19 Ekim 2015 Pazartesi

Siz de bu destek kuvvetin bir neferi olun

Konumuz lösemi.
Konumuz lösemi ve hasta.
Konumuz lösemi, hasta ve hastanın tedavisi boyunca barınacak bir mekâna muhtaç olan hasta yakınları...
Tedavi süresince hasta ile yaşayan, çok zaman şehir dışından gelerek tedaviyi sürdürmeye çalışan, kâh refakatçi koltuklarında, kâh acil servislerin bekleme salonlarında, kâh bahçelerde ağaç altlarında kıvrılıp uyuyan, hastaneleri kendilerine mesken tutmuş insanlar.
Ki o insanlar meşakkatli ve uzun bir yolculuğun değişmez yolcuları.
Bu yazımda sizlere o yolcuların yaşadıkları zorlukları görüp de onlara sahip çıkmak isteyen insanların kurdukları bir derneğin gelişmesini, hasta ve hasta yakınları için adeta bir yuva haline gelmesini anlatacağım.
İsimlerini basında fazlaca duymasak da yaptıkları işlerle kendilerini ispatlamış bir kurum olan Bursa Lösemili Çocuklara Yardım Derneği LÖDER ve tüm Güney Marmara Bölgesine hizmet veren LÖDER Rahime Gazioğlu Hasta Konukevi'nden bahsedeceğim.
****
LÖDER Yönetim Kurulu üyesi olan arkadaşım Demet Çoraklı Yıldız'ın davetiyle katıldığım LÖDER toplantısında LÖDER Yönetim Kurulu Başkanı, U.Ü. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji AD Başkanı Prof.Dr. Adalet Meral Güneş ve U.Ü. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Başkanı Prof. Dr. Betül B. Sevinir'in bilgilendirici konuşmaları, eski ve yeni üyelerin önerileri, Konukevi Müdiresi Filiz Çoraklı ile ettiğimiz sıcak sohbet, konukevi içindeki gözlemlerim ve internetten yaptığım araştırmalar sonucunda LÖDER hakkında epey bir bilgi edindim kendimce.
Önce "LÖDER" diyelim;
1994 yılında kurulan LÖDER'in amacı; "Çocukluk çağı kanserleri konusunda toplumu doğru bilgilendirmek. Hasta ailelerine yönelik eğitim programları ile onları aydınlatmak. Hastalara tedavi süreci boyunca moral desteği vermek." olmuş.
1998 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gören hastaların tek kişilik, sağlıklı koşullarda kalabileceği 30 yataklı Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği tefriş edilerek kullanıma açılmış.
LÖDER Bursa'da çocuk kemik iliği nakil merkezi kurulmasına katkıda bulunmuş ve 2015 yılının Mayıs ayında, bugüne kadar yılda yaklaşık 500 kanser hastası çocuğun tedavi olduğu, U.Ü. Çocuk Hematoloji-Onkoloji Hastanesi yataklı servisinin yapımını ve tefrişini sağlamış.
Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesine ek bina olarak Sabahattin Gazioğlu tarafından yaptırılan, 8 bin 200 metrekarelik kapalı alanı ile Türkiye'nin en büyük (60 yataklı) Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Hastanesi olan bu bina yaklaşık 14 milyon liraya mal olmuş.
Çocukların hastanede yatarken vakit geçireceği oyun odasının kurulmasını, Rahime Gazioğlu-LÖDER Konukevi'nin yapılması ve Bursa Valiliği ile birlikte işletilmesini gerçekleştirmiş.
Konukevinde her yıl dini bayramların kutlanması ve ihtiyacı olan ailelere yardım ulaştırılması için çalışmalar yapmış.
Yılbaşıları ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramları konukevinde coşkuyla kutlanmış.
Klinikte yatan hastalara sanatsal eğitimler verilmesi organize edilmiş.
Hasta ve hasta yakınlarına çocuk ve ruh sağlığı hakkında seminerler düzenlenmiş.
Konukevi, Türkiye'deki en donanımlı ve aynı anda ve bu kapasitede hasta ve hasta yakını ağırlayabilen tek proje olması sebebiyle 2014 Nisan ayında hastalara hizmetin yanında bilime de verdiği destek ile Sentez Uluslararası Bilim ve Teknoloji Birliği tarafından SUBİTEB ödülüne layık görülmüş.

Sonra da "LÖDER Rahime Gazioğlu Hasta Konukevi" diyelim;
49 yıllığına hazineden kiralanan ve bin 691 metrekarelik arsa üzerine yaptırılan konuk evinin inşaat ve işletme protokolu, Bura Valisi Şahabettin Harput döneminde hayırsever iş adamı Sabahattin Gazioğlu ve Bursa Lösemili Çocuklara Yardım Derneği arasında yapılmış. Konukevinin temeli 18 Haziran 2010'da atılmış, 12 Nisan 2011'de de açılmış.
Konukevinde 18 oda-54 yatak mevcut ve her oda dört yıldızlı bir otel odası ayarında. Banyosu ve lavabosu içinde olan odalar yatağından dolabına, koltuğundan televizyonuna kadar özenle donatılmış. Binada çamaşırhane, yemekhane, dinlenme ve oyun alanları ile toplantı salonları mevcut. Kadınlara ve erkeklere özel namaz odaları da düzenlenmiş.
Sabah kahvaltıları dernek tarafından, öğlen yemekleri ise Nilüfer Belediyesi tarafından karşılanıyor.
LÖDER bu konukevinde bugüne kadar 16 bin kişiyi ağırlamış.
Konukevinde kalabilmek için Uludağ Üniversitesi'nde tedavi görüyor olmak gerekiyor. Üniversitedeki doktorlar düzenlendikleri formlarla birlikte hastaları konukevine yönlendiriyorlar. Bu yönlendirmede hastalığın şiddet derecesi ve hasta yakınının mağduriyet derecesi göz önüne alınıyor.
Tedavi süresince hafta sonları izine çıkabiliyorlar. Tedavi süresi dolan hasta konukevinden ayrılıyor.
Toplantı boyu hastalar ve hasta yakınları için daha ne yapabiliriz, nasıl kaynak yaratabiliriz, topluma sesimizi daha çok nasıl duyurabiliriz konuları konuşuldu ve her konuda komiteler oluşturuldu. Tamamen gönüllülük esasıyla çalışan dernek gelecek her kuruştan en doğru şekilde faydalanabilmek için her ayrıntıyı dikkatle değerlendiriyordu.
Çocuk Hematoloji-Onkoloji yataklı servisinde eksik gereçler vardı. Öncelikle bunlar için bağışlara ihtiyaç vardı.
Bir yandan da serviste kalan çocukların sosyal yanlarını geliştirmek lazımdı. Nihayetinde onlar birer çocuktu ve kapalı kalmaktan sıkılıyor, bitmek bilmez tedavilerden bunalıyorlardı.
Onlarla geçirilecek her zaman dilimi onlar için heyecan yaratıcıydı. Bu da onların canına can katıyordu.
Toplantı sonunda Konukevi Müdiresi Filiz Çoraklı'nın odasında sohbet ettik biraz.
Konukevinden ayrılan hastaların ya da hasta yakınlarının yazdıkları mektupların olduğu klasörü gösterdi bana Filiz Hanım. Okudum bazılarını. Biraz hüzün, biraz buruk bir gülümseme ile
Sonra da kendisine armağan edilen resimlerin olduğu klasörü açtı. Hepsini arşivlemiş tek tek.
Mektupların ya da resimlerin sahipleri bazen tutunamamış hayata. Pek çoğu ise kanatlanıp uçmuş yuvadan, karışmış yaşıtlarının arasına.
****
İnsanın kendi içinde kopan bir savaş bu.
Bedenin kendisiyle verdiği bir savaş.
Bazen zaferle sonuçlanan, bazen de yenilgiyle.
Düşman güçlerinin kazandığı zaman her iki tarafın da kaybettiği, bedenin düşmana direnip kaybetmediği zamanlarda ise her iki tarafın da kazandığı bir savaş.
Savaşçıların zaman zaman yorulduğu, tükendiği, canından bezdiği, çaresiz kaldığı anlarda imdada yetişen destek kuvvetler sayesinde savaşmaya devam ettiği bir savaş.
İster az verip canınızdan, ister çok verip malınızdan, ister uygun olan zamanınızdan verin.
Siz de bu destek kuvvetin bir neferi olun ve elinizden gelen desteği vermekten imtina etmeyin.
İnanın ki verdiğiniz her ne ise tam yerine ulaşacak...
LÖDER Rahime Gazioğlu Hasta Konukevi tel: 0 224 483 58 71
Bağışlar hakkında bilgi edinmek için tıklayınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder