Bursa Valiliği dün gece 27 Mayıs - 2 Haziran tarihleri arasında yapılacak gösteri ve etkinlikleri yasakladı. Bir hafta dışarı çıkmayın, ses çıkartmayın, kırın dizinizi evinizde oturun dedi.
Hem paranız cebinizde kalsın, yatın uzanın dinlenin, bakın keyfinize dedi.
Toplanmayla, çadır kurmakla, bildiri dağıtmakla yormayın kendinizi dedi.
Bizi düşündüğünüz için çok teşekkür ederiz. Ne kadar haklısınız, bir haftacık çıkmamakla ölmeyiz ya.
Büyüklerimizden daha iyi bilecek değiliz sonuçta.
Baksanıza, biraz şarkı söyleyince huzur ve güvenlik, kişi dokunulmazlığı, tasarrufa müteallik emniyet, kamu esenliği, milli birlik ve beraberliğimiz, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü bozuluyor, ortaya suçlar ve müessif olaylar çıkıyormuş.
Allah affetsin, insanın aklına o malum fıkra geliveriyor:
Hoca efendinin biri köylüleri köy meydanında etrafına toplamış onlara dini konular hakkında bilgiler veriyordu. Bir ara İslam’ın şartının 5 olduğunu ve bunlardan birinin de namaz kılmak olduğunu söyledi ve ekledi. Namaz kılmak için abdestli olmak gereklidir dedi. Ondan sonra son sözünü söyledi.
- Cemaat unutmayın, abdest dinin temel direğidir.
O sıralarda konuşmayı dinleyen Bektaşi dayanamayıp sordu;
- Hoca efendi bu nasıl direktir ki bir yellenmede yıkılıveriyor.
Valilik bu açıklamadan önce 29 Mayıs’taki Mem Ararat ve 31 Mayıs’taki Aynur Doğan’ın konserlerini iptal etmişti.
Valilik’ten yapılan açıklamada, “ilimiz sınırları içerisinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması, milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyici provakatif eylemlerin önüne geçilebilmesi, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, müessif olayların yaşanmaması amacıyla” il genelinde açık ve kapalı yer toplantıları, yürüyüş, basın açıklaması, oturma eylemi, stant açma, çadır kurma, bildiri dağıtma, protesto gibi her türlü eylem ve etkinliğin yasaklandığını bildirilmişti.
Şimdi de iki konserin iptalini büyük bir yasaklar torbasına atarak sündürme ve yedirme, ‘bakın sadece onları değil, hepsini yasaklıyoruz’ diyerek akıllarınca kendilerini temize çekme derdindeler.
Gece 01:00'den sonra müzik yassah, şarkı söylemek yassah, festival yassah, toplanma yassah, basın açıklaması yassah, yassah kardeşim yassah, “hepisi” yassah!
Aklıma düştü, düğünler, cenazeler, günde beş vakit kılınan namaz, toplu edilen dua ve okunan mevlitler, altın günleri, mantı-pilav günleri gibi düzenli buluşmalar için de bir fikriniz var mıdır acaba?
Üç kişiden fazla bir araya gelince, hele o kişiler bir de şarkı söyleyince eyvah ki eyvah, ahlâk namus vatan millet din gitti elden diyorsunuz.
Allah Allah, biz bu kadar mı zayıfız, bu kadar mı temelsiziz, bu kadar mı çürüğüz, bu kadar mı akılsızız da hemen, hem de devleti yıkacak dereceye geliveriyoruz.
Yurdu istila eden (mültecisi, sığınmacısı, adına ne derseniz deyin) gruplar kendi müzikleri eşliğinde İstiklâl’in göbeğinde halaya duruyor, ses yoh!
Yine o gruplar kendilerine dokunan en ufak bir olayda bir araya gelip Voltran’ı oluşturuveriyor, ses yoh!
Cuma’dan çıkan müslüman din kardeşlerimiz slogan ata ata yollarda yürüyor, ses yoh!
Millet düğüncüyüz ya da asker uğurluyoruz deyip konvoy oluşturuyor, bangır bangır açtıkları müzik ile desibel sınırlarını zorluyor, yetmezmiş gibi trafiği alt üst ediyor, ses yoh!
İnsanlar şurada iki konserde şarkılara eşlik edecek, iki kermes yapacak, derdini anlatmak için iki cümle kuracak, YOH!
Anladık anladık, ellere var, bize yoh!
27 Mayıs 2022 / C.E.Y.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder