"DÜNYA TEPSİ BİÇİMİNDEDİR
Dünyanın küre biçiminde olduğu teorisi yalandır. Dünyanın yuvarlak olduğu siyonistler tarafından uydurulmuştur. Delil diye sunulan bilgiler ve fotoğrafların hepsi palavradır. Neticede uzaya çıkmış ve dünyanın küre şeklinde olduğunu görmüş bir tek Müslüman yoktur. Hem bir düşünün, madem yuvarlak aşağıda olanlar niye düşmüyor? Milli Eğitimden ricam, eli değmişken bu hurafeyi de yasaklamasıdır."
Bugün okuduğum bir haberde AK Parti Fatih Gençlik Kolları İlçe Başkan Yardımcısı ve Çevre ve Şehir, Kültür Birim Başkanı Tolgay Demir, akgencfatih.com sitesinin makaleler bölümünde "Düz Dünya Teorisi" isimli bir makale yayımlamıştı. Demir makalede dünyanın düz olduğunu savunurken, yuvarlak olduğunu kanıtlayanların mason olduğunu iddia etmişti.
Yazıyı tam olarak okumak istediğimden ötürü yazıya ulaşmaya çalıştım ancak birkaç "tık"tan sonra yazının yayından kaldırılmış olduğunu gördüm.
(İnanmayan tıklasın)
Belli ki Tolgay Demir İlyas Başsoy'un bu paylaşımından feyiz almıştı.
Almıştı ve yazısını da yazmıştı.
Peki ya sonra yazıyı niçin ortadan kaldırmıştı?
Düz dünyanın kenarından mı düşmüştü yoksa?
Yoksa kendi dediği üzere mason olmuş ve dünyanın yuvarlak olduğuna mı inanmıştı?
Kim bilir...
****
Birkaç yıl önce sosyal medyada karşıma "Dünya düzdür" diyen bir dayının videosu çıkmıştı. Dayı öyle inanmıştı ki dünyanın düz olduğuna, gayet mantıklı açıklamalarla dünyanın yuvarlaklığını reddediyordu.
Daha sonra internette Düz Dünya Teorisi üzerine kafa yoran epey bir kişi olduğunu gördüm ve şaşırdım.
Yoksa dünya yuvarlak değil miydi?
Dünya yuvarlak değilse bitiş yeri neresiydi?
Truman Show filmindeki o son sahneyi hatırlarsınız, Truman'ın bulduğu o çıkış kapısı neredeydi?
Orayı bulursak nereye geçerdik? O kapıdan sonrası boşluk muydu ve biz aşağıya düşer miydik? Ya da diğer tarafta daha eğlenceli bir dünya vardı da biz bu düz ve acılarla dolu dünyaya mı hapsedilmiştik? Eskilerin dediği gibi dünya bir öküzün boynuzları arasına yerleşmiş ya da dev bir kaplumbağanın sırtında taşıdığı koskoca bir tepsi miydi acaba?
Dünyanın üzerinde bir de fanus olmalıydı. Güneş koskoca bir lamba mıydı? Yıldızlar havada asılı mıydı? "Aydede" "Git-Gel Konya altı saat" mi takılmaktaydı?
Yıllardır bize "yuvarlak" hikâyeler mi anlatılmıştı?
Âlem top olmuş da haberimiz mi yoktu?
Zaten Apollo da uzaya çıkmamıştı.
Kaptan Cousteao da derinlere dalmamıştı...
Yoksa eski dünya batmış ve burası eskisinin benzeri sıkı bir yazılım ile yaratılmış yeni bir dünya mıydı?
Ah Kavanoz Dipli Dünya ah!
Sahte misin nesin bilemedim ki...
Dünya haritası kolay anlaşılsın diye düz olarak yatırılmıştı karşımıza hep. O haritaya göre Japonya'dan Amerika'nın batı sahillerine varmak için epey bir yol almak gerekiyordu mesela. Japonya'dan kalkacaksın, Çin'i, Hindistan'ı, İran'ı, Türkiye'yi, Avrupa'yı, Atlas Okyanusu'nu ve Amerika'nın doğusundan ortasına kadar olan yolu kat edip batı sahillerine varacaksın. (MesafeSorgulama.com'a göre Tokyo - Londra 9 bin 558 km + Londra - Los Angeles 8 bin 756 km = 18 bin 314 km)
Bir dünya yol...
Japon uçakları Pasifik uçuşu ile adalara ani bir baskın yapmış, adalarda konuşlanan Amerika Birleşik Devletleri ordusuna büyük kayıp verdirmiş ve bu olay sonrasında ABD de İkinci Dünya Savaşı'na dahil olmuştu.
Ve o savaş, Güney Pasifikteki Tinian Adasında yer alan ABD hava üssünden kalkan Enola Gay ve Bockscar isimli ABD uçakları ile Japonya'ya yapılan Hiroşima - Nagazaki saldırıları sonucunda nihayetlenmiştir.
****
Uçaklar havada ekvatora paralel dümdüz bir şekilde uçmuyorlar elbet, onların da yolu kısaltmak için belli rotaları var.
Herkes biliyor ki dünyanın dönüşüyle ilintili olarak yolculukların gidiş ve dönüş saatleri de değişiyor.
İstanbul'dan Tokya'ya uçarken (dünya da aynı yönde ilerlediği için) uçuş 12 saat 48 dakika sürerken, Tokya'dan İstanbul'a uçarken (İstanbul uçağın yönüne doğru ilerlediği için) uçuş 11 saat 10 dakika sürüyor.
Dünya düz olmuş olsa böyle farklar da olmayacaktır haliyle.
****
Siz teorilere inanır mısınız bilmem ama genellikle somut gerçekler teorileri çürütüp gider böyle.
"Ben aile içi evliliklerden doğan çocuklarda problem olacağına inanmıyorum" demek bilim yönünden ne kadar aciz görünürse, "Ben dünyanın yuvarlak olduğuna inanmıyorum" demek de o kadar acizdir.
Hem dünya düz de olsa, küre de olsa, küp de olsa, silindir de olsa, koni de olsa düpedüz bizimdir.
Bizim yapacağımız onun varlığıyla bütünleşmek, onu kirletmemek, üzerinde barış içinde yaşamak ve geçmişten aldığımız emaneti gelecek nesillere sapsağlam teslim etmektir.
Bunun için bilim ve akıl ne kadar gerekliyse, güzel ahlâk ve vicdan da o kadar gereklidir.
Bilimden uzaklaşmayıp, bilimi reddetmeyip, dünyayı sorumsuzca dümdüz etmeyip ve kalbimizi kirletmeyip yaşamak varken, değil mi ama efendim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder