560 yılın ardından İstanbul surlarına saldırı sabah gün ışıması itibariyle başladı.
560 yıl öncesinde olmayan köprüler saatler öncesi kapatıldı, feribotlar kaldırıldı.
Yol güzergahları değişti, esnaf kepenk indirdi.
Şehr-i İstanbul'un merkezi Taksim kendisine yürümek isteyen göstericilere karşı amansız bir direnişte.
560 yıl öncesinin kızdırılmış yağlarının yerini biber gazı almış.
Gaz bombaları ona keza.
Bu arada sıcaktan fenalık geçiren olursa diye tazyikli su servisi bile var!
Fatih’in toplarının surları dövmesi misali yürüyüşçüler barikatları zorluyor.
Hani İstanbul’un etrafına çepeçevre kanal kazıp suyla doldurun ve şehri derebeyi şatolarına çevirin diyeceğim ama zaten üç bir tarafı suyla çevrili.
Yüzerek gelen olmaz nasılsa içiniz rahat olsun.
Korsan teknelerle gelirlerse onu bilemem.
Hedef o ki; şehrin dışındakilerin İstanbul'a, içindekilerin de Taksim'e ulaşmaması gerek!
Şimdilik savunma işe yaramış görünüyor.
Taksim’de inle cin şut çekişiyor. Bir sükunet, bir huzur.
Zaten aslına bakacak olursanız Taksim’de toplanılacak bir yer de yok.
Her bir yan inşaat.
Yine de yasak denilmesi tahrik ediyor işte.
Malum güvensizlik…
Biraz da, “Yasaklara uymak yasaktır” zihniyeti..…
Ha bu arada, gıyabında bayramı kutlanan işçiler ne yapıyorlar acaba?
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın "Bugün de 1 Mayıs tatili. Okullar bile tatil. Soruyorum arkadaşlara, bu kadar tatili hak edecek ne yaptık? Çalışın!" dediğine binaen "Dokuz gün tatiline çevrilen bayramlara" inat "Bayram benim neyime..." deyip çalışmaya devam mı...?
560 yıl öncesinde olmayan köprüler saatler öncesi kapatıldı, feribotlar kaldırıldı.
Yol güzergahları değişti, esnaf kepenk indirdi.
Şehr-i İstanbul'un merkezi Taksim kendisine yürümek isteyen göstericilere karşı amansız bir direnişte.
560 yıl öncesinin kızdırılmış yağlarının yerini biber gazı almış.
Gaz bombaları ona keza.
Bu arada sıcaktan fenalık geçiren olursa diye tazyikli su servisi bile var!
Fatih’in toplarının surları dövmesi misali yürüyüşçüler barikatları zorluyor.
Hani İstanbul’un etrafına çepeçevre kanal kazıp suyla doldurun ve şehri derebeyi şatolarına çevirin diyeceğim ama zaten üç bir tarafı suyla çevrili.
Yüzerek gelen olmaz nasılsa içiniz rahat olsun.
Korsan teknelerle gelirlerse onu bilemem.
Hedef o ki; şehrin dışındakilerin İstanbul'a, içindekilerin de Taksim'e ulaşmaması gerek!
Şimdilik savunma işe yaramış görünüyor.
Taksim’de inle cin şut çekişiyor. Bir sükunet, bir huzur.
Zaten aslına bakacak olursanız Taksim’de toplanılacak bir yer de yok.
Her bir yan inşaat.
Yine de yasak denilmesi tahrik ediyor işte.
Malum güvensizlik…
Biraz da, “Yasaklara uymak yasaktır” zihniyeti..…
Ha bu arada, gıyabında bayramı kutlanan işçiler ne yapıyorlar acaba?
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın "Bugün de 1 Mayıs tatili. Okullar bile tatil. Soruyorum arkadaşlara, bu kadar tatili hak edecek ne yaptık? Çalışın!" dediğine binaen "Dokuz gün tatiline çevrilen bayramlara" inat "Bayram benim neyime..." deyip çalışmaya devam mı...?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder