Çocuğumu şımarık yetiştirmeyeceğim, o ne isterse yapmayacağım, dik duracağım, kendi kararlarımı uygulayacağım dersin çocuk doğmadan önce.
Sonra çocuk doğar...
Başlar annenin uykusuz geceleri, emdi emmedi, yedi yemedi, uyudu uyumadı muhabbetleri.
Hele biraz gözü açılmaya başladı mı iki dakika yerinde durmaz, lâftan desen hiç anlamaz.
Sırasıyla kendine verdiğin sözler dökülür önüne dizi dizi.
Hani bir külte inci kopmuş da inciler dökülürmüş gibi...
Bir dakika dursun da şu işimi yapayım diyerek verirsin eline vermem dediğin her şeyi. Yeter ki ilgisini çeksin, yeter ki sana biraz izin versin. Yeter ki şu dere geçilsin...
Bebek bu durur mu, alır eline verdiğin şeyi, evirir çevirir ilgilenir biraz, ilgisi dağıldı mı fırlatır atar elinden, başlar yine kaldığı yerden.
Oylama beni der bu tavrıyla. Kucağına al sev beni der. Beni ikna et, işine sonra bak der. Sen beni ikna etmezsen ben de sana rahat vermem der. Önce ben sonra iş der.
Akıllıdır bebekler.
Hem de tahmininizden akıllı...
****
Seçim öncesi etrafa dökülen incilere baktım da, kişi dereyi geçene kadar neler yapmıyor ki böyle dedim. İnsanoğlu hep aynı demek. Bebeğe de aynı davranıyor, koskoca millete de.
Emekliye prim, öğrenciye af, vergi borcuna düzenleme, pek çok şeyi affetme ya da görmezden gelme, vesaire vesaire...
Yeter ki geçelim şu dereyi. Sonra yine kaldığımız yerden, bildiğimiz gibi...
Millet inanıyor mu sanıyorsunuz samimiyetinize? Dile gelmiyor mu sanıyorsunuz aklıselim, "Şimdiye kadar aklınız neredeydi, şimdi nerede? diye.
Verilen tavizlerin seçim yatırımı olduğunu anlamıyor mu sandınız kimse?
Bebek kadar aklı yok mu bellediniz milleti siz?
İtiraf edelim, Aziz Nesin'i haklı çıkarmak için olsa gerek, evirdiniz çevirdiniz pek çoğunu da başarıyla o hale getirdiniz.
Lakin bir de ikna olmayanlar var. Tavizlere tav olmayanlar, parayla satın alınamayanlar var.
Kendisine verilen ikramiyenin anasının ak sütü gibi helâl olduğunu bilip, o parayı aldığı için istemediği yere oy vermeyecekler var. Verilen tavizleri kendi lehine kullanıp tekerinize çomak sokacaklar var. Dereyi geçene kadar sırtını sıvazladığınız ama aslında hiç kale almadığınız insanlar arasında sizi sırtından atacaklar var. Dereye düşünce sarılacak yılan bile bulamayacaksınız sonunda. Eee, onu da kendiniz boğdunuz zamanında...
Demem o ki, akıllıdır insan.
Eline verdiğiniz oyuncakla biraz oynar, sonra fırlatır atar suratınıza.
Oylama beni der. Beni sev der. Beni ikna et der. Sen beni ikna etmezsen ben de sana rahat vermem der. Hancı benim, yolcu sensin der. Haddini bilesin ve beni hafife almayasın der.
Atasının dediği gibi "Zek'idir Türk milleti".
Hem de tahmininizden zeki.
Gün gelir 'pabucumun şeytanı seni' deyip şeytana bile pabucunu ters giydiriverir...
Sonra çocuk doğar...
Başlar annenin uykusuz geceleri, emdi emmedi, yedi yemedi, uyudu uyumadı muhabbetleri.
Hele biraz gözü açılmaya başladı mı iki dakika yerinde durmaz, lâftan desen hiç anlamaz.
Sırasıyla kendine verdiğin sözler dökülür önüne dizi dizi.
Hani bir külte inci kopmuş da inciler dökülürmüş gibi...
Bir dakika dursun da şu işimi yapayım diyerek verirsin eline vermem dediğin her şeyi. Yeter ki ilgisini çeksin, yeter ki sana biraz izin versin. Yeter ki şu dere geçilsin...
Bebek bu durur mu, alır eline verdiğin şeyi, evirir çevirir ilgilenir biraz, ilgisi dağıldı mı fırlatır atar elinden, başlar yine kaldığı yerden.
Oylama beni der bu tavrıyla. Kucağına al sev beni der. Beni ikna et, işine sonra bak der. Sen beni ikna etmezsen ben de sana rahat vermem der. Önce ben sonra iş der.
Akıllıdır bebekler.
Hem de tahmininizden akıllı...
****
Seçim öncesi etrafa dökülen incilere baktım da, kişi dereyi geçene kadar neler yapmıyor ki böyle dedim. İnsanoğlu hep aynı demek. Bebeğe de aynı davranıyor, koskoca millete de.
Emekliye prim, öğrenciye af, vergi borcuna düzenleme, pek çok şeyi affetme ya da görmezden gelme, vesaire vesaire...
Yeter ki geçelim şu dereyi. Sonra yine kaldığımız yerden, bildiğimiz gibi...
Millet inanıyor mu sanıyorsunuz samimiyetinize? Dile gelmiyor mu sanıyorsunuz aklıselim, "Şimdiye kadar aklınız neredeydi, şimdi nerede? diye.
Verilen tavizlerin seçim yatırımı olduğunu anlamıyor mu sandınız kimse?
Bebek kadar aklı yok mu bellediniz milleti siz?
İtiraf edelim, Aziz Nesin'i haklı çıkarmak için olsa gerek, evirdiniz çevirdiniz pek çoğunu da başarıyla o hale getirdiniz.
Lakin bir de ikna olmayanlar var. Tavizlere tav olmayanlar, parayla satın alınamayanlar var.
Kendisine verilen ikramiyenin anasının ak sütü gibi helâl olduğunu bilip, o parayı aldığı için istemediği yere oy vermeyecekler var. Verilen tavizleri kendi lehine kullanıp tekerinize çomak sokacaklar var. Dereyi geçene kadar sırtını sıvazladığınız ama aslında hiç kale almadığınız insanlar arasında sizi sırtından atacaklar var. Dereye düşünce sarılacak yılan bile bulamayacaksınız sonunda. Eee, onu da kendiniz boğdunuz zamanında...
Demem o ki, akıllıdır insan.
Eline verdiğiniz oyuncakla biraz oynar, sonra fırlatır atar suratınıza.
Oylama beni der. Beni sev der. Beni ikna et der. Sen beni ikna etmezsen ben de sana rahat vermem der. Hancı benim, yolcu sensin der. Haddini bilesin ve beni hafife almayasın der.
Atasının dediği gibi "Zek'idir Türk milleti".
Hem de tahmininizden zeki.
Gün gelir 'pabucumun şeytanı seni' deyip şeytana bile pabucunu ters giydiriverir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder