Sözlerini bildiğimiz şarkıları dinlemek ve o şarkılara eşlik etmek neden insana haz veriyor diye soralım ve sonra da soruyu hemen cevaplayalım.
Müzik Psikolojisi Uzmanı Elizabeth Margulis'un dediğine göre; "Bildiğimiz bir parçayı dinlediğimizde, beynimiz bilinmeyen ve yeni bilgilerle uğraşmadığı için rahatlıyor ve vücudumuz endorfin salgılıyor. Ayrıca şarkının sözlerini ve müziğini ezberleyen beynimiz, bu durumdan daha keyif almamıza vesile oluyor."...
Neden aynı şarkıları yüzlerce kez de olsa dinlemekten bıkmadığımıza gelince, onu da açıklamış bilim insanları.
Bilim insanlarına göre aynı şarkıyı hiç bıkmadan yüzlerce kez dinlemeyi seviyorsanız bu konuda yalnız değilsiniz. Michigan Üniversitesi'nin yaptığı araştırmada insanların bazı şarkılarla duygusal bağlar geliştirdiği için aynı parçayı yüzlerce kez dinlemeyi sevdiklerini söylüyor.
Söz konusu çalışmayı yürüten araştırma yöntemleri profesörü Frederick Conrad, insanların bazı şarkılarla kişisel deneyimler yaşadığı için güçlü bağların oluştuğunu vurguluyor. Conrad'a göre sevilen şarkının hatıralarla ilişkilendirilmesiyle birçok kişi bıkmadan uzun süre aynı şarkıyı dinleyebiliyor.
California Üniversitesi'nde müzik kompozisyonu profesörü Pablo Ortiz de uzun bir aradan sonra tekrar dinlenen şarkıların mutlu veya hüzünlü hatıraların tekrar gün yüzüne çıkmasını sağladığını belirtiyor. Ortiz, insanların hüzünlü de olsa hatırlamayı sevdiği için aynı şarkıyı dinlemekten haz aldığını söylüyor. (Neden aynı şarkıyı yüzlerce kez dinlemeyi seviyoruz?)
Mutlu ve neşeliyken de, hüzünlü ve kırgınken de müziğe sığınıyor insan.
Kâh gönlündeki yarayı deşeleyip hafiften kanatan, kâh masum çocukluk günlerini hatırlatan, bazen eski bir aşk, bazen taze bir baharı taşıyan şarkılarla adeta sarhoş oluyor.
Resmi daha da büyütürsek;
Kirli ve karanlık günlerden geçerken de müziğe sığınıyor insan.
Bugünlerde akıl ve ruh sağlığımı korumak için kendimi sanatın kollarına bırakıp ruhumu dingin tutmaya gayret eder oldum. Yoksa, birbirinin aynı televizyon programları, birbirinin aynı televizyon programcıları, patates baskısı başlıklı gazeteler, cinayetler, tecavüzler, şiddet, vandallık, kabalık, görgüsüzlük, yalan dolan havadisler, kumpaslar ve tuzaklar ile yapılan toplum mühendisliğinin ağlarına takılmak işten bile değil.
Sonra da çırpın dur kurtulmak için.
Çok zaman da kurtulama ve sistem seni yesin, ya da daha sonra yemek için paketlesin...
Neyse ki aynı dili konuşup aynı şarkıları söylediğim insanlar arasında yaşıyorum da kendimi örümceğin ağına kaptırmıyorum.
Her türlü müziği yapan amatör korolar verdikleri konserler ile ruhumuzu besliyorlar. Bir dernek yararına olmadığı sürece ücretsiz olan bu konserler daha çok kişiye ulaşabiliyor.
Öğretmenler Günü Konseri
Nilüfer Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu, Filiz Başıbüyük şefliğinde Öğretmenler Günü'ne özel bir konser verdi.
Konserde, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk anısına ve bütün öğretmenler için birbirinden güzel eserler seslendirildi. Bursa Akademik Odalar Birliği Oditoryumu’nda gerçekleşen konsere ilgi yoğundu.
Konser, Öğretmen Marşı işle başladı, Atatürk Marşı ve Benim Güzel Vatanım parçası ile devam etti. Konser için seçilen şarkılar herkes tarafından bilinen şarkılardı ve bu da (yazının başında bahsettiğim gibi) dinleyicinin konserden daha fazla keyif almasını sağlıyordu.
Üç saat süren konserde özellikle de solo performanslar çok etkileyiciydi.
Şarkıların sözlerini ve müziğini bilmekle şarkı söylenmiyor malum. Söyle(yebil)mek başka bir yetenek. İnsanın ses rengi Allah vergisi. Lakin doğru söyleyebilmek için çok çalışmak lazım. Çalışmak da yetmez, söylediğini hissetmek ve hissettirmek de lazım.
Solo eserler seslendiren arkadaşlar amatör olmalarına rağmen öyle doğru ve öyle hissederek söylediler ki şarkılarını, salonun havasına yaşanmış aşkların, ayrılıkların, özlemlerin, sitayişlerin, serzenişlerin, nazların, işvelerin, cilvelerin, yorgunlukların, hasılı geçmiş zamanların kokusu karıştı.
Evet evet, şarkılar güzeldi hâlâ ve hâlâ sarıydı mimozlar...
Koronun ve izleyicinin ısrarını kıramayan Şef Filiz Başıbüyük Necdet Koyutürk'ün Dinle Sevgili Dinle tangosunu seslendirdi.
Konserin son parçası olan Ah Bursalı & Çiçek Açmış Şeftalinin Dalları şarkısını ilk kez dinliyordum.
Sözleri ve müziği Faruk Altın'a ait olan eser Bursa üzerine uzun yıllar ardından yazılmış şarkılardan biri olmalıydı.
Dilerim bu çalışma, Bursa'nın Ufak Tefek Taşları ile Bursalı Mısın Kadifeli Gelin şarkıları kadar bilinir ve okunur olur.
Gecenin sonunda Şef Filiz Başıbüyük, konseri izleyenler arasında yer alan Şef ve Bestekâr Erdinç Çelikkol'u sahneye davet etti. Çelikkol ve Başıbüyük, Çelikkol'un "Gel Gönlümü Yerden Yere Vurma Güzel" eserini birlikte seslendirerek konseri nihayetlendirdiler.
(Gecenin fotoğraflarına ve video kayıtlarına buradan ulaşabilirsiniz.)
Bu arada;
Filiz Başıbüyük konukları 30 Kasım 2019 gecesi Uğur Mumcu Kültür Merkezi'nde LÖDER yararına verecekleri Kârçe'den Raks'a konserine davet etmeyi unutmadı.
Müzik Psikolojisi Uzmanı Elizabeth Margulis'un dediğine göre; "Bildiğimiz bir parçayı dinlediğimizde, beynimiz bilinmeyen ve yeni bilgilerle uğraşmadığı için rahatlıyor ve vücudumuz endorfin salgılıyor. Ayrıca şarkının sözlerini ve müziğini ezberleyen beynimiz, bu durumdan daha keyif almamıza vesile oluyor."...
Neden aynı şarkıları yüzlerce kez de olsa dinlemekten bıkmadığımıza gelince, onu da açıklamış bilim insanları.
Bilim insanlarına göre aynı şarkıyı hiç bıkmadan yüzlerce kez dinlemeyi seviyorsanız bu konuda yalnız değilsiniz. Michigan Üniversitesi'nin yaptığı araştırmada insanların bazı şarkılarla duygusal bağlar geliştirdiği için aynı parçayı yüzlerce kez dinlemeyi sevdiklerini söylüyor.
Söz konusu çalışmayı yürüten araştırma yöntemleri profesörü Frederick Conrad, insanların bazı şarkılarla kişisel deneyimler yaşadığı için güçlü bağların oluştuğunu vurguluyor. Conrad'a göre sevilen şarkının hatıralarla ilişkilendirilmesiyle birçok kişi bıkmadan uzun süre aynı şarkıyı dinleyebiliyor.
California Üniversitesi'nde müzik kompozisyonu profesörü Pablo Ortiz de uzun bir aradan sonra tekrar dinlenen şarkıların mutlu veya hüzünlü hatıraların tekrar gün yüzüne çıkmasını sağladığını belirtiyor. Ortiz, insanların hüzünlü de olsa hatırlamayı sevdiği için aynı şarkıyı dinlemekten haz aldığını söylüyor. (Neden aynı şarkıyı yüzlerce kez dinlemeyi seviyoruz?)
Mutlu ve neşeliyken de, hüzünlü ve kırgınken de müziğe sığınıyor insan.
Kâh gönlündeki yarayı deşeleyip hafiften kanatan, kâh masum çocukluk günlerini hatırlatan, bazen eski bir aşk, bazen taze bir baharı taşıyan şarkılarla adeta sarhoş oluyor.
Resmi daha da büyütürsek;
Kirli ve karanlık günlerden geçerken de müziğe sığınıyor insan.
Bugünlerde akıl ve ruh sağlığımı korumak için kendimi sanatın kollarına bırakıp ruhumu dingin tutmaya gayret eder oldum. Yoksa, birbirinin aynı televizyon programları, birbirinin aynı televizyon programcıları, patates baskısı başlıklı gazeteler, cinayetler, tecavüzler, şiddet, vandallık, kabalık, görgüsüzlük, yalan dolan havadisler, kumpaslar ve tuzaklar ile yapılan toplum mühendisliğinin ağlarına takılmak işten bile değil.
Sonra da çırpın dur kurtulmak için.
Çok zaman da kurtulama ve sistem seni yesin, ya da daha sonra yemek için paketlesin...
Neyse ki aynı dili konuşup aynı şarkıları söylediğim insanlar arasında yaşıyorum da kendimi örümceğin ağına kaptırmıyorum.
Her türlü müziği yapan amatör korolar verdikleri konserler ile ruhumuzu besliyorlar. Bir dernek yararına olmadığı sürece ücretsiz olan bu konserler daha çok kişiye ulaşabiliyor.
Öğretmenler Günü Konseri
Nilüfer Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu, Filiz Başıbüyük şefliğinde Öğretmenler Günü'ne özel bir konser verdi.
Konserde, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk anısına ve bütün öğretmenler için birbirinden güzel eserler seslendirildi. Bursa Akademik Odalar Birliği Oditoryumu’nda gerçekleşen konsere ilgi yoğundu.
Konser, Öğretmen Marşı işle başladı, Atatürk Marşı ve Benim Güzel Vatanım parçası ile devam etti. Konser için seçilen şarkılar herkes tarafından bilinen şarkılardı ve bu da (yazının başında bahsettiğim gibi) dinleyicinin konserden daha fazla keyif almasını sağlıyordu.
Üç saat süren konserde özellikle de solo performanslar çok etkileyiciydi.
Şarkıların sözlerini ve müziğini bilmekle şarkı söylenmiyor malum. Söyle(yebil)mek başka bir yetenek. İnsanın ses rengi Allah vergisi. Lakin doğru söyleyebilmek için çok çalışmak lazım. Çalışmak da yetmez, söylediğini hissetmek ve hissettirmek de lazım.
Solo eserler seslendiren arkadaşlar amatör olmalarına rağmen öyle doğru ve öyle hissederek söylediler ki şarkılarını, salonun havasına yaşanmış aşkların, ayrılıkların, özlemlerin, sitayişlerin, serzenişlerin, nazların, işvelerin, cilvelerin, yorgunlukların, hasılı geçmiş zamanların kokusu karıştı.
Evet evet, şarkılar güzeldi hâlâ ve hâlâ sarıydı mimozlar...
Koronun ve izleyicinin ısrarını kıramayan Şef Filiz Başıbüyük Necdet Koyutürk'ün Dinle Sevgili Dinle tangosunu seslendirdi.
Konserin son parçası olan Ah Bursalı & Çiçek Açmış Şeftalinin Dalları şarkısını ilk kez dinliyordum.
Sözleri ve müziği Faruk Altın'a ait olan eser Bursa üzerine uzun yıllar ardından yazılmış şarkılardan biri olmalıydı.
Dilerim bu çalışma, Bursa'nın Ufak Tefek Taşları ile Bursalı Mısın Kadifeli Gelin şarkıları kadar bilinir ve okunur olur.
Gecenin sonunda Şef Filiz Başıbüyük, konseri izleyenler arasında yer alan Şef ve Bestekâr Erdinç Çelikkol'u sahneye davet etti. Çelikkol ve Başıbüyük, Çelikkol'un "Gel Gönlümü Yerden Yere Vurma Güzel" eserini birlikte seslendirerek konseri nihayetlendirdiler.
(Gecenin fotoğraflarına ve video kayıtlarına buradan ulaşabilirsiniz.)
Bu arada;
Filiz Başıbüyük konukları 30 Kasım 2019 gecesi Uğur Mumcu Kültür Merkezi'nde LÖDER yararına verecekleri Kârçe'den Raks'a konserine davet etmeyi unutmadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder