11 Kasım 2019 Pazartesi

"Beni Hatırlayınız"

"Atamın öldüğü yaştayım!" demeye 1 kala, Pınar Ayhan'ın anlatımları ile bir kez daha izledim ODZ Kemâl'i.
Benim için bir çocuk Mustafa Kemâl vardı, bir de büyümüş ve Atatürk olmuş bir Mustafa Kemâl.
Çocukluğu bir tarafa, O hep benden büyüktü. Kocaman adamdı. 
Çanakkale'de büyüktü, Trablus'ta büyüktü, Samsun'da, İnönü'de, Sakarya'da, Anafartalar'da, İzmir'de, Ankara'da, her zaman her yerde büyüktü.
Şimdi O'nun "büyük" sandığım o yaşlarını geçip de, O'nun öldüğü yaşa gelince ve onunla akran olduğumda O'nun 57 yıla sığdırdıklarına ve geçen yıllardaki Mustafa Kemâllere bakınca, tüm bunları yapmak için ne kadar da gençmiş diyorum.
Ben O'nun öldüğü yaşı geçip de 60 olduğumda, 75 olduğumda, 80 olduğumda Atatürk hep 57 kalacak ve benim nazarımda her geçen yıl daha da gençleşecek.
Ömrüm O'nun ömrünün önünden akıp geçerken O, beni ve tüm geçenleri aynı yaşı ile selamlayacak.

Müzikal Belgesel "Orada Duruverseydi Zaman - Kemâl" boyu bunu düşündüm hep.
Şemsi Efendi Mektebi'ndeki küçük Mustafa'dan, Selanik Mülkiye Rüştiyesi'ndeki çocuğa, Selanik Askerî Rüştiyesi'nde 'Kemâl' olmuş delikanlıdan Manastır Askerî İdadisi'ne giren sırım gibi delikanlıya, İstanbul'daki Harp Okulu'ndan Harp Akademisi'ne geçen genç adama, oradan ülkenin gidişatına kafa yoran ve bu gidişatı "yok oluş"tan "yeniden doğuş"a çevirmeye çalışan, bunu başaran, başarmakla kalmayan milletini ve ülkesini ileriye taşımak için yılmaksızın çalışan "tek başına" bir adamdı o.
Cephede sipere yaslanmış, gözünü karşıya dikmiş dururken aklından neler geçiyordu mesela?
Kocatepe'de yalnız başına yürürken neler düşünüyordu?
Başını ve ellerini çıkartmış halde tren penceresinden dışarıya bakarken gözlerinin ardındaki, beyninin içindeki neydi? 

"İki Mustafa Kemâl vardır: Biri ben, et ve kemik geçici Mustafa Kemâl. İkinci Mustafa Kemâl, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni yaşam ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim girişimlerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemâl sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!" diyordu kendisini tanımlarken.
Acaba iki Mustafa Kemâl'den hangisiydi şu andaki?

Gösteri boyu iki Mustafa Kemâl'i de gördük sahnede.
İlk bölümde Cumhuriyet öncesindeki Mustafa Kemâlleri, ikinci bölümde de Cumhuriyet sonrasındaki Mustafa Kemâlleri. 
Pınar Ayhan tarih kitaplarında yazmayanları, Atatürk'ün insan yanlarını gösteriyordu izleyicilere.
Gözyaşları içinde ve zaman zaman alkışlar eşliğinde izledik gösteriyi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki büyük salon ikinci balkonlarına kadar hınca hınç doluydu ve izleyicilerin hepsi Atatürk'ü sindirmiş insanlardan oluşuyordu. Salondaki gençlerin ve çocukların sayısının epeyce çok olduğunu görünce, onların da Atalarının insan yönünü tanıyacakları ve bu ülkenin nereden nereye geldiğini öğrenecekleri için içim güvenle doldu.
Emanete sahip çıkacak gençler şimdi onlardı.
Bir öğrenip, bin anlatacaklardı...
****
Mustafa Kemâl "Dönülmez Akşamın Ufku"na yaklaşırken "Beni hatırlayınız..." demişti.
Hatırlamak için önce unutmak gerekir.
Unutturmak için yapılan her şeye rağmen biz sizi hiç unutmadık, ölene dek de unutmayacağız ve unutturmamak için çalışmaktan yılmayacağız Atam...
"Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir." sözünüzdeki gibi yaşayıp kanımızın son damlasına kadar sizinle kalacağız.
Sizi hoyratça karalayanların ne sizi ne de tarihi bilmediklerini, baĞzılarının ise bile bile hainlik ettiklerini biliyoruz. Onları siz de tanıyorsunuz. Zamanında siz de onlarla az mücadele etmediniz. Ne acı ki onlar hainliğe hâlâ devam ediyorlar, daha da edecekler.
Şimdi mücadele sırası bizde...
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Bursa Şubesi ve Akwel Bursa Turkey Otomotiv A.Ş. katkılarıyla düzenlenen bu geceden elde edilecek gelir ile üniversitede okuyan kız öğrencilere burs verilecek ve bu katkılar ile onların, dolayısıyla ülkenin yolu aydınlatılacak.
Bu gecenin gerçekleşmesinde emeği olan herkes ayakta alkışlanmayı hak ediyor...
****
ODZ-Kemâl'i ilk olarak 3 Mart 2018 tarihinde izledim ve "Atatürk Bizim Bütünümüzdür" başlığı ile anlattım. 
3 Mart 2019 tarihinde bu kez ODZ'yi izledim ve onu da "Orada Duruverdi Zaman" başlığı ile anlattım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder