Yoldan karşıya geçmenin kurallarını hiçe sayan bir millet olarak, karşıdan karşıya geçerken yaşanan bir kaza sonrasında yolu kapatıp "Alt Geçit isterüz, Üst Geçit isterüz!" diye eylem yapmayı severiz de, geçitler boy boy konulduğunda hiçbirisine müdana etmeyiz.
Kim gidecek şimdi o geçide kadar, kim merdiven çıkacak, kim merdiven inecek ya da kim döne döne üst geçide ulaşıp yine döne döne aşağıya inecek. Biz bildiğimiz yoldan "bi koşuda" karşıya geçiveririz.
N'olacak!
Demeyin öyle. Üst geçitten geçmeyi hobi haline getirenler var aramızda.
Üst geçitten aracıyla geçen vatandaşı hatırlayın mesela.
27 Mayıs 2009 tarihinde Rize'de yaşayan 36 yaşındaki İsmail Güngör, kullandığı minibüsle yaya üst geçidinden yolun karşısına geçmişti. MOBESE kameralarına yakalanan ve 189 lira ceza kesilen İsmail Güngör'ün aracında da sürtünmeler nedeniyle de 2 bin liralık hasar oluşmuştu. Güngör, "Çok istiyordum, onu da gerçekleştirdim" demişti.
"Sıra dışı olmak böyle bir şey olsa gerek! Alkışlar, alkışlar..!"
Üst geçitten geçmek de yürek ister aslında.
17 Nisan 2015'de, Kocaeli'nin Körfez İlçesi'nde seyir halindeyken damperi açılan kamyon üst geçite çarpmış, kazada şans eseri ölen ve yaralanan olmazken kaza nedeniyle yaklaşık 3 kilometrelik araç kuyruğu oluşmuştu.
"Kim bastı o 'damperi açma düğmesi'ne?"
Buyrun bir tane daha; 22 Eylül 2014'de Kartal'da damperini açık unutan kamyon sürücüsü üst geçite çarptı.
"Damper de açık unutulur mu arkadaş?"
Buyrun bir tane daha; 3 Eylül 2014'de Avcılar'da kamyonun çarptığı üst geçit çöktü, 1 kişi öldü.
"Koskoca üst geçidi de mi görmedin kardeş?"
Tarihini tam hatırlayamadığım bir vak'ada da, yanılmıyorsam İnegöl'de, üstgeçitte simit satan bir çocuk üst geçide çarpan bir iş makinası dolayısıyla vefat etmişti. (Yaralanmış mıydı yoksa, bilmiyorum)
Farklı bir üst geçit komedisi de yine Bursa'dan; yapılırken gerekli yüksekliği sağlanmayan üst geçidin altından geçmek isteyen yüksek araçların geçebilmelerini sağlamak için, zeminin kazılarak derinleştirilmesi ve gereken yüksekliğe getirilmesi çözümüydü.
"Proje aşamasında aklınız neredeydi?"
Alt geçit ve Bat-Çık hikâyeleri çeşit çeşit.
Mesela yakın bir tarihte, 20 Haziran 2015'de Bursa Nilüfer, Alaaddinbey Mahallesi üzerine bulunan Özlüce Tüneli'nde bir kaza meydana gelmiş. İddiaya göre kamyonu ile seyir halindeyken damperini açık unutan Özcan Mutlu üst geçide çarpmış. Çarpmanın etkisiyle camdan dışarı fırlayan Mutlu yaralanarak hastaneye kaldırılmış.
"İşte bir unutkan daha!"
Yağmurda su dolan ve gereken eğim yakalanmadığı için giriş ve çıkışlarda kazalara sebep olan Melih Başgan icadı "Bat-Çık"ları bir kenara bırakalım.
Biz yine üst geçitlere bakalım.
Ama bu kez üst geçitlerin boyutuna ve işlevine değil de görünümüne bakalım...
Mudanya'ya olsun Karacabey'e olsun gidip gelirken pek çok üst geçidin altından geçiyoruz. Genelde aynı tipte olan üst geçitlere garip tipliler eklendi bu aralar.
Demir mi, çelik mi ne olduğunu anlamadığım, koyu gri renkte, iki yandan kavis yapıp, sanki orta yerde birleşecekmiş hissi veren ama birleşmeyen, bu görünümleriyle de malzeme yetmemiş de yarım kalmış gibi görünen üst geçitler.
Ben onların gerçekten de yarım kaldığını ve tamamlanacaklarını düşünüyordum aslında.
Değilmiş...
Bu onların tamamlanmış haliymiş...
Geçen gün üşenmedim, aracımdan indim ve bazılarının fotoğraflarını çektim.
Estetikten nasibini almamış bu üst geçitleri biraz daha sevimli hale getirmek için bir şeyler yapılamaz mı acaba?
Boyamak, ışıklandırmak, sıra dışı ve yaratıcı tasarımlarla kaplamak, kısacası biraz makyajlamak lazım bu geçitleri kanımca.
Ki göz zevkine hitap etsin...
Yine Mudanya Yolu üzerinde sade ve hoş görünenleri de mevcut.
Böyle sıradan örnekler varken ne akla hizmet garip ve zevksiz tasarımlarla donatıyorlar yolları anlamış değilim.
İsteriz ki yollarda birbirinden hoş tasarımlar olsun, o tasarımlar kente farklılık ve eğlence katsın.
İşlevselliği zaten sabit olan geçitler en azından dizaynının güzelliği ile ise insanları kendine hayran bıraksın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder