15 Ekim 2014 Çarşamba

Gelenekler binlerce olsa da gerçek tektir!

Lions Kulüplerin 'Çocuk Gelin' hassasiyeti
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü'nü Üç Fidan Parkı'nda bir etkinlikle kutlayan Merinos Lions Kulübü, Ekim ayının ilk toplantısını 13 Ekim 2014 Pazartesi gecesi Almira Otel'de yaptı.
Merinos Kulüp Başkanı Dr. Nilüfer Yiğitalp tarafından davet edildiğim ve Merinos Lions Kulüp'ün ev sahipliğinde yapılan gece; Balat, Karagöz, Barış, Ata, Uludağ Lions Kulüpleri ve 118-K Yönetim çevresiyle birlikte gerçekleşti.

Yıllardır gördüğüm kadarıyla, toplumda farklılık içinde olan insanların toplumların kanayan yaralarına dikkat çekerek farkındalık yaratmak adına buluştukları böylesi çatılar pek çok derde derman olma gayreti içinde.

Bu toplantının konusu da bir yılda 20 bin artan erken evlilik ve Çocuk Gelinler idi.
Birkaç gün önce de Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği'nin paneline katılmış ve Duvağın Altındasın, SOBE! başlıklı bir yazı yazmıştım. Konuya hem yaşanmış yıllar olarak, hem de bilgi olarak vakıftım.
Gecenin konukları olan Dörtçelik Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Murat Tutanç ve Çocuk Gelişim Uzmanı Nurunnisa Karasaraçoğlu Çocuk Gelinlerle, daha doğrusu adı gelin dahi olsa aslı Cinsel İstismar olan bu durumun çocuklara ve topluma olan yansımalarını anlatan birer sunum yaptılar.
Sunumda; çocuğun karşılaştığı bedensel ve ruhsal travmalar anlatıldı. Yurt dışının da bizden pek farklı olmadığının, oradaki olayın erken evlenme değil, erken doğurma olduğunun altını çizdiler.

Gördüğümüz gibi hormonlar ülke, renk, dil, din, cins tanımıyor.
Kişilerin bu coşkuları ebeveynleri ya da devlet tarafından kontrol edilemediği takdirde her şekilde olumsuzluk yaratıyor.

O yüzdendir çocukları sanata ve spora yönlendirip, zihni ve bedeni meşgul ederek taşkın enerjilerini dengelemek. O yüzdendir çocuklara kadın-erkek ayrımcılığını değil, bir arada yaşamalarını öğretmek. O yüzdendir önce kendi bedenini ve ruhunu tanıyıp onları korumayı, sonra da karşı cinsle olan ilişkilerinde nerede durması gerektiğini belletmek.

Kulüplere düşen de gençlere yön vermek, yol göstermek... Yapılan toplantılardan somut kararlar çıkartıp, onları hayata geçirmek.

Gençler; cinselliğin kötü ve pis olmadığını, lakin bedenin gelişmesine ve olgunlaşmasına izin verip beklemenin doğru olduğunu; modernliğin ve gelişmişliğin daha erken yatağa girmek değil, zihnini ve bedenini kontrol edebilmek olduğunu; namusun sonsuza dek sevişmemek değil, kendi arzusuyla ve kendi seçtiği kişiyle, insan onurunu zedelemeyecek doğal bir birliktelik olduğunu öğrendikleri an, kontrol onlara geçecektir.
Ve doğru olan gerçekleşecektir.

Her ülkenin ve her yörenin kendi gelenekleri olsa da gerçek tektir.
UNICEF der ki; 18 yaş altı her çocuk gelin olmaya hazır değildir.
Bekleyin, bekletin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder