28 Aralık 2021 Salı

Allah sabır vermesin!

Allah sabır versin dersiniz ya. 
Demeyin. 
Vermesin...
Siz dileyince ve dilediğiniz de dileğinize amin deyince, Allah da verdikçe veriyor, verdikçe veriyor.
Biçare sabırlı sabrettikçe de her şey üzerine geliyor da geliyor.
Nasılsa sesi çıkmaz, nasılsa karşı koymaz, nasılsa karşısındakini üzmez, kırmaz...
Ya kendisi?
Taştan mıdır, çöpten midir, eften midir, püften midir?

Hey sen!
Bırak artık sessizliği.
Biraz da biraz da sen çıkart sesini.
Herkes bilsin artık sabretmeyeceğini ve ona göre tutsun elini-dilini.

Yaşadığın haklı haksız, yerli yersiz, itelenme-kakalanma-aşağılanma.
Sonuç?
Gittikçe birbirinden uzaklaşma,
Kutuplar misali soğuma,
Sonunda da kopma....
Derdini anlatmak için ağzını tek bir kez açtığında ise "trip" atmakla suçlanma.

Şikayet ediyorsan da etme;
Sabrederek, affederek, hoş görerek sen besleyip büyüttün o canavarı.
Senin canını yakmaktan canice zevk alan kişiye bu hazzı yaşattın yıllarca.
Bak sen izin verdiğin kadar lime lime ediyor seni.
Sen 'bir yudum sevgi diyorsun' ya, o duymuyor bile sesini.

Ha, hak ettiğine inanıyorsan ve ses etmiyorsan hak ediyorsundur.
O zaman sana diyecek lafımız yok.
Sabır dilemekten başka.
Ancak sakın ha sabrederken çatlama!

26 Aralık 2013 / C.E.Y.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder