10 Şubat 2015 Salı

Lodos mu esti, dozer mi geçti anlamadık!

Geçtiğimiz gün yaşadığımız şiddetli lodos estiği yeri dozer misali ezdi geçti. Adeta savaştan çıkmışa döndük.
Rüzgârın sesi korku filmi efekti yaratıyordu.
Dışarıda olanlarsa filmin aslını yaşatıyordu.
Kayıtlara göre 4 ölü, 110 yaralı...
Hasar gören evler, arabalar, iş yerleri, caddeler, sokaklar...

Yaşanan lodosun etkilerini ve alınacak önlemlerini anlatmak üzere TMMOB bir basın toplantısı düzenledi bugün.
Makina Mühendisler Başkanı İbrahim Mart yaşanan bu felaketlerde belediyenin sınıfta kaldığını söyledi.
"Basit sayılabilecek doğa olayları felakete dönüşüyorsa deprem anında olabilecekleri hayal edin bir" dedi.
****
Bugün yoğun kar yağışının olduğu Bursa geçtiğimiz hafta şiddetli bir lodosa teslim olmuştu.
Sayemizde bozulan iklimlerin hesabını, yine hep birlikte verip, tek tek bedel ödüyoruz.
Hastalıklar bir yana, karbonmonoksit zehirlenmeleri derken son lodos bu kez daha büyük felaketlere sebep oldu.

Yerinden sökülen ağaçlar, devrilen tabelalar ve elektrik direkleri, uçan çatılar, en can yakanı da Timsah Arena'da kullanılan vincin devrilerek seyir halindeki bir aracın üzerine düşmesi ve can kaybına sebep olması.
Bir yandan düşerken hafif raylının tellerini kopartması.
Sonuç;
Giden canın acısı çok büyük ve telafisi yok, uzun saatler kesik kalan elektrik, günlerce çalışmayan HRS ve arapsaçına dönen trafik...
Bu sayede Bursa ölçeğine göre yetersiz de olsa Hafif Raylı Sistemin önemini daha iyi anladık, değil mi?
Belediye; günler evvelinden alarm verilen, uyarı üzerine uyarı yapılan lodos için teleferik ulaşımını iptal etmekten öte de bir şeyler yapmalıydı elbet.
Bu tedbirler hemen o anda alınan tedbirler değil, lodosun etkili olduğu bir kentin yöneticisi olarak her an teyakkuzda olarak ve kentin her ayrıntısını denetleyerek olmalıydı.

Çatılar lodosta uçmamalıydı mesela. Kullanılan her malzeme rüzgârın şiddeti hesap edilip tasarlanmalıydı.
Kentin her yerinden sallanan tabelalar iki vidayla yerine tutuşturulmamalıydı.
Açık hava reklamları ve totemler rüzgârla yere kapaklanmamalıydı. Bunun için totemin dikileceği zeminin jeolojik etütleri yapılmalıydı. Elektrik direkleri ona keza...
Ağaç dikim çalışmalarında kökleri toprağın derinliklerine uzanan ve kar'ın ağırlığına dayanabilecek dallara sahip ağaçlardan seçilmeliydi.
Gereğini yerine getirmeyen hiç kimseye ruhsat verilmemeliydi...
Alarm verilmesiyle birlikte vincin devrilebileceği ve felakete sebep olabileceği öngörülüp, vinç birkaç günlüğüne sökülmeliydi.
Sökülmedi...

Lodos esnasında Bursa Valiliği Afet Eğitim Merkezi binasının dış cephe kaplamalarının dökülmesi ise trajikomik bir hadiseydi.
****
Bir kentte üst yapı belediyeciliği de lâzım elbet.
Lakin alt yapı olmadan üzerine derme çatma çıkılan üst yapı ne kadar eğreti duruyor ve ne kadar çabuk yerle bir oluyor işte meydanda.

Düşen tek bir damla yağmurda birbirine giren trafik kar yağınca kilit noktasına geliyor.
Yağmuru içine çekecek toprağı kalmayan şehrin caddelerinin birer akarsuya dönüşmesi normal tabi.

Kar yağışında yaşanan felaketlerde ise insan katkısı büyük.
Kaç kişinin aracında kar lastiği var diye sorgulamak lâzım bu durumda.
Ki bu coğrafyada yaşıyorsak Ekim başı takılıp Mart sonu çıkartılması şart olmalı...
İnsanlar bundan kaçınıyorsa sert yaptırımlar uygulanmalı.
Canımızı sokakta bulmadık ya....

Kar lastiği olanlara diyecek lafımız yok lakin o trafikte 1 kişinin dahi kabak lastikle seyretmesi yeterli.
Ondan sonrası Sarajevo Kış Olimpiyatları Slalom Yarışları...
Pencerelerde kayan araçları izleyen ve kayda alan, sonra da sosyal medyada paylaşan izleyiciler ile bu görüntüleri kahkahalar atarak ve kendi başlarına gelmediğine şükrederek izleyen takipçiler.
Ha bir de bu sayede bayram eden Sanayi Siteleri...

Bu olayların yaşanmaması için neler yapılmalı derseniz;
"Yerel yönetimler aklın ve bilimin rehberliğinde çalışmalı" diyor İbrahim Mart.

Mühendisliğin hayatın her alanında yer aldığını düşünürsek, işini doğru yapan mühendislerle yola çıkmalı.
İnsanlar da işini kitabına uydurmaya çalışmamalı.
Hatır gönül üzerine atılan her imza geri dönüşsüz yollara sürüklüyor insanları, bunu defalarca yaşamadık mı?
Sonra ah vah etsen ne yazar...

Ve Mart; şu andaki gibi tehlikenin nereden geleceğini bilmediğimiz bir kentte yaşıyorsak lodos anında alınacak tedbirler için;
"Evinizden Çıkmayın" diyor biraz müstehzi bir ifadeyle.

Korunmanın en basit ve etken yolu bu olduğu için biz de çıkmadık zaten.

Bir de elektrikler kesilmeyeydi, iyiydi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder