Sevgili vatandaşlar;
Devletimiz size gammazlıkta sınırsız imkanlar sunuyor.
Bundan böyle canınızın istediğini canınızın istediği gibi gammazlayın, adım açıklanır mı, rezil olur muyum, başıma iş alır mıyım diye düşünmeyin.
Adınız bizde mahfuz.
Siz içinizi ferah tutun.
Bakın Emniyet Genel Müdürlüğü sizler için "Sırdaş Polis İhbar Noktası Projesi"ni hayata geçirdi.
Konu komşu, eş dost akraba, kime gıcık kaptıysanız, kime uyuz olduysanız, kiminle kafa barıştıramadıysanız, kime kafayı taktıysanız ediverin bir ihbarcık, olsun bitsin.
Çamur at izi kalsın deyip deyip sallayın. Bundan sonra o düşünsün nasıl etsem de arınsam diye
O arınmak için debelendikçe siz mutlu olun. Hem de musmutlu olun. Yetmedi mupmutlu olun!
Ellerinizi ovuşturun. Göbeğinizi kaşıyın. Birbirinizin sırtını sıvazlayın.
Yatağınıza yattığınızda -bugün ülkem için ne yaptım- sorusunun cevabını vermiş olmanın huzuruyla uykunuza dalın.
Ne de olsa siz bir kahramansınız.
Bütün alkışlar size...
Aklı selim ve duyarlı vatandaşlar bir kavga, bir hırsızlık, bir şiddet, yani herhangi bir olumsuz vak'aya şahit olduklarında zaten gereken ihbarı yapıyorlardı.
Adını sanını soran polislere adlarını söylemekten imtina etmiyorlardı.
Çatır çatır söylüyorlardı.
Kimselerden korkup, kimselerden çekinmiyorlardı.
Olay yanlışsa 'yanlış' diyorlardı...
Peki ya mahallede sinsi bir yılan gibi dolanmak, anahtar deliklerinden gizlice bakmak, içeride neler konuşuluyor deyip duvarlara kulak dayamak, yüze gülüp gülüp arkadan ihbar patlatmak, isim vermekten korkmak ve saklanmak demek ne demek?
Belki de ortada gerçek bir yanlışın olmaması demek.
Olmayanı var etmeye çalışmakla bütün kavramlara ihanet etmiş olmayacak mı insan?
Vatana, dosta, anaya, babaya, evlada, davaya, 'Hak'ka, hukuka...
En çok da kendine, insanlığına...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder