3 Ağustos 2019 Cumartesi günü İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu'nun açılışını bizzat yaptım. Harmanlı köyünün yanından geçen otoyolun üzerindeki köprüye çıkarak duyurdum açtığımı da. Gazetelerden okuduğum kadarıyla otoyol ücret fiyatlarını da fısıldadım kulaklara yavaşça.
Onların tam olarak ne yapacağını bilmiyordum ama Türkiye tüm yolları ücretsiz yapabilecek kadar güçlü bir ülke olduğu için ben açtığım otoyolu ücretsiz yaptım. Canı istediği gibi geçsin vatandaşım dedim. Yakıt fiyatlarını da indirdim akabinde. Haydi dedim, gezin bakem. Tatile mi gidersiniz artık, özlediğiniz akrabalarınızı görmeye mi gidersiniz bilmem. Evde oturmayın, çıkın çıkın gezin, yeter.
Vazifemiz vatandaşa hizmet. Ötesi mi var?
4 Ağustos bir oldu, Sayın Cumhurbaşkanımız hem (henüz Navigasyon sistemine yansımamış olan) otoyolun, hem de (henüz tam anlamıyla hizmet veremeyen) Bursa Şehir Hastanesi'nin açılışı için Bursa'ya bir geldi, benim bedava yaptığım tüm geçişlere ücreti bir bindirdi, vallahi şaştım kaldım.
E biz geçemeyiz ama bu yollardan böyle Sayın Cumhurbaşkanım.
Biz geçemeyeceksek, pardon da, siz kime yaBDınız o zaman bu yolları böyle?
Çok güzel, ama 'Ama'sı var
Yol yapmak ve yolları kısaltmak çok güzel bir çalışma. İstanbul'dan yola çıkarak İzmir'e gitmek isteyen bir vatandaş 8,5 saat yerine 3,5 saat araba kullanacak, aradaki 5 saat kendine kalacak. Aracı 5 saat daha az hırpalanacak, yakıt gideri 5 saat daha azalacak. 'Ama'sı şu ki, sürücülerin ödediği otoyol bedeli ile kaşıkla verilen her lokma kepçeyle çıkartılacak.
Ne kadar?
İstanbul-İzmir Otoyolu geçiş ücretlerine göre otomobiller için İstanbul-İzmir arası geçiş ücreti (şimdilik) Osmangazi Köprüsü dahil toplam 256.3 lira oldu.
Sadece otomobil değil ki, hani bunun kamyoncusu, hani bunun TIR'ı, hani bunun otobüsü, ticarisi vesairesi vesairesi...
Her aracın ödeyeceği bedel (taşımacılık gideriyle) vatandaşa ayrıca yansıyacak takır takır. Bunlarla birlikte her şeyin ama her şeyin fiyatı artacak. Yap-İşlet-Devret modeli ile yapılan her işte olduğu gibi hizmeti kullanan-kullanmayan her vatandaşın hayatına yansıyacak.
Bu hizmet nedeniyle, gelirleri de artmadığı için, kemerlerinde sıkılacak delik kalmayan insanlar gidip kemerlerine yeni delikler açtıracak.
Avrupa ne yapıyor?
Bunu merak edip sorduğumda karşıma çıkan turistdegilgezgin sitesinde Avrupa otoyollarının ücretlendirme sistemi yazıyordu ince ince. Avrupa ülkelerinde bazı otoyollar ücretsiz, bazıları ücretli imiş. Ücretlendirmede iki farklı sistem varmış. Birincisi bizdeki gibi "kullandığın kadar öde" sistemi. Diğeri ise ön ödemeli vinyet (vignette) sistemi. Ödenecek rakamlar insanı donuna kadar soyan rakamlar değil.
Otobüse binelim
İstanbul'dan İzmir'e otobüsle gitsem ne kadar ödeyeceğim acaba diye sordum bir otobüs şirketine. 120 TL dedi. Farklı saat seçimine göre 115 TL de olur dedi. Zaman olarak da yolculuk 8 saat 55 dakika sürecek. Tabi bunun evden terminale ulaşımı, terminalden gidilecek yere ulaşımını da koyarsak 10 saati bulur.
Bursa'dan İzmir'e otobüs ile gitsem ne kadar ödeyeceğim ve ne kadar zaman harcayacağım dedim. Yolculuk olarak 5 buçuk saatini ve para olarak da 64 liranı alırım dedi. Farklı saat seçimine göre 60 liramı alabilirmiş. Terminale ulaşım işi yine aynı.
Uçağa binelim
İzmir'e İstanbul'dan uçakla gideyim desem, 1 saat 20 dakikamı ve 300+ liramı harcamam lazım. Sabiha Gökçen'den gidersem 10 dakika daha az zaman ve bir miktar daha az ücret ödeyeceğim. Bir de, malumunuz uçak bileti fiyatları erken alımlara göre farklılık gösteriyor.
Havaalanlarına ulaşmak için de ayrı bir zaman ve ayrı bir para harcayacağım, o da başka bir konu. Havaalanına kendi aracımla gitmişsem aracımı havaalanı otoparkının şefkatli kollarına bırakmak ise epey duygusal bir konu.
Otobüs ya da uçak yolculuğunda, 1 kişi üzerinden yaptığım hesapları en az 3 kişilik bir aile olarak yaparsanız her hâlükârda rakamlar da ona göre katlayacaktır haliyle.
Kâr-Zarar
Anladığınız üzere yapılan yolun bana sağlayacağı getiriyi bulmaya çalışıyorum. Şimdiye dek "daha az zaman, daha az yakıt, daha az yıpranma" olarak bulduğum sonuçlardan beni en ilgilendiren "yakıt" oldu ki o da ödeyeceğim otoyol ücretiyle kafa kafaya çakıştı. Zaten satın alma gücü açısından akaryakıtın en pahalı olduğu ülkelerden birinde yaşıyoruz. Yakıt bedeli 5 saatlik azaldı diye sevinirken, o bedel gitti hesaba "geçiş ücreti" olarak yansıdı.
Bu arada şunu da söylemeden geçmeyelim, yol yapılırken pek çok verimli arazi istimlâk edildi ve istimlak edilen arazilerin bazılarının bedelleri ahaliye hâlâ tam olarak ödenmedi.
Kime yaradı?
Şöyle soralım o zaman;
Bu iş bana yaramadıysa, bu iş sana yaramadıysa, bu iş ona-buna-şuna yaramadıysa, peki ama kime ve kimlere yaradı?
Of, anladıysam A’Râb olayım!!
En iyisi ben artık bir yere kıpırdamayayım, kırıp dizimi evimde oturayım...
Onların tam olarak ne yapacağını bilmiyordum ama Türkiye tüm yolları ücretsiz yapabilecek kadar güçlü bir ülke olduğu için ben açtığım otoyolu ücretsiz yaptım. Canı istediği gibi geçsin vatandaşım dedim. Yakıt fiyatlarını da indirdim akabinde. Haydi dedim, gezin bakem. Tatile mi gidersiniz artık, özlediğiniz akrabalarınızı görmeye mi gidersiniz bilmem. Evde oturmayın, çıkın çıkın gezin, yeter.
Vazifemiz vatandaşa hizmet. Ötesi mi var?
4 Ağustos bir oldu, Sayın Cumhurbaşkanımız hem (henüz Navigasyon sistemine yansımamış olan) otoyolun, hem de (henüz tam anlamıyla hizmet veremeyen) Bursa Şehir Hastanesi'nin açılışı için Bursa'ya bir geldi, benim bedava yaptığım tüm geçişlere ücreti bir bindirdi, vallahi şaştım kaldım.
E biz geçemeyiz ama bu yollardan böyle Sayın Cumhurbaşkanım.
Biz geçemeyeceksek, pardon da, siz kime yaBDınız o zaman bu yolları böyle?
Çok güzel, ama 'Ama'sı var
Yol yapmak ve yolları kısaltmak çok güzel bir çalışma. İstanbul'dan yola çıkarak İzmir'e gitmek isteyen bir vatandaş 8,5 saat yerine 3,5 saat araba kullanacak, aradaki 5 saat kendine kalacak. Aracı 5 saat daha az hırpalanacak, yakıt gideri 5 saat daha azalacak. 'Ama'sı şu ki, sürücülerin ödediği otoyol bedeli ile kaşıkla verilen her lokma kepçeyle çıkartılacak.
Ne kadar?
İstanbul-İzmir Otoyolu geçiş ücretlerine göre otomobiller için İstanbul-İzmir arası geçiş ücreti (şimdilik) Osmangazi Köprüsü dahil toplam 256.3 lira oldu.
Sadece otomobil değil ki, hani bunun kamyoncusu, hani bunun TIR'ı, hani bunun otobüsü, ticarisi vesairesi vesairesi...
Her aracın ödeyeceği bedel (taşımacılık gideriyle) vatandaşa ayrıca yansıyacak takır takır. Bunlarla birlikte her şeyin ama her şeyin fiyatı artacak. Yap-İşlet-Devret modeli ile yapılan her işte olduğu gibi hizmeti kullanan-kullanmayan her vatandaşın hayatına yansıyacak.
Bu hizmet nedeniyle, gelirleri de artmadığı için, kemerlerinde sıkılacak delik kalmayan insanlar gidip kemerlerine yeni delikler açtıracak.
Avrupa ne yapıyor?
Bunu merak edip sorduğumda karşıma çıkan turistdegilgezgin sitesinde Avrupa otoyollarının ücretlendirme sistemi yazıyordu ince ince. Avrupa ülkelerinde bazı otoyollar ücretsiz, bazıları ücretli imiş. Ücretlendirmede iki farklı sistem varmış. Birincisi bizdeki gibi "kullandığın kadar öde" sistemi. Diğeri ise ön ödemeli vinyet (vignette) sistemi. Ödenecek rakamlar insanı donuna kadar soyan rakamlar değil.
Otobüse binelim
İstanbul'dan İzmir'e otobüsle gitsem ne kadar ödeyeceğim acaba diye sordum bir otobüs şirketine. 120 TL dedi. Farklı saat seçimine göre 115 TL de olur dedi. Zaman olarak da yolculuk 8 saat 55 dakika sürecek. Tabi bunun evden terminale ulaşımı, terminalden gidilecek yere ulaşımını da koyarsak 10 saati bulur.
Bursa'dan İzmir'e otobüs ile gitsem ne kadar ödeyeceğim ve ne kadar zaman harcayacağım dedim. Yolculuk olarak 5 buçuk saatini ve para olarak da 64 liranı alırım dedi. Farklı saat seçimine göre 60 liramı alabilirmiş. Terminale ulaşım işi yine aynı.
Uçağa binelim
İzmir'e İstanbul'dan uçakla gideyim desem, 1 saat 20 dakikamı ve 300+ liramı harcamam lazım. Sabiha Gökçen'den gidersem 10 dakika daha az zaman ve bir miktar daha az ücret ödeyeceğim. Bir de, malumunuz uçak bileti fiyatları erken alımlara göre farklılık gösteriyor.
Havaalanlarına ulaşmak için de ayrı bir zaman ve ayrı bir para harcayacağım, o da başka bir konu. Havaalanına kendi aracımla gitmişsem aracımı havaalanı otoparkının şefkatli kollarına bırakmak ise epey duygusal bir konu.
Otobüs ya da uçak yolculuğunda, 1 kişi üzerinden yaptığım hesapları en az 3 kişilik bir aile olarak yaparsanız her hâlükârda rakamlar da ona göre katlayacaktır haliyle.
Kâr-Zarar
Anladığınız üzere yapılan yolun bana sağlayacağı getiriyi bulmaya çalışıyorum. Şimdiye dek "daha az zaman, daha az yakıt, daha az yıpranma" olarak bulduğum sonuçlardan beni en ilgilendiren "yakıt" oldu ki o da ödeyeceğim otoyol ücretiyle kafa kafaya çakıştı. Zaten satın alma gücü açısından akaryakıtın en pahalı olduğu ülkelerden birinde yaşıyoruz. Yakıt bedeli 5 saatlik azaldı diye sevinirken, o bedel gitti hesaba "geçiş ücreti" olarak yansıdı.
Bu arada şunu da söylemeden geçmeyelim, yol yapılırken pek çok verimli arazi istimlâk edildi ve istimlak edilen arazilerin bazılarının bedelleri ahaliye hâlâ tam olarak ödenmedi.
Kime yaradı?
Şöyle soralım o zaman;
Bu iş bana yaramadıysa, bu iş sana yaramadıysa, bu iş ona-buna-şuna yaramadıysa, peki ama kime ve kimlere yaradı?
Of, anladıysam A’Râb olayım!!
En iyisi ben artık bir yere kıpırdamayayım, kırıp dizimi evimde oturayım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder