23 Şubat 2015 Pazartesi

Başkan Türkyılmaz Myrlea’ya aşık

Bu sabah Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz'ın bir basın açıklaması vardı.
Türkyılmaz; Başkan Yardımcıları Mustafa Ay, Metin Bağcı, Metin Şen ve Sevinç Şenşekerci'nin de hazır bulunduğu toplantıyı kaçak olduğu iddia edilen Başkanlık Makamı'nda yaptı.

Yaptığı açıklamaların konularından biri de makamının bulunduğu bu katla ilgili sosyal medyada olsun, yazılı basında olsun dolaşan dedikodulardı.
Geçtiğimiz aylarda yaptığı basın toplantısıyla ilgili "Mudanya kendine geliyor, darısı memleketin başına" demiştim.
Bugün gördüğüm o ki, Mudanya memleketi de kendine getirmeye kararlı...

Başkanlık Makamı kaçak mı?
Mudanya Belediye binasının son 1,5 katının kaçak olduğu yönündeki eleştirilere "Son 1,5 katı biz eklemedik, kullanılmaz durumdaki bu alanı tadilattan geçirerek, Mudanyalılar'a yakışır, beyaz ve temiz koltuklarla düzenledik" cevabını veriyor Türkyılmaz.
Toplantının yapıldığı bu binanın ruhsatı 1976 yılında belediye binası olarak alınmış. Binanın inşaatı 4,5 + bodrum kat ile 5,5 kat olarak devam etmiş.. Şikayetler üzerine inşaat durdurulmuş, teftişlerden geçmiş, yargılanmış, yasal süreç işlemiş. O dönemler Belediye Başkanı Ali Nadir Demirtaş imiş..
Önceki süreçlerde görev yapan başkanlar döneminde de devam etmiş.
5.5 kat olduğu herkes tarafından bilinen bina Tabiat Kültür Vakfını Koruma Kurumu İmar Planında Belediye Hizmet Binası olarak yerini almış.
Bu konuyla ilgili yapılan şikâyetler ve dedikodular üzerine Eski Bayındırlık, yeni Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan dökümanlar istemiş Başkan Türkyılmaz. Rapor ve belgelerin 1991 yılında zaman aşımından imha edildiğini söylemişler kendilerine.

Onlar da yönetim olarak gerekli girişim ve itirazları yapmışlar.
Binaya 2007 yılında güçlendirme yapılmış. Asansör de bina yapılırken bu son kata kadar çılar halde yapılmış. Üç katlı olup da kaçak kat çıkıldığı söylentilerindeki gibi 3. katta kalıp sonradan 5 buçukuncu bu kata çıkmamış.
"Bu girişimlerde art niyet var" diyor Başkan Türkyılmaz. Yargının asil ve dürüst yaklaşımla gereken yanıtı alacaklarına olan inanıcı ise tam.
Böyle konularla zaman ve enerji kaybettikleri için ise üzgün.
"Çıkacak kararın sonunda bizi gereksiz yere meşgul edenler umuyorum üzülecektir" diyor...

Ya kiracılar?
Belediye mülklerindeki kiracılar ile ilgili de söyleyecekleri vardı Başkan'ın.
"Var olan mülkler ile ilgili tespit çalışmaları yapıldı. Bir iş yerinin kirası işgaliye bedelinin altında olamaz. Asıl sıkıntı, geçmiş dönemden geliyor. Eğer geçmiş dönem bu güncellemeler günümüze göre yapılmış olsaydı, bugün yapılan artışlar çok afaki görünmezdi. Bu yaptığımız düzenlemeler, günün rayiç bedelleridir. Bu mülkler 80 bin kişinin malıdır. Mudanya ve Mudanyalı'nın hakkını kimseye yedirmeyeceğiz. Bugünkü güncel bilgilere göre 155 kiracımızdan 63'ü sözleşme imzaladı. Kaymakamlığa tahliye yazısı yazılan ve hakkında yürütmeyi durdurma kararı çıkan kiracı sayısı 21 adet. Sözleşme süresi devam eden kiracı sayısı 16 adet, ecrimisil uygulanan kiracı sayısı 8 adet, tahliye edilen kiracı sayısı 21 adet, sözleşme aşamasında olan kiracı sayısı 3 adet ve tahliye amacıyla avukata verilen kiracı sayısı ise 23 adettir" deyip rakamlar ortaya koyuyor...
Kendi öz eleştirisini de yapıyor. "Ufak tefek hatalarımız olmuş mudur dersek, çok da önemsenecek hatalarımız olmadı" diyor.
"Rayiç bedeller tespit edildi. Yasaların verdiği işgaliye bedelleri doğrultusunda kira bedelleri belirlendi. Eskiye alışmış olan bazıları, kısacası 1 lira dahi zam yapsak itiraz edecek olan bazıları itiraz ettiler.
Devam eden kiracılar var, tahliye edilenler var. Bu uygulamalarla ilgili süreç devam edecektir.
Türk Ticaret Kanunu'nun 347. maddesine göre kira sözleşmesi 10 yılı aşkın geçen kiracılara sözleşmelerinin bitiminden 3 ay öncesinde gerekli yazılar yazılarak süre sonunda tahliyeleri istendi.
Daha sonra buu yerler tekrar ihaleye çıkartılarak Mudanya menfaatleri doğrultusunda kiraya verilecek." derken, eskiden kendisiyle can ciğer kuzu sarması olup da, şimdi işlerine gelmediği için sırt çevirenler olduğunu da eklemeden geçmiyor.
Başkan Türkyılmaz seçilmesinin ardından siyaseti bir kenara bırakıp çıkmış hizmet yoluna.
Bu yolda -küsülmeyi de göze alarak- engel tanımıyor...

Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi?
Bugünün bir diğer açıklaması ise İskele Meydanı'ndaki eski Tekel Binası'nı kapsayan 3 bin 723 metrekarelik alanın Çok Amaçlı Kültür Merkezi olarak planlanması, lakin son anda Bursa Valiliği'nden gelen yazıyla tahsisin Mudanya Belediyesi'nden alınarak Hazine'ye devredilmesi üzerine idi.
Türkyılmaz, "Çok Amaçlı Kültür Merkezi'mizin proje dahil, binanın iç ve dışı dahil, her türlü hazırlıkları yapılmıştı. O alanda yapacağımız uygulama projemizi bir kuruş para vermeden değerli hocalarımızın destekleriyle bitirdik. Belediye İş Merkezi'nin oradan Mütareke Meydanı'na kadar Atatürk'ümüz ve İsmet Paşa'mızın da yer aldığı bir proje hazırladık. Jeolojik etütlerimiz yapıldı. Seçimlerden önce söz verip çok önemsediğimiz Cumhuriyet Meydanı projemizin ilk ayağı olarak Tekel Parkı'nın temizliğini yaptık. Bize verilen altı aylık sürede bitmesi imkânsız olan inşaat için süre uzatımı istedik. Bu arada kiracı olan BURBAK'a Temmuz ayında tahliyelerini istediğimiz bir yazı gönderdik fakat BURBAK sürekli oyalama çıkardı. Süre uzatımı talebi yazımıza da 28 Ocak'a kadar cevap verilmedi. 29 Ocak'ta (sürenin bitimine 3 gün kala) temel atacaktık, ancak 28 Ocak'ta her şeyin elimizden alınıp İçişleri Bakanlığı'na devredildiğinin yazısı geldi" dedi.
Kendilerine tahsis edilen ve yapılması planlanan belediye hizmet binası ve kültür merkezinin eninde sonunda yapılacağını sözlerine ekledi.
Hukukçular ve danışmanlar tarafından itiraz dilekçeleri hazırlanıp ilgili yerlere gönderilmiş. Yerin yeniden belediyeye devrini bekliyorlar.
Mudanya'ya çivi çakılmasını engelleyenler, tahsisin belediyeden alınıp Hazine'ye devredilmesine pek bir mutlu olmuşlar.
Lakin Başkan kararlı; "Eğer orayı alamazsak, başka yer bularak o projeyi yine gerçekleştireceğiz" diyor elindeki projeyi gösterirken.

Ve bir yandan da gelişmeleri anlatıyor;
7 Ocak'ta Vali ziyarete geldiğinde bu proje kendisine gösterilmiş ve proje Vali'nin de beğenisini almış.
O günden 2 hafta sonra 21 Ocak'ta Mudanya Kaymakamlığı bir müracaatta bulunmuş, belediyeye ait olan tahsisin kaldırılması için (5,5 aydır belediyenin yazıısna cevap vermeyen kurumdan) 28 Ocak'ta cevap gelmiş, 1 gün içinde de karar alınmış ve Başkan Türkyılmaz'a karar elden ulaştırılmış.
Keşke devlet her zaman böyle ışık hızında çalışsa değil mi?
****
Biz Mudanya'nın menfaati haricinde hiçbir menfaat gözetmeden zevkle iş yaptık diyor Başkan.
Barışın ve kardeşliğin başkenti, Cumhuriyetin biçimlendiği Mudanya'ya zevkle hizmet ediyoruz. Zevk ve inançla çalışmaktan bizi kimse alıkoyamayacak.Her zamanki gibi kendisine her türlü sorunun sorulabileceğini söylüyor Başkan Türkyılmaz.
Soruluyor da. Tek tek hepsini yanıtlıyor.

Konuşmasının sonunda makamının bulunduğu katın öyküsünü anlatıyor kısaca.
Burası Öğretmenler Lokali imiş eskiden. Kendileri göreve geldiklerinde boşmuş, pislik içinde ve mezbelelik imiş.
Belediyenin tek bir çatı altına toplanması adına, Başkanlık Katı olarak düzenlenmiş kendisine. Bu çalışma esnasında tek bir şey istemiş Başkan.
"Eğer yukarı çıkacaksam mobilyayı değiştirin. Çünkü o mobilyalar kirliydi. Anlayan anlasın" diyor.
"Tertemiz bir Başkan, tertemiz bir yönetim olarak, tertemiz bir Mudanya, tertemiz bir ülke, tertemiz bir medya özlemiyle bembeyaz yaptık" diyor.
"Mudanyanın rengi mavidir, mavi umut ve özgürlüktür" deyip maviye boyanmış duvarları gösteriyor bir yandan da...
****
Başkan Türkyılmaz Myrleasına, yani Mudanyasına aşık bir Mudanyalı. Tüm inancı ve heyecanıyla anlatıyor projelerini. Anlatırken gözleri parlıyor. Yapacaklarının bitmiş hali canlanıyor olmalı gözlerinde.
Mudanya'ya sağlam bir imza atıp, geleceğe yüklü bir miras bırakma arzusuyla dolu.

Başkan'ın makamının kapısı "hâlâ" yok...
Geçmiş dönemlerin borçlarını ödemişliğin ve yaptıklarını kendi öz kaynaklarıyla yapmış olmanın güveniyle konuşuyor dobra dobra.
"Verilmeyecek hesabım yok" diyor.

Mudanya'nın içindeki trafikten, Bursa'dan 15 dakikada gelmemize rağmen Mudanya'nın içini yarım saatte geçemediğimizden yakınıyorum. Başkan'dan alternatif yol istiyorum.
"Mudanya, otobüslerden ve trafikten kurtulsun, şehre girmek istemeyenler girmek zorunda kalmasınlar" diyorum.
Şehrin içinden geçen ve arkalardan dolaşan az bilinen yolu bilsem de, bilmeyenler için tabelalar konulsun, herkes öğrensin diyorum.

Başkan, hava muhalefetinden iptal olan İDO ve BUDO'nun yarattığı trafiksizliğin sükûnetine dikkat çekiyor. Malum; yoğunluğun bir kaynağı hafta sonu günübirlikçileriyse de diğer önemli bir kaynağı feribotçular...
İDO ve BUDO'nun kendilerine olan negatif etkisinden etkilenen Mudanya'nın, denizinin ve sahillerinin eski haline dönmesini istiyor. Bunun için de hepimizin keyfimizden biraz feragat etmemiz gerektiğini söylüyor.

Zeytin Dalı ve Uğur Böceği projelerinin ihalelerinin yapıldığını anlatıyor.
Mudanya'nın en değerli mülkü, en ciddi gelir kaynağı olan Yat Limanı'nın kurtarılmasına dikkat çekiyor.
Mudanya'da, Kumyaka'da (Siği), Trilye'de ve Dereköy'deki Rumlar'dan kalma tarihî binaların ve Cumhuriyet Dönemi binalarının ayağa kaldırılacağını hayal edin diyor.
Başkan'ın tüm anlattıklarını yazarsam Mudanya'da nüfus patlaması olur diye hepsini yazmıyorum, birazını da 1 ay sonra yapılacak olan geniş kapsamlı toplantının sonrasına saklıyorum.
****
Mübadele sırasında kaçan Rumlar'ın ardından Trilye'de sekiz piyano çıktığı söylentileri düşüyor aklıma.
Siği'deki ayakta kalmaya çalışan kilise, görmediğim ama hep duyduğum hastahane ve okul binası canlanıyor gözümde.
Tepelere kurulan büyük havuzlarla yapılan sulamacılık canlanıyor. Koyda sıra sıra dizilmiş büyük balıkçı kayıklarının olduğu fotoğraf canlanıyor.
Her karışından medeniyet fışkıran körfez eski haline geri dönsün istiyorum.
Eski kültür sanat ve modern şehircilik izleriyle dolu günler o zamanlarda mevcut idiyse, bu zamanlarda daha artarak çoğalmalı diyorum.

Bu yolda emin adımlarla ilerleyen ve sıfır işsizlik-sıfır yoksulluğu hedef almış Başkan'a yol açıklığı diliyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder