13 Kasım 2023 Pazartesi

Genç Yetenekler Yüzyılın İzindeler

2003 yılı ekim ayında Hasan Adıgüzelzâde şefliğinde kurulan ve 2019 yılı şubat ayından bu yana Deniz Tan şefliğinde çalışan Nilüfer Oda Orkestrası, Atamıza ve Cumhuriyetimize duyduğumuz şükranı, "Yüzyılın İzinde  Genç Yetenekler Konseri" ile taçlandırdı. 
Konserin solistleri, bir orkestra eşliğinde ilk kez sahneye çıkan "genç yetenekler" idi. Uğur Mumcu Kültür Merkezi'nde gerçekleşen gecede Melis Topçular, Yaprak Özgüç ve Göksu Yıldız piyano, Atakan Atasoy keman, Efe Oğul Çakal ise çello ile Nilüfer Oda Orkestrası eşliğinde performans sergiledi.
Melis Topçular
Yaprak Özgüç
Göksu Yıldız
Atakan Atasoy
Efe Oğul Çakal
Onları izlerken yüzümde mutlu bir gülümseme, gözlerimde titreyen gözyaşları, içimde umudun heyecanı vardı.
İkinci bölümün solistlerinin ardından sahne önüne gelen Nilüfer Çoksesli Koro; Orkestrasyonu Nejat Başeğmezler'e ait Vatan Marşı, müziği Felix Körling'e, sözleri Ali Ulvi Elöve'ye ait Gençlik Marşı, söz ve müziği Hasan Uçarsu'ya ait Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yıl Türküsü'nü izleyiciler ile birlikte seslendirildi.

Gecenin sonunda Nilüfer Oda Orkestrası korosu ve Şefi Deniz Tan, Nilüfer Çoksesli Korosu ve Şefi Zeynep Göknur Kara Yıldız ile genç yetenekler hep birlikte sahnedeydiler. Gece, Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Remzi Çınar'ın çiçek takdimi ve Gençlik Marşı'nın hep birlikte bir kez daha okunmasıyla nihayetlendi.

Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yılı'nda Bursa
Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamak üzere Bursa'da düzenlenen etkinlikler adeta birbiri ile yarışıyor. Öyle ki; hangi birine koşacağımı, hangi birini anlatacağımı şaşırıyorum.
Belli ki yüzüncü yılı görmekten onur duyan ama 200. yılı kutlayamayacağını bilen nesiller olarak bizler, arkamızda '100. Yıl'a yaraşır izler bırakmak istiyoruz. Bu sebeple konserler, sergiler, spor etkinlikleri hep Yüzüncü Yıl'a ithaf ediliyor. 

Kolay mı, alev alev yanan bir coğrafyada, 600 yıllık bir imparatorluğun küllerinden doğan, dahilî ve haricî güçlerin tüm sarsmalarına rağmen yüz yıldır ayakta kalmayı başaran bir ülke olmak. Bir kesim reddetse de, hepimiz bu ayakta kalışın 85 yıl önce ebediyete intikal eden Ata'mız ve onun ölmez eseri Cumhuriyet'imiz olduğunu biliyoruz. 
Deniz Tan 2013 yılında Van Anadolu Güzel Sanatları'ndan dereceyle, 2018 yılında Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü'nden başarıyla mezun olduysa, 2019 yılından bu yana Nilüfer Oda Orkestrası Deniz Tan eşliğinde çalışıyorsa ve Deniz Tan yurtiçinde ve yurtdışında pek çok başarıya imza atmışsa, bunun temelinde Deniz Tan'ın çalışkanlığı, azmi ve yeteneği ile birlikte; Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet ve Cumhuriyet'in sunduğu imkânlar vardır. Üstelik Deniz, çalışmalarındaki başarısını kibre kurban etmez. Bu da bir Cumhuriyet çocuğu olarak onun en kayda değer özelliğidir.
****
"Onları izlerken yüzümde mutlu bir gülümseme, gözlerimde akmayan mutluluk gözyaşları vardı" dedim az önce. İtiraf edeyim, bu tatlı gecede bile zihnimin kıvrımlarındaki "gündem" zaman zaman gülümsememi hüzne, gözümdeki yaşları zehre çevirdi. Her ne kadar ânın mutluluğunu yaşasam da, her ne kadar kalbim umutla dolsa da, istemsizce gelecek endişesini duymadan edemiyorum. Bu güpgüzel çocukları görüp de umutlanmamak, bu güpgüzel çocukların geleceğini düşünüp de hüzünlenmemek mümkün mü?

Malum; son dönemlerde aydınlık ile karanlık birbirinden iyice ayrıldı. Gri bölgeler yok oldu, yumuşak ışıklar söndü, yuvarlak hatlar sivrildi.
Bir yandan sanatta ve sporda ardı ardına başarı gösteriyoruz, bir yandan da kadın sporcular, kadın sanatçılar, daha doğrusu "kadın ve sanat" lanetleniyor.
(Ki 1948 yılında Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel tarafından hazırlanan, devrin cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü tarafından desteklenen, müzik alanında özel yetenekli çocuklar olan İdil Biret ve Suna Kan’ın yurt dışına devlet bursu ile gönderilip yetiştirilmeleri adına özel olarak çıkarılan, daha sonra genişletilen Harika Çocuklar Yasası, hâlen yürürlükte olan ancak işletilmeyen bir yasadır.)
Bir yandan çocuklarımız uluslararası üniversitelerden kabul alıyor, bir yandan PISA sonuçları Pisa Kulesi gibi gittikçe yan yatıp dibe batıyor.
Yollar, evler ve tüm yenilikler bir yanda, çamur ve sefalet bir yanda.
Bir kısım ultra zengin, bir kısım aç!
Bir kısım kendi işinde gücünde, bir kısım başkalarının işinde gücünde.
Fitne, fesat, hırs ile masumiyet kapışıyor.
Yalan, dolan, riya ile doğruluk kapışıyor.
Yine son dönemde gördüğümüz üzere, "yalan" hızlı koşsa da nefesi tükeniyor, "doğru" ise emin ve sağlam adımlarla hedefine yürüyor.
Belki artık eğriyi-doğruyu anlama vaktidir. Belki artık atılan yanlış adımlardan, yürünen yanlış yollardan dönme vaktidir.

Bizler Ata'mızın izinde yürüyerek, Cumhuriyetimizin yüz yılını türlü zorluklarla, takılan çelmelerle, duraklamalarla, düşüp kalkmalarla tamamladık. 
Şimdi sıra yüzyılın izinde, daha iyiye, daha güzele, daha aydınlığa, ikinci yüzyıla yürümekte...

13 Kasım 2023 / C.E.Y.

Konserin kısaltılmış kaydı YouTube kanalımda.
Konserin tüm kayıtları Facebook'ta. İzlemek için tıklayınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder