10 Ocak 1961 gazetecilerin çalışma koşullarını
iyileştiren ve ileri haklar getiren 212 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği tarihtir.
Bu yasa ile basın emekçilerinin sigortalı çalışması, işten çıkarılmaları
durumunda ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmesi, yıllık ve haftalık olmak
üzere belirlenen tarihlerde izin yapmaları ve gazetecilik faaliyetlerini özgürce
yürütmeleri güvence altına alınmıştır.
Bu yasanın çıkartılmasından 57 yıl sonra bugün, basın-yayın
sektöründe çalışan bir gazeteci ekonomik ve sosyal haklarını, en çok da kalem
özgürlüğünü kullanamaz haldedir. Öyle ki “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü”
tanımı neredeyse “Çalış-a-mayan Gazeteciler Günü” olarak değişmiştir.
Oysa gazeteci; halk adına gören göz, duyan kulak olan,
halk için gözlemleyip gözlemlerini kamuoyunun bilgisine taşıyan, yani toplumun
sesi olan,
objektif ve doğru habercilik anlayışı içinde, meslek ahlâkına bağlı kalarak
çalışan kişidir. Bu bakımdan demokrasilerde medya; yasama, yürütme ve yargıdan
sonra dördüncü güçtür. Ancak bugün tüm bunların ne kadar uzağında olduğumuz
çarpıcı biçimde önümüzde durmaktadır. Gazeteciler Günü kutlamaları sadece söylemlerde sıkışıp kalmıştır.
İnternet Çağında
Gazetecilik
Maliyet artışları ve yaşanan baskılar yazılı medyayı geri
plana iterek etkisini azaltırken, internet gazeteciliği ve sosyal
medya ön plana çıkmaktadır. Yazılı medyada göremediğimiz birçok haberi internet haber
sitelerinden, sosyal medyadan ve bağımsız gazetecilerin görüntülü yayınlarından
öğrenebiliyoruz. Bu bakımdan internet gazeteciliği halkın en önemli haber alma
kanallarından biri durumuna gelmiştir.
Yazılı basının yaşadığı sıkıntıların benzerleri
internet medyası için de geçerlidir.
İnternet medyası ile ilgili bir yasa olmadığı için internet gazeteciliği yapanlar birçok haklardan yararlanmıyorlar. Ayrıca yasaya bağlı bir internet gazeteciliği çerçevesi oluşturulmadığı için ortaya çıkan boşlukta gazetecilik mesleği ve etiğinden uzak kişiler gazetecilik adı altında faaliyette bulunuyorlar. Bu da internet gazeteciliğini gazetecilik ahlâkı ile yapmaya çalışan gazetecileri her anlamda zor duruma bırakıyor. Maalesef ki gazetecilik mesleği hızla irtifa ve itibar kaybediyor.
İnternet medyası ile ilgili bir yasa olmadığı için internet gazeteciliği yapanlar birçok haklardan yararlanmıyorlar. Ayrıca yasaya bağlı bir internet gazeteciliği çerçevesi oluşturulmadığı için ortaya çıkan boşlukta gazetecilik mesleği ve etiğinden uzak kişiler gazetecilik adı altında faaliyette bulunuyorlar. Bu da internet gazeteciliğini gazetecilik ahlâkı ile yapmaya çalışan gazetecileri her anlamda zor duruma bırakıyor. Maalesef ki gazetecilik mesleği hızla irtifa ve itibar kaybediyor.
Yine internet medyasıyla ilgili bir yasanın olmaması nedeniyle
internet gazetecisi 212 Sayılı yasanın gazetecilere tanıdığı haklardan
yararlanamıyor. İnternet gazetecisi sarı basın kartı sahibi olamadığı gibi, daha
önce yazılı medyadan basın kartı sahibi olan kişi internet gazeteciliği yapmaya
başladığında kartını iade etmek durumunda kalıyor.
İnternet gazetecileri olarak bizler; 10 Ocak Çalışan
Gazeteciler Bayramı’nın bir anlam kazanabilmesi için Basın Yayın ve Enformasyon
Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile Basın İlan Kurumu,
basın meslek örgütleri ve internet gazeteciliği örgütlerinin bir araya gelerek bir çalıştay ile gerekli düzenlemelerin ivedilikle yapılmasını bekliyoruz.
Bununla birlikte yazılı, görsel, işitsel ve internet
medyası örgütlerinin basın özgürlüğü konusunda seslerini daha gür çıkartarak,
birlikte hareket etmeleri ve halka doğru haber vermeleri 10 Ocak Çalışan
Gazeteciler Bayramı adına bugünün en acil ihtiyaçlarından biridir.
Canan Ekinci YILMAZ
BUİGDER Yönetim Kurulu Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder