  kuşaktan 62 üyesi var. Üyeler, otomotiv ve tedarik, tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon, turizm ve hizmet, metal, gıda ve tarım, inşaat, holding ve diğer alanlarda iş üretiyor. BUSİAD çalışmalarını Uzgörü, Özgörev ve Temel Değerler başlıkları altında yapıyor. 
Kurumların sosyal sorumluluk projelerinde yer almalarına önem veriyor. 
Toplumsal dönüşüm için:
- Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu Etkinlikleri (BUİKAD,GC, KALDER, Yeşim Tekstil)
- Aile İşletmeleri ve Kurumsallaşma, Ebeveynler ve Çocukları Toplantısı
- Kültür, Sanat ve Spor etkinliklerinin desteklenmesi
- BUSİAD Düşünce Kulübü, Felsefe Toplantıları
- Sevgi ve Eğitim Komitesi Etkinlikleri (ÇEK)
- Doğan Ersöz ve BUSİAD Başarı Ödülleri
- Deprem Öncesi Afet Yönetimi
- BUSİAD Çatı Katı Sohbetleri
- Genç BUSİAD Yapılanması etkinlikleri düzenliyor.
Ekonomik ve Sektörel Gelişim için;
- Çekirge Toplantıları
- İktisadi Yönelim Anketleri
- Makro Ekonomik Raporlar
- Küresel İlişkiler Etkinlikleri
- Ekonomik ve Sektörel Raporlar
- Bursa Kalite Sempozyumu ve Ödülleri (Bursa KALDER) çalışmaları yapıyor.

BUSİAD Yenileşim Ödülü
BUSİAD, Bursalı firmaları 2024 Aralık ayında gerçekleşecek olan 6. Yenileşim Ödül sürecine katılmaya çağırdı ve bu yıl 14’üncüsü gerçekleşecek olan 'Yenilikçilik ve Yaratıcılık Sempozyumu’nun sloganının "Gelecek için Dönüşüm" olduğunu söyledi. 
Kısa bilgi: 6. Yenileşim Ödülü için son başvuru tarihi 14 Haziran 2024 Cuma günü. Başvuru için gerekli bilgiler, www. busiad.org.tr adresinde mevcut.

Dijital Dönüşüm Komitesi, BUSİAD Başkan Yardımcısı Tuncer Hatunoğlu
Basın ve BUSİAD
Basın toplantısı sorularla ve cevaplarla sona erdi. Kestel Soğuksu'ya yapılmak istenen "İleri Teknoloji Sanayi Bölgesi", Bursa'daki tarım alanlarına yapılan fabrikalar, Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi TEKNOSAB, deprem gerçeği, Nilüfer deresi, eğitimsiz ve donanımsız göçün yarattığı mülteci çalışanlar, mülteci işverenler, ileride mülteci SİAD'ları... 
“Soğuksu projesi incelenmeli, tarım ve orman alanlarına dokunuyorsa oraya bir şey yapmamalı. Saydığımız dört alana dokunmayan yerlerde (Almanya gibi tekil sanayi bölgeleri olmalı) tekil fabrikalar olmalı. İş insanları Türkiye’ye açılmalı. Nilüfer’e yeni OSB yapılmamalı. Çalışma izni olan mülteci çalışır. Ramazan ayında düzenlediğimiz iftar programında, Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, depremde fabrikalar konusunu anlatmıştı. Bursa'da bazı fabrikalar hazırlıklarını çoktan yapmış. Nilüfer çayının artık Bursa'nın sorunu olmasından çıkmasını amaçlıyoruz."
Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof.Dr. Şerif Barış / 12 Mart 2024

Küçükkayalar, Bursa'daki 22 SİAD'dan biri olarak bu konularda çalışmalar yaptıklarını, projeler sunduklarını, ancak projeleri takip edemediklerini söyledi. Basın mensuplarının dikkat çektiği konuları not aldı.

Aslında, tepeden tırnağa her birey dünyayı ve hayatı idrak etmiş olsaydı takibe ve denetlemeye hiç gerek kalmazdı ya neyse. Çatışmalara bakınca, "Benden sonra tufan!" kafasının hâlâ daha kuvvetle hakim olduğunu görüyoruz. 
Tüm bu olumsuzluklara rağmen BUSİAD'ın yılmaksızın proje üretmesini saygıyla karşılıyoruz.


“Kent anayasası tüm taraflarla oluşmalı”
Buğra Küçükkayalar konuşmasında, geçen yıl hazırladıkları “Sanayi, Tarım ve Turizmle Gelişen Bursa” vizyon çalışmasını, o dönem Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'a sunduklarını, Aktaş'ın bu konu üzerine çok heyecanlandığını ve profesyonel bir ekiple incelediğini, yeni dönem Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'i de ziyaret edeceklerini ve çalışmalarını sunacaklarını söylemişti. 
BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, Başkan Yardımcısı Veda Girgin Eroğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri, Lale Yıldız, Zeynep Yıldız, Hüsamettin Çoban, BUSİAD Genel Sekreteri Erol Alakoç, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile
Basından izlediğim kadarıyla BUSİAD üyeleri Bozbey'i ziyaret etmişler ve Bozbey'e “Sanayi, Tarım ve Turizmle Gelişen Bursa” vizyon belgesini hatırlatarak, Bursa Çevre Düzeni Planı’na bu çerçevede destek olmaya hazır olduklarını söylemişler. Bozbey de bunun üzerine, “Bursa Anayasası olacak bu plana tüm kesimlerin katılımını önemsiyoruz. Kent anayasası tüm tarafların katılımıyla oluşmalı” demiş.
Küçükkayalar'ın dediği gibi; "Hep birlikte, el ele!"
23 Mayıs 2024 / C.E.Y.

Mutabık mıyız Bursa? / 23 Mart 2023

Volkan Karsan – FINANSGUNDEM.COM / Kazandıran Sohbetler
Türkay: Bursa'ya yeni sanayi bölgesi gerekmez, burası aynı zamanda tarım kenti / 9 Kasım 2022 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder