5 Kasım 2013 Salı

Şeytan bu işin neresinde?


Ey üniversitede okuyan, üç beş yıl sonra bu memleketi emanet edeceğimiz genç evlatlarımız!
Tam türban işini de hallettik artık derken piyango şimdi de size çıktı.
Bundan böyle 1+1 ev tutamayacaksınız, kızlı erkekli kalmayacaksınız, ertesi gün hapı kullanmayacaksınız, el ele tutuşmayacaksınız, göz göze bakışmayacaksınız.
Ola ki yaptınız da hamile kaldınız, daha önceden buyrulduğu gibi zinhar kürtaj olamayacaksınız, hamile hamile sokağa çıkamayacaksınız. Doğurursanız sezaryenle değil, normal yoldan doğuracaksınız.
Doğurduğunuza kendiniz bakmak istemiyorsanız devletin şefkatli kollarına bırakacaksınız.
Bu arada; öğrenciyken evlenirseniz ne kadar kredi borcunuz varsa hepsini tümden sileceğiz.
Hele bir de üstüne üç bebe yaparsanız sizi çok ama pek çok seveceğiz.
****
Kızlı erkekli evlerde kalanlara bu taşlar yağarken, kalmayanlar kızlı-kızlı, erkekli-erkekli mi mutlu mesut yaşıyorlar acaba.
Ki bu daha vahim!
Hem sanki aynı evde yaşayan nikâhlı ya da nikâhsız bütün çiftler 7x24 seks mi yapıyorlar?
Ya da kadın-erkek ilişkisi sadece seksten mi ibaret?
****
Hatırlıyorum da; bizler karışık sistem olan okulumuzda okurken erkek arkadaşlarımız bizlerden ziyade okulumuzun karşısındaki, sadece kızların okuduğu, okula dikerlerdi gözlerini.
O okulun kızları da teneffüs zili çaldı mı tünerlerdi pencere kenarlarına.
Bir bakışma, bir kesişme.
Belki bazen buluşma, belki öpüşüp koklaşma…
Bizlerse pek çoğu ile kanka.
Arada sırada da manita…
Kadın-erkek birarada yaşamanın ilk adımları oralarda atıldı aslında hep.
O günler cinsiyetini öne çıkartma yerine, özeline saklamayı öğretti bizlere.
Yaşadıkça şahit olduğumuz her şey, iki cinsi birbirinden ne kadar uzaklaştırırsanız birbirlerine o kadar cazip geldiğini gösterdi.
Ve açlıkla yaşanan her şeyin ne kadar çirkinleştiğini.
Genel olarak tecavüzcülerin; yasakların eseri, iletişim kuramayan, sağlıklı ilişki yaşayamayan kişiler olduğuna bakarsak…
Kadına/erkeğe doygun ve alışık tarafların birlikteliği ise daha bir dozunda, daha bir sağlam.
Karşı cinsin doğal farklılıklarına saygılı ve özenli.
Bahsedilen evlerin bahsedilen öğrencileri ise genel olarak baskılı ortamlardan gelip de özgürlüğü tadan ve o özgürlüğün dozunu ayarlayamayanlar belki.
Aile ilişkilerinde kadın mefhumu değer bulmayan, dişi olan her mahlûkata ağzının suları akan.
Yoksa o yaşlarda hormonlar kız-erkek demeden hepsinde tavan.
Ama bazılarında bilgiden ve öngörüden ibaret fren mevcut,
Bazılarındaysa nerdeeee…
Alt benlik, üst benlik, daha alt benlik, daha üst benlik kavramları yok.
Olmayınca da,
Başbakanın dediği gibi rezilliğin bini bir para.…
Da;
Şeytan bu işin neresinde....?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder