14 Haziran 2022 Salı

Sen ne kadar doğrusun Lemurya?

Gemlik'in Kurşunlu mahallesindeki Yeni Dünya Kültür ve Sanat Evi'nde bir oyun izledim.
Oyunlarını vakıf ya da dernekler yararına sahneleyen 1 Başka Tiyatro ekibi, prömiyerini 30 Mayıs akşamı yaptığı "Doğru mu Doğrular? Lemurya" oyununu o gece Türk Eğitim Vakfı TEV yararına oynadı.
Oyunda rol alan amatör oyunculardan biri olan arkadaşım Semra Uğurluoğlu'nun davet ettiği oyuna, TEV Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çalışkan ve sevgili eşi Asuman Hanım'la birlikte katıldık.

Oyunu Elif Epiri yazmış, Serkan Çetinkaya yönetmiş. Yardımcı yönetmen ise Özgür İde Acarbabacan.
Koreografi ve hareket düzeni Pelin Elçik Yorgancıoğlu'na, kostümler İskender Urpak'a, dekor Serdar Menteş'e emanet edilmiş.
Oyunun oyuncuları arasında Bursa'nın pek çok tanıdık ismi ve tanınmış siması vardı. Onlar bize Türkiye'nin ve dünyanın önemli insanlarını anlattı. Anlatıları ile bizleri, bu insanlar hakkında bildiklerimiz ne kadar doğruydu ve doğrular ne kadar gerçekti diye sorgulattılar.
Müzikler ve danslar ile zenginleşen tek perdelik oyun, bir saat kırk beş dakika kadar sürdü.
Daha öncesinde de TEV yararına oyunlar gerçekleştiren ekiple sıcak bağı olan ve oyun sonunda sahneye gelerek bir teşekkür konuşması yapan Mehmet Çalışkan tüm ekibe, TEV bursiyerlerinin elinden çıkmış çizimlerden oluşan ürünler takdim etti.
Mehmet Bey, oyunculara ve izleyicilere ithafen yaptığı konuşmada "Her sene 7 bin öğrenciye burs veriyorduk, bu sene 9 bin 777 öğrenciye burs verdik, bu da sizlerin sayesinde oluyor." dedi. 
1967 yılında Vehbi Koç'un önderliğinde, iş insanı, öğretim üyesi ve entelektüel 205 kişinin bir araya gelmesiyle başlayan ve o yıl ilk olarak 195 öğrenciye burs veren TEV'in öyküsünü kısaca anlattı.

Kayıp Kıta Lemurya
Oyunda adı geçen Lemurya kıtası neresi, o kıtada kimler yaşar soruları eminim ki sizin de aklınızdan geçmiştir. Önce Lemurya'ya bir göz atalım o zaman.
Efsanevi kayıp kıta Lemurya, yine efsanevi bir kayıp kıta olan Atlantis'in kardeşiydi muhtemelen. 
Eskiden Hint ve Pasifik Okyanusları arasında yer aldığına inanılmış, ancak günümüzde bilimsel olarak kabul görmeyen ve "sözde bilim" olarak sınıflandırılan Lemurya kıtası, bilimsel çevreler tarafından tektonik levha gibi kavramlar yaygınca kabul görmeye başladığı zaman aldığı desteği kaybetmişti.
Tamil edebiyatında ve kültüründe Lemurya, bu kültürde önemli bir yeri olan efsanevi Kumari Kandam bölgesi ile bağdaştırılmıştı. Bir zamanlar Hindistan, Sri Lanka ve Madagaskar bir bütün oluşturmuş olmalarına rağmen, ayrılmaları (iddia edilenin aksine) batan bir kıta ile değil, tektonik hareketlerin Gondwana'yı parçalaması vasıtası ile gerçekleşmişti. Bu olay ise milyonlarca yıl önce, dünya üzerinde herhangi bir medeniyet veya insan yaşamı yok iken olmuştu.

"Doğru mu Doğrular? Lemurya"
Oyunun yazarı Elif Epiri prömiyer günü verdiği röportajda, Lemurya adasında yaşayan ütopik Lemurya halkına oyununda şöyle yer verdiğini söylemiş:
"Oyunun konusu; çok yüksek medeniyette 'Lemurya' diye kayıp bir kıta var. Bu tarih bilgilerinden öğrendiğimiz gerçek bir bilgi. Bu kıtada zamanında yaşanırken, hiç savaşlar olmazmış, hiç yalanlar olmazmış, tecavüz olmamış. Bizden çok yüksek boyutta bir medeniyette yaşamışlar. Ben şöyle bir hayal kurdum. O medeniyetten insanlar şu an bizim yanımıza gelselerdi ve bizim bu durumumuzu görselerdi. Bize ne derlerdi. Bize nasıl yardımcı olmaya çalışırlardı. Bizim elimizden tutup nasıl üst boyuta çekmeye çalışırlardı. Bunları hayal ettim, belki Betül Mardin bizden çok üst boyutta yaşayan fakat bize burada insan rolü yapan biridir. Belki Haldun Dormen öyledir. Aysel Gürel öyle. Kendisine feminist derken aslında feminist ne demek, neden feminist olmuş. Bunları araştırırken bizim kafamızda çok farklı yanlışların olduğunu öğrendim. Bunları kendi hayallerim ve bilgilerimle birleştirerek yazdım. Biraz da eğlenceli bir oyun oldu."
Şiirlerden, öğretilerden ve tarihten örneklerden harmanlanarak oluşan senaryoda, çevre ve hayvan, yani dünya ve doğal yaşam duyarlılığı olan ya da varmış gibi davranan iki yüzlü insanlar tanıdık.
Oyunda sevgi ve şefkate, cehennemin sanatsız ve sevgisiz kalıp acı çektiğimiz yer olduğuna dikkat çekildi.
Lemurya İnsanları Dünya'da
Bir zamanlar barışın hüküm sürdüğü düşünülen Lemurya kıtasındaki insanların bugünkü dünyaya "düştüğünü", hipnoz sayesinde gördük. 
Betül Mardin, Arif Mardin, Haldun Dormen, Aysel Gürel, Pierre Cardin, Salvador Dali, Sabiha Gökçen, Cem Karaca, Meryem Ana, Adile Naşit, Saadet öğretmen gibi isimler Lemurya'dan gelmişlerdi ihtimal. 
Kleopatra, Yıldız Kenter, Frida, Safiye Ali, Fatma Aliye, İsis, Anadolu'nun cefakâr kadınları, hepsi tek bir kadındı. 
Kadın, hem şekillendirilmeye çalışılan, hem kutsanan, hem aşağılanandı. 
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk'ün ileri görüşlülüğü ve kadını erkek ile yan yana getirmesine bakacak olursak, O'nun da çağlar ötesinden geldiği tartışılmazdı. 
Canlı Canlı
Oyunda bazı sololar Playback, bazıları ise canlı söylendi. Canlı söylenenler Playback'lerin önüne geçti.
Sözleri Muhyiddin Abdal'dan, bestesi Fazıl Say'dan "İnsan İnsan Derler İdi", sözleri Paul Anka'dan, seslendirmesi Frank Sinatra'dan "My Way", sözü ve bestesi Cem Karaca'dan "Allah Yar", bir kabare parçası olduğunu düşündüğüm "Yaşam Bir Kabare Dostlar", sözleri Konstantin Simonov'dan, seslendirmesi Ezginin Günlüğü'nden "Bekle Beni" eserlerini oyunculardan kâh canlı kâh Playback olarak dinledik.
Kantoyla şenlendik, ilahi ve semazen ile yükseldik.
Dışa Vuran İç Ses 
Bazı insanlar çağlarının ilerisinde yaşar ve anlaşılmaları için çağın o aşamaya gelmesi beklenir.
Onlar mı ileride yoksa diğerleri mi geridedir bilinmez. Ama insanlığı ileriye, iyiye ve güzele taşımak için epey mücadele ettikleri, çok zaman anlaşılmadıkları ve bazen de lanetlendikleri bir gerçektir.
Malum, anladığını sever insan. Anlamadığını ise reddeder...

Doğrular da değişir insanlar gibi. Yanlışlar da eşlik eder bu değişime.
Dünya hipnozundan kurtulmak için görünenler gerçek midir, görmediklerimiz hayal midir diye sormak lazım belki. 
Bilmem ki doğru mudur doğru bildiğimiz doğrular...
Öğretilenler, belletilenler, yap denilenler, yapma denilenler, ayıp denilenler, günah denilenler...
Alkışladıklarımız alkışı hak ediyor mudur, ayıpladıklarımızın ayıplanması reva mıdır?

Etrafımızdaki doğruları sorgularken kendimize dönelim,
Lemurya insanı sen, Lemurya kıtası ben olalım, aynaya bakalım ve aynadaki Lemurya'ya soralım,
Sen gerçek misin Lemurya?
Ya da sen ne kadar doğrusun Lemurya?

14 Haziran 2022 / C.E.Y. 

1 Başka Tiyatro
Altı yıl önce kurulan ve dişçisinden terzisine, kuaföründen takı tasarımcısına, avukatından iş insanına kadar farklı meslek gruplarından 24 kişiden oluşan 1 Başka Tiyatro ekibi, "İyiliği Sanatla Bulaştırma" yolunu seçmiş.
Tamamı amatör sanatseverlerden oluşan topluluk, oyunlarını çeşitli STK, vakıf ve dernekler yararına sahneliyor. Elde edilen gelirler burs fonlarına, hasta çocuklara ve ihtiyaç sahiplerine gidiyor.

Damlaya Damlaya Göl Olur, Damlacıklar Sel Olur
30 Mayıs'tan bugüne Bursa LÖDER, Hasbahçe, Yoncadır Kadın Derneği, HASVAK ve TEV yararına oynanan "Doğru mu Doğrular? Lemurya" oyunu, 14 Haziran'da TAD, 15 Haziran'da UCİM, 16 Haziran'da Tohumluk Vakfı ve 17 Haziran'da da Bursa Kadın Ekonomi Platformu Derneği yararına oynanacak. Oyunlarına Temmuz-Ağustos aylarında ara verecek olan ekip, eylül ayında 20 oyun ile tekrar sahnelere dönecek ve izleyici ile buluşacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder