Tekdiri geçelim, tokmağa gelelim!

Kötülükle baş edemiyor insan. Kötülüğü alıp içinde bir yerlere yerleştiremiyor. 

Etrafım ne yanımdan uzaklaştırabildiğim, ne içime sindirebildiğim, ne de unutabildiğim kötülüklerle sarılı.

Tam bu kadar da olmaz derken beş misli ile çıkıyorlar karşıma.

Ne yana dönsem vahşet!

Yapma o bebek!

Yapma o çocuk!

Yapma o kadın!

Yapma o genç!

Yapma o insan!

Yapma o ağaç!

Yapma o hayvan!

Yapma o su!

Yapma o hava!

Yapma, yapma, yapma, diye diye içim çürüdü artık.

Yapma, yapma, yapma dediklerim hiç mi insanlık taşımıyor?

Kim bunlar?
Nereden geldiler?

Nasıl ürediler?

Nasıl bu kadar vahşileştiler?

İnsanın damarlarının içindeki kan acır mı, acıyor işte.

İliğim kemiğin çekiliyor. 

Sesim kesiliyor, dilim tutuluyor.

"Biliyor musunuz?

Ben bu çağdan nefret ettim,

Etimle, kemiğimle nefret ettim..." demiş Cahit Zarifoğlu

Bir de Milenyum çağını görseydi...

Son günlerden sadece 3 haber ve bir türlü sonuçlanmayan bir davanın konusunu yazayım kısaca:

* Kırıkkale’de yaşayan Emine Bulut, 4 yıl önce boşandığı Fedai Baran tarafından kızının gözleri önünde öldürüldü.

* Konya'da, 3 çocuk annesi Tuba Erkol (37), 4 gün önce hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi Bekir Erkol (40) tarafından 20 yerinden bıçaklanarak, öldürüldü.

* Tekirdağ'da, 9 yaşından 18 yaşına kadar akrabası tarafından istismar edilen Emre, nisan ayında 26 yaşındayken intihar etti.

* 29 Mayıs 2018'de Ankara'daki bir plazanın 20’inci katından şüpheli bir şekilde düşerek ölen Şule Çet davası henüz nihayetlenmedi.

Böyle yüzlerce haber var medyada. 

Bir de haber olmadan, ortaya çıkmadan sarılıp dürülen ve ortadan kaldırılan kim bilir kaç mağdur var...

Yapma demek yetmiyor bunlara. Eğitim de kâr etmiyor.

Yapanın yanına yaptığını kâr bırakmayacaksın ki yapmamayı öğrensinler.

Başka yolu yok...

Terkîb-i Bend eserinde ne der Ziya Paşa:

"Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir; 
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir!"