Ülkemizde toplu taşımanın en önemli aracı otobüsler.
Lakin en ölümlü kazalar da otobüslerin karıştığı kazalar.
Ya otobüs şoförünün trafik kurallarına uymaması, ya yine şoförün yeterince dinlenemeyip üst üste çok yol yapması, ya muavinin vurdumduymazlığı ya da aracın bakımsızlığı kazaların en büyük sebebi.
Ölümlerin artmasındaki en önemli sebeplerden birisi de acil bir durumda yolcuların nasıl davranacağını bilememesi.
Tüm bunların hepsinin altında ekonomik şartlar ve zihniyet yatıyor elbette.
Daha eğitimli ve daha dinlenmiş bir şoför, daha dikkatli bir muavin, daha bakımlı bir araç lazım önce. Bunun için de işletmeyi sadece "kâr" olarak görmeyen, ekibini sağlam kişilerden kurup araçlarının bakımını düzenli yaptıran işletme sahipleri lazım.
Bir terslik anında paniğe kapılmayıp soğukkanlılığını koruyan ve ne yapacağını bilen yolcular lazım.
Teneke bir kutuya doldurulmuş ve kapağı sıkıca kapatılmış konserve misali yapılan yolculuklar her an bir felakete gebe.
Yolcular canları ceplerinde biniyorlar otobüse. Otobüs gideceği yere hasbelkader ulaşıyor. Gidecekleri yere sağ salim varanlar Allah'a dua ediyor.
Otobüsler köhnemiş, işletmeler köhnemiş, zihniyet köhnemiş.
Tüm bu köhneliğe rağmen yollarımız ise pırıl pırıl, mis gibi...
Otobüs Yolculukları
2010 yılının aralık ayında yaptığım bir otobüs yolculuğunda son sistem teknoloji ile donatılmış otobüsleri görünce ne kadar da şaşırmıştım oysa. Şaşırmakla kalmamış sizlere de anlatmıştım o yolculuğu.
Otobüs yolculuklarının romantizmini ve eski günlerden aklımda kalan otobüs anılarını anlatırken, yazının sonunda gerçekler ile yüzleşmiş ve yazıyı şöyle bir paragraf ile bağlamıştım:
"Yolların ve araçların eskiye oranla çok daha iyi şartlarda olmasının kazaların azalmasını sağlayacağı yerde daha da artıyor olması tam bir çelişki. Yine her zamanki gibi burada da devreye giren 'İNSAN'ın ta kendisi. Son derece yüksek teknolojiyle donatılmış da olsa o teknolojiyi kullanan eller yeterince ehil olmadığı sürece ne yazık ki değişen pek bir şey olmuyor. Tasarım harikası o araçlarda binlerce hayat hunharca sona eriyor…"
Hunharca Sona Eren 5 Hayat
2 Ağustos günü Küçükkuyu - Ankara seferini yapmak üzere 34 yolcusu ile yola çıkan Kâmil Koç firmasına ait otobüste yangın çıktı ve 5 kişi bu yangında can verdi.
Otobüsten çıkamayarak hayatları hunharca sona eren 5 kişiye yandı içim. Yaralı olarak kurtulan 15 kişinin yaralılık derecelerini ve hayatlarının bundan sonrasında nelerle mücadele edeceklerini düşünmeden edemedim.
TMMOB Bursa Şubesi'nden açıklama
Otobüs yangınına ilişkin TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Fikri Düşünceli tarafından yazılı açıklama yaptı ve "Araç yangınlarının önüne düzenli bakım ve kamusal denetimle geçilebilir." dedi.
Yangının nedeni üzerine açıklama yapan Düşünceli;
"Balıkesir İl Temsilciliğimizin olay yerinde gerçekleştirdiği ilk incelemeler sonucu yangının, aracın orta bölümünde bulunan kahve makinesi ünitesinden çıktığı, aracın durmasının sonrasında açılan kapı nedeni ile hızlı bir şeklide aracın tümüne yayıldığı düşünülmektedir. Yangının meydana geldiği, Temsa marka Safir Plus tipi aracın Euro 5 tipi bir motora sahip olması nedeni ile 10 numara yağ kullanımının oldukça düşük ihtimalle sahip olmasına karşın, olayı detaylıca araştıran savcılık makamı aracın deposundaki yakıttan inceleme yapılması için numune almıştır. EPDK tarafından gerçekleştirilen inceleme ile ulusal marker kontrol cihazında yapılan kontroller sonucu yakıtın 'geçerli' olduğu kesinleşmiştir.
Yaralanmaların, orta kapının alevler ile bloke olması nedeni ile; yolcuların ön kapının önüne yığılması neticesinde gerçekleştiği, ölümlerin de dumandan zehirlenerek olduğu ilk incelemelerde belirtilmektedir.
Gerçekleşen olay bir kez daha kamusal denetimin önemini bizlere hatırlatmıştır. Yürürlükte olan Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelikçe tanımlanmış olan M2 ve M3 kategorisi, yani yolcu taşımaya yönelik sürücü dışında sekizden fazla oturma yeri olan araçlarda zorunlu olan 'Yangın Algılama ve Alarm Sistemleri'nin periyodik olarak kontrol edilerek etkinliğini halen sürdürüp sürdürmediğinin de denetlenmesi gerekmektedir. Ayrıca araç sürücüsü ve görevlilerin olası tehlike ve risklere karşı yeterli bilgi düzeyine sahip olması gereklidir. Yangının kesin nedeni ve herhangi bir ihmal olup olmadığı ise bilirkişi raporu sonucu netleşecektir."
Bir yangın da Çeşme'den
Bursa'da 5 kişinin öldüğü olayın ardından bir otobüs yangını da İzmir'de yaşandı. İzmir’in Çeşme ilçesinde, seyir halindeyken alev alan tur otobüsü, yangında kullanılmaz hale geldi. İzmir - Çeşme Otoyolu’nda 00.30 sıralarında, Çeşme yönüne giden Kemal Çetin (28) yönetimindeki 35 AFT 980 plakalı tur otobüsü, Zeytinlik Kavşağı’nı geçtikten sonra motor kısmından alev aldı. Kemal Çetin ve yanında bulunan firma sahibi Güngör Bulut (32), otobüsü emniyet şeridine çekerek yangın tüpü ile alevlere müdahale etti. Ancak alevler kısa sürede otobüsü sardı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen itfaiye ekipleri, yangına müdahale ederek söndürdü. Çeşme ilçesinden bir grup kafileyi almak için yola çıktıklarını belirten firma sahibi Güngör Bulut, "Bu arabalar polyester olduğu için anında tutuşabiliyor. Ne kadar uğraşsak da yoldan geçen vatandaşlar da yardım etti ama araç yine de yandı. Sonra itfaiyeci arkadaşlar geldi söndürdü. Allah'tan arabamız boştu da kimseye bir şey olmadı. Ya mazot hortumu patladı ya kablolar şase yaptı. Bu nedenle yanmıştır. Milletin dediği gibi madeni yağ koymak ile bu arabalar yanmaz. Tesisat ile alakalıdır. Sigorta atmıştır. Her şey olabilir. Allah korudu, arabada yolcu da olabilirdi. İyi ki yolcuları almadan yandı. Cana geleceğine mala gelsin dedi. (DHA)
Önce tedbir, sonra emanet
* Araç kontrolleri düzenli ve dikkatli yapılacak.
* Denetlemeler düzenli ve dikkatli yapılacak.
* Mevzuata kayıtsız şartsız uyulacak.
* Uzun yolculuklarda dönüşümlü şoför olacak, şoförler yorgun olmayacak.
* Muavinler hem teknik hem de davranış olarak eğitime alınacak. Bu eğitimler ile taşıdıkları sorumluluğun farkına vardırılacak.
* Yangın tüpleri dolu, yolcuların emniyet kemerleri takılı olacak.
* Yolcular bireysel olarak sorumluluk taşıyıp otobüslerde yaşanan aksaklıklara anında müdahil olacak. Eğer ki otobüs şoförü ve muavin yolcuları dinlemezse Polis 155 aranıp aracın durdurulması ve yasal işlem yapılması sağlanacak.
* Uçaklar gibi otobüslerde de yolculuk öncesi gereken uyarılar yapılacak ve yolculara acil durumlar karşısında soğukkanlı olup, bulundukları aracı ya da mekânı yaygarasız olarak nasıl boşaltacakları anlatılacak.
* Yolculuğu Allah'a emanet etmeden önce tüm bu tedbirler alınacak.
****
Açıkçası ben artık çok sevdiğim otobüs yolculuklarından kaçınır oldum.
Ne otobüslere güveniyorum ne de şoförlere.
Kendi aracım ile yolculuk yaparken dahi otobüslerden uzak durmaya bakıyorum.
Lakin, Cumhurbaşkanımız herkesin 3 arabası var dese de, herkesin kendi aracı yok.
Ha, olanlar da ayrı vak'a. O da başka mevzu.
Her ne kadar kendi kullandığım araç bana güvenli gelse de, hem otoyol geçiş ücretleri, hem de yakıt olarak canımı epey yakıyor.
Ancak giden bir 'can'ı hiçbir meblağ geri getirmiyor...
Lakin en ölümlü kazalar da otobüslerin karıştığı kazalar.
Ya otobüs şoförünün trafik kurallarına uymaması, ya yine şoförün yeterince dinlenemeyip üst üste çok yol yapması, ya muavinin vurdumduymazlığı ya da aracın bakımsızlığı kazaların en büyük sebebi.
Ölümlerin artmasındaki en önemli sebeplerden birisi de acil bir durumda yolcuların nasıl davranacağını bilememesi.
Tüm bunların hepsinin altında ekonomik şartlar ve zihniyet yatıyor elbette.
Daha eğitimli ve daha dinlenmiş bir şoför, daha dikkatli bir muavin, daha bakımlı bir araç lazım önce. Bunun için de işletmeyi sadece "kâr" olarak görmeyen, ekibini sağlam kişilerden kurup araçlarının bakımını düzenli yaptıran işletme sahipleri lazım.
Bir terslik anında paniğe kapılmayıp soğukkanlılığını koruyan ve ne yapacağını bilen yolcular lazım.
Teneke bir kutuya doldurulmuş ve kapağı sıkıca kapatılmış konserve misali yapılan yolculuklar her an bir felakete gebe.
Yolcular canları ceplerinde biniyorlar otobüse. Otobüs gideceği yere hasbelkader ulaşıyor. Gidecekleri yere sağ salim varanlar Allah'a dua ediyor.
Otobüsler köhnemiş, işletmeler köhnemiş, zihniyet köhnemiş.
Tüm bu köhneliğe rağmen yollarımız ise pırıl pırıl, mis gibi...
Otobüs Yolculukları
2010 yılının aralık ayında yaptığım bir otobüs yolculuğunda son sistem teknoloji ile donatılmış otobüsleri görünce ne kadar da şaşırmıştım oysa. Şaşırmakla kalmamış sizlere de anlatmıştım o yolculuğu.
Otobüs yolculuklarının romantizmini ve eski günlerden aklımda kalan otobüs anılarını anlatırken, yazının sonunda gerçekler ile yüzleşmiş ve yazıyı şöyle bir paragraf ile bağlamıştım:
"Yolların ve araçların eskiye oranla çok daha iyi şartlarda olmasının kazaların azalmasını sağlayacağı yerde daha da artıyor olması tam bir çelişki. Yine her zamanki gibi burada da devreye giren 'İNSAN'ın ta kendisi. Son derece yüksek teknolojiyle donatılmış da olsa o teknolojiyi kullanan eller yeterince ehil olmadığı sürece ne yazık ki değişen pek bir şey olmuyor. Tasarım harikası o araçlarda binlerce hayat hunharca sona eriyor…"
Hunharca Sona Eren 5 Hayat
2 Ağustos günü Küçükkuyu - Ankara seferini yapmak üzere 34 yolcusu ile yola çıkan Kâmil Koç firmasına ait otobüste yangın çıktı ve 5 kişi bu yangında can verdi.
Otobüsten çıkamayarak hayatları hunharca sona eren 5 kişiye yandı içim. Yaralı olarak kurtulan 15 kişinin yaralılık derecelerini ve hayatlarının bundan sonrasında nelerle mücadele edeceklerini düşünmeden edemedim.
TMMOB Bursa Şubesi'nden açıklama
Otobüs yangınına ilişkin TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Fikri Düşünceli tarafından yazılı açıklama yaptı ve "Araç yangınlarının önüne düzenli bakım ve kamusal denetimle geçilebilir." dedi.
Yangının nedeni üzerine açıklama yapan Düşünceli;
"Balıkesir İl Temsilciliğimizin olay yerinde gerçekleştirdiği ilk incelemeler sonucu yangının, aracın orta bölümünde bulunan kahve makinesi ünitesinden çıktığı, aracın durmasının sonrasında açılan kapı nedeni ile hızlı bir şeklide aracın tümüne yayıldığı düşünülmektedir. Yangının meydana geldiği, Temsa marka Safir Plus tipi aracın Euro 5 tipi bir motora sahip olması nedeni ile 10 numara yağ kullanımının oldukça düşük ihtimalle sahip olmasına karşın, olayı detaylıca araştıran savcılık makamı aracın deposundaki yakıttan inceleme yapılması için numune almıştır. EPDK tarafından gerçekleştirilen inceleme ile ulusal marker kontrol cihazında yapılan kontroller sonucu yakıtın 'geçerli' olduğu kesinleşmiştir.
Yaralanmaların, orta kapının alevler ile bloke olması nedeni ile; yolcuların ön kapının önüne yığılması neticesinde gerçekleştiği, ölümlerin de dumandan zehirlenerek olduğu ilk incelemelerde belirtilmektedir.
Gerçekleşen olay bir kez daha kamusal denetimin önemini bizlere hatırlatmıştır. Yürürlükte olan Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelikçe tanımlanmış olan M2 ve M3 kategorisi, yani yolcu taşımaya yönelik sürücü dışında sekizden fazla oturma yeri olan araçlarda zorunlu olan 'Yangın Algılama ve Alarm Sistemleri'nin periyodik olarak kontrol edilerek etkinliğini halen sürdürüp sürdürmediğinin de denetlenmesi gerekmektedir. Ayrıca araç sürücüsü ve görevlilerin olası tehlike ve risklere karşı yeterli bilgi düzeyine sahip olması gereklidir. Yangının kesin nedeni ve herhangi bir ihmal olup olmadığı ise bilirkişi raporu sonucu netleşecektir."
Bir yangın da Çeşme'den
Bursa'da 5 kişinin öldüğü olayın ardından bir otobüs yangını da İzmir'de yaşandı. İzmir’in Çeşme ilçesinde, seyir halindeyken alev alan tur otobüsü, yangında kullanılmaz hale geldi. İzmir - Çeşme Otoyolu’nda 00.30 sıralarında, Çeşme yönüne giden Kemal Çetin (28) yönetimindeki 35 AFT 980 plakalı tur otobüsü, Zeytinlik Kavşağı’nı geçtikten sonra motor kısmından alev aldı. Kemal Çetin ve yanında bulunan firma sahibi Güngör Bulut (32), otobüsü emniyet şeridine çekerek yangın tüpü ile alevlere müdahale etti. Ancak alevler kısa sürede otobüsü sardı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen itfaiye ekipleri, yangına müdahale ederek söndürdü. Çeşme ilçesinden bir grup kafileyi almak için yola çıktıklarını belirten firma sahibi Güngör Bulut, "Bu arabalar polyester olduğu için anında tutuşabiliyor. Ne kadar uğraşsak da yoldan geçen vatandaşlar da yardım etti ama araç yine de yandı. Sonra itfaiyeci arkadaşlar geldi söndürdü. Allah'tan arabamız boştu da kimseye bir şey olmadı. Ya mazot hortumu patladı ya kablolar şase yaptı. Bu nedenle yanmıştır. Milletin dediği gibi madeni yağ koymak ile bu arabalar yanmaz. Tesisat ile alakalıdır. Sigorta atmıştır. Her şey olabilir. Allah korudu, arabada yolcu da olabilirdi. İyi ki yolcuları almadan yandı. Cana geleceğine mala gelsin dedi. (DHA)
Önce tedbir, sonra emanet
* Araç kontrolleri düzenli ve dikkatli yapılacak.
* Denetlemeler düzenli ve dikkatli yapılacak.
* Mevzuata kayıtsız şartsız uyulacak.
* Uzun yolculuklarda dönüşümlü şoför olacak, şoförler yorgun olmayacak.
* Muavinler hem teknik hem de davranış olarak eğitime alınacak. Bu eğitimler ile taşıdıkları sorumluluğun farkına vardırılacak.
* Yangın tüpleri dolu, yolcuların emniyet kemerleri takılı olacak.
* Yolcular bireysel olarak sorumluluk taşıyıp otobüslerde yaşanan aksaklıklara anında müdahil olacak. Eğer ki otobüs şoförü ve muavin yolcuları dinlemezse Polis 155 aranıp aracın durdurulması ve yasal işlem yapılması sağlanacak.
* Uçaklar gibi otobüslerde de yolculuk öncesi gereken uyarılar yapılacak ve yolculara acil durumlar karşısında soğukkanlı olup, bulundukları aracı ya da mekânı yaygarasız olarak nasıl boşaltacakları anlatılacak.
* Yolculuğu Allah'a emanet etmeden önce tüm bu tedbirler alınacak.
****
Açıkçası ben artık çok sevdiğim otobüs yolculuklarından kaçınır oldum.
Ne otobüslere güveniyorum ne de şoförlere.
Kendi aracım ile yolculuk yaparken dahi otobüslerden uzak durmaya bakıyorum.
Lakin, Cumhurbaşkanımız herkesin 3 arabası var dese de, herkesin kendi aracı yok.
Ha, olanlar da ayrı vak'a. O da başka mevzu.
Her ne kadar kendi kullandığım araç bana güvenli gelse de, hem otoyol geçiş ücretleri, hem de yakıt olarak canımı epey yakıyor.
Ancak giden bir 'can'ı hiçbir meblağ geri getirmiyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder