Acıyı tarif ederken her sözün kifayetsiz kaldığı günlerdeyiz.
Etrafımızda dönüp duran girdabın önüne geleni yuttuğu günlerde.
Sanki suyun altındaki tıpa çekilmiş de su hızla boşalıyormuş gibi boşalıyor memleket.
Çer çöp üstte dönerken duru su akıp gidiyor aşağılara.
İnsanca yaşamak isteyen, onurlu, özgür, üretken insanlar gidiyor önce.
Ankara'da can verenlerin profiline bakın bir.
Gördünüz mü bir tane bile işe yaramaz insan.
Yok,
Göremezsiniz.
Baktınız mı hiç fotoğraflarına, göz attınız mı şöyle bir hayatlarına?
PKK'lıymışlar dediniz geçtiniz, değil mi?
Ne bildiniz PKK'lıymışlar diye?
Barış istediler diye mi?
Barış istemek bize yakışmaz mı dediniz yoksa?
Bize yakışan kargaşadır mı dediniz?
Ölen o insanların içinde birebir bildiklerimiz var.
Atılan iftiralar ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, yurtsever, sanatsever, yardımsever, çalışkan, kültürlü isimler her biri.
Hiçbirisi sizin anladığınız profile uygun değil tabii.
Kıl değil, tüy değil, hüloğ değil, bayrağı kıçının altına yaygı yapan değil.
İnsan gibi insanlar.
Ve ne yazık ki sadece barış içinde, insan gibi yaşamak istedikleri için öldü bütün bu insanlar.
****
Görüyorsunuz, güzel halkımızın kanını emmeye devam ediyor karanlıklarda yaşayan vampir.
İnsanlarımızın eti ile besleniyor doymak bilmeyen yamyam.
Askeri, polisi, yaşlıyı, genci, eğitimliyi, eğitimsizi, hepsini harcıyor hayatta kalmak için.
Ölümsüzlük için şeytanla anlaşma yapmış gibi sanki...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder