19 Ağustos 2020 Çarşamba

"Biz Ölüyoruz!"

Eczacı arkadaşım Yeşim Akansel
'in paylaşımında gördüğüm fotoğrafta, İstanbul Tabip Odası seçimlerinde, Covid-19 sürecinden sadece İstanbul'da ölen doktorların fotoğrafları salondaki yerlerini böyle almışlardı. Burada görünen 19 kişi artık yoktu. Pandemi devam ediyordu, karantina günleri çok uzaklarda kalmıştı, normalleşme öyle hızlıydı ki sonunda işler sarpa sardı ve ibre tekrar yükselmeye başladı. 

İstanbul Tabip Odası 18 Temmuz'da yaptığı açıklamada Türkiye'de koronavirüs salgını nedeniyle 25 doktorun yaşamını yitirdiğini söylemişti ve "Covid-19 nedeniyle bugüne kadar İstanbul’dan 15, Türkiye’den 25 hekim hayatını kaybetti. Onlar ‘başarı hikâyesi’ anlatadursun, biz ölüyoruz!” diye eklemişti.

Savaşlarda cephede ön saflarda yerini alan doktorlar, bu savaşta da yine ön saflardaydılar ve ilk darbeyi onlar alıyor, ilk dalgayı onlar karşılıyorlardı. O yüzden de mart başlarında başlayan salgında, özellikle de nisan ve mayıs aylarında birçok doktorumuzu ve sağlık çalışanımızı şehit verdik.

Bugünden 4.5 ay önce, 1 Nisan’da, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yaptığı açıklamada 601 sağlık çalışanının Covid-19 testlerinin pozitif çıktığını açıklamıştı. 
Koca’nın açıklama yaptığı gün İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Dahiliye Profesörü 67 yaşındaki Cemil Taşçıoğlu (Türkiye'de COVID-19 nedeniyle ölen ilk doktor), ertesi gün de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Feriha Öz vefat etmişti.

Covit 19 sürecinde hayatını kaybeden doktor ve sağlık çalışanları ile ilgili bilgi ararken, www.haberuskudar.com sitesinde, Merve Şişman, Melisa Duygun ve Ferhat Ünlükayanın hazırladığı, "Koronavirüs mücadelesinde yitirdiğimiz sağlıkçıları anıyoruz" başlıklı, geniş kapsamlı bir haberle karşılaştım. Türk Tabipler Birliği sayfasındaki “Kaybettiğimiz Sağlık Çalışanları” sekmesinde yer verilen isimleri araştırıp, vefat eden sağlık çalışanlarıyla ilgili haberleri inceleyen ve onların yakınlarına ulaşıp bilgi toplayan ekip epey doyurucu bir habere imza atmış. Hepsinin hayat hikâyelerini okudum
Pandemi sürecinde, güvenlik görevlisinden ofis çalışanına, operatöründen radyoloğuna, hemşiresinden doktoruna, hasta bakıcısından eczacısına, çalışanından emeklisine kadar sağlık ordusunun her neferi büyük risk altındaydı ve ne yazık ki burada gördüğünüz bu isimleri bu amansız savaşta yitirdik.
O haberi kaynak alarak vefat edenleri vefat tarihlerine göre sıralamak istedim ben de. Hepsi birbirinden kıymetli insanları bir kez de ben selamlamak istedim.

24 Mart 2020İstanbul Acıbadem Hastanesi’nde kayıt görevlisi olarak çalışan Dilek Tahtalı, 
28 Mart 2020Prof.Dr. Fevzi Aksoy,
31 Mart 2020Diş hekimi Mustafa Oral,
3 Nisan 2020Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Nurettin Mutluergil, 
4 Nisan 2020İstanbul Bahçelievler Devlet Hastanesi'nde sağlık personeli Nurhan Uzun, 
6 Nisan 2020Haseki Hastanesi’nde görev yapan radyoloji uzmanı Sinan Kakı, 
6 Nisan 2020 / Jinekolog Op. Dr. Ali İhsan Bulut, 
7 Nisan 2020Mikrobiyoloji uzmanı Dr. Mehmet Ulusoy,
10 Nisan 2020Sağlık çalışanı Hasan Ecevit. Hasan Ecevit’in 62 yaşındaki babası Mehmet Ecevit de 7 Nisan’da koronavirüsten hayatını kaybetmiş.
10 Nisan 2020Diş hekimi Seyfi Gür,
11 Nisan 2020Eczacı İsmail Durmuş, 
13 Nisan 2020Op. Dr. Nihat Dayanıklı,
14 Nisan 2020Edirne’de, Doruk Eczanesi’nin sahibi 72 yaşındaki Eczacı Süreyya Zıpkınkurt 
16 Nisan 2020 / Suriyeli doktor Muhammed Şamaa, 2011 ylında başlayan Suriye iç savaşında yurt dışına çıkan milyonlarca Suriyeliden biriydi. Doktorun annesi İstanbul'a gelirken o da çalışmak için Katar'a gitti. Muhammed Şamaa, ailesinin İstanbul’u tercih etmesi üzerine iki yıl önce İstanbul'a geldi. İstanbul’da bir Göçmen Sağlığı Merkezi'nde çalışmaya başlayan Şamaa, koronavirüs şüphesiyle merkeze gelen sığınmacıların ilk tetkiklerini yapıyor, durumu kritik olanları hastanelere yönlendiriyormuş. En sonunda kendisi de Kovid-19’a yakalanmış. 14 gün boyunca hastanede yatan Şamaa hastalığa yenilerek hayatını kaybetmiş.
17 Nisan 2020Prof. Dr. Sedat Tellaloğlu,
19 Nisan 2020Bodrum'da yaşayan göz hastalıkları uzmanı, Tıpta Uzmanlık Sınavı Eğitim Merkezi (TUSEM) kurucularından Opr. Dr. Ahmet Cevdet Çitoğlu. Çitoğlu 3 Nisan'da toplantı için gittiği İstanbul'da öksürük ve yüksek ateş şikâyetiyle hastaneye başvurmuş. Yapılan testlerde Çitoğlu'nun Corona Virüse yakalandığı ortaya çıkmış. Opr. Dr. Ahmet Cevdet Çitoğlu, kalp damar cerrahı oğlu Görkem Çitoğlu’nun çalıştığı Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilmiş. Burada tedaviye alınan Çitoğlu, 19 Nisan'da hayatını kaybetmiş. Çitoğlu hastalığa yakalanmadan bir hafta önce Covid-19 salgınında gönüllü görev almak için Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) başvurmuş.
19 Nisan 2020Dr. Yavuz Kalaycı,
19 Nisan 2020İstanbul’daki Şişli Etfal Hastanesinde güvenlik görevlisi olarak çalışan 45 yaşındaki Murat Çidam, 
19 Nisan 2020Denizli'de üroloji uzmanı Op. Dr. Cemal Özkan, 
20 Nisan 20203 Nisan'da İzmir’de bir ambalaj firmasında iş yeri hekimliği yapan Dr. Muharrem İdiz, 20 Nisanda ikizi Dr. Nuri İdiz,
21 Nisan 2020Doktor Yavuz Kalaycı, 
23 Nisan 2020İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Bilgi İşlem daire başkanlığında çalışan Durgut Er,
23 Nisan 2020Mersin'in Silifke ilçesindeki Aile Sağlık Merkezi'nde çalışan aile hekimi Dr. Erdinç Şahin,
24 Nisan 2020Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki poliklinik başhekimliğinde hizmetli personel İbrahim Arslan, 
26 Nisan 2020İstinye Devlet Hastanesi çalışanı Seyfettin Karakaya,
28 Nisan 2020Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi'nde görev yapan 35 yaşındaki hemşire Tuğba Kuşdemir (Daha önce kanser tedavisi gören hemşire Tuğba Kuşdemir, kanser hastalığını yenerek hastanedeki görevine dönmüş.)
3 Mayıs 2020İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Prof.Dr. Murat Dilmener, 
15 Mayıs 2020Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Yıldırım Can, 
22 Mayıs 2020 / İstanbul Avcılar Murat Kölük Devlet Hastanesi, Dr. Uğur Ertuğrul,
26 Mayıs 2020Sağlık memuru Hayri Dobur,
26 Mayıs 2020Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Salih Cenap Çevli,
1 Haziran 2020Hemşire Dilek Akçabelen, doğum yaptıktan bir buçuk ay sonra hayatını kaybetti. 30 yaşındaki Dilek Akçabelen, 34 haftalık hamileyken Kovid-19’a yakalandı. 11 Nisan’da hastaneye kaldırıldı. 14 Nisan’da oğlu dünyaya geldi. Sezaryenle dünyaya getirilen oğlunu birkaç saniye görebildi.
11 Temmuz 2020 / İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesinde biyolog olarak çalışan Dr. Ali Uçur, koronaya yakalanan babasının başında refakatçi olarak beklerken virüse yakalandı ve kurtarılamadı.
13 Temmuz 2020Kahramanmaraş'ta Necip Fazıl Şehir Hastanesinde acil tıp teknisyeni olarak görev yapan Cemal Orçan, 
18 Temmuz 2020Nöroloji uzmanı doktor İbrahim Örnek,
4 Ağustos 2020Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi'nde psikiyatri uzmanı olarak çalışan Dr. Mustafa Özlü,
4 Ağustos 2020 / Diyarbakır Özel Bağ Hastanesi’nde kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak görev yapan Dr. Halil Yücel Kutun,
15 Ağustos 2020Şanlıurfa'da özel bir klinikte görev yapan 46 yaşındaki Dr. Abdurrahman Demir.
Kaynak: Haberuskudar.com 

İnsan üstü bir çabayla hastalara yetişmeye çalışan sağlık ordusu artık yorulmaya başladı. Çünkü gelen hastalar çoğalmaya başladı. Çünkü insanlar "açılma"yı yanlış anlayarak etrafa saçıldılar. Ne maske ne de mesafe kuralının işlediği ortamlarda hijyeni de ara ki bulasın. Düğünde sürdükleri aynı ruj ile onlarca kadın enfekte olabiliyor, omuz omuza çekilen halaylarda Korona virüs bayram yapıyor.
İşin eğlenceli tarafı bitip de enfekte olan kişiler soluğu yoğun bakımda aldığında dünyanın kaç bucak olduğunu anlıyorlar.
Sudan çıkartılmış bir balık gibi çırpınan hastalar bir 
nefese muhtaç ölüyorlar. 
Keşke o videolar kamu spotu olarak gösterilse de insanlar neyle karşı karşıya olduklarını bilseler.
Hoş, sigara paketlerinin üzerindeki görüntüler ya da sigaradan kaynaklı yakınlarının başına gelenler bile caydırıcı olmuyor ya neyse...
Onların sloganı belli: "Bana bir şey olmaz!"

SARS-CoV-2 Korona virüsünün sebep olduğu COVID-19 pandemisi nedeniyle ölen tanınmış kişilerin listesine göz attım şöyle bir. Listede (şimdilik) 728 kişinin ismi var.

25 Ocak tarihi ile başlıyor liste. O tarihte ölen Liang Wudong, Çin (Vuhan), enfeksiyon sebebiyle salgından ölen ilk doktor olmuş.
7 Şubat tarihinde ise salgın hakkında ilk uyarıyı yapan doktor Li Wenliang'ın ismi var..
17 Ağustos tarihli son vefat ise Brezilyalı jinekolog ve bilim insanı Elsimar M. Coutinho.
Doktorlar, siyasetçiler, belediye başkanları, soylular, yazarlar, askerler, polisler, orkestra şefleri, sporcular, film yönetmenleri, din adamları, aktörler, aktristler, ressamlar, müzisyenler, oyuncular, her kesimden insan var. Hattâ listede bir seri katil bile var. 
Görüldüğü üzere Korona virüs hiçbir ayrım yapmadan, önüne ne çıkarsa dümdü
z edip geçiyor.

Bu listede Türkiye'den sekiz kişinin ismi var.
15 Mart, Türk Kara Kuvvetleri eski komutanı Aytaç Yalman
28 Mart, Spor yazarı, hekim ve akademisyen Fevzi Aksoy
31 Mart, Oyuncu Turhan Kaya
1 Nisan, Profesör Cemil Taşçıoğlu, (Türkiye'de COVID-19 nedeniyle ölen ilk doktor)
1 Nisan, Patoloji profesörü, akademisyen Feriha Öz
3 Nisan, Siyasetçi Yusuf Kenan Sönmez
14 Nisan, Siyasetçi Haydar Baş
3 Mayıs, İlahiyatçı, yazar, program yapımcısı ve sunucusu Ömer Döngeloğlu

Neyse ki ölenler arasında pek fazla siyasetçimiz yok diyordum ki, Ak Parti Genel Merkezi'nin partililere her hafta Korona virüs testi yaptırma talimatı verdiği ve bunu zorunlu kıldığı iddiası ile karşılaştım. (Yorum sizin)

Türk Tabipleri Birliği der ki; "Bugün ve sonrasında yapılması gereken Dünya Sağlık Örgütü’nün de önerdiği gibi çok sayıda test yaparak, katı bir izolasyon uygulamaktır. Suriyeli sığınmacılarla birlikte 90 milyona yakın kişinin yaşadığı ülkemizde, günde 30 binin üzerinde test yapılarak, test sonuçları pozitif olan olgular ile temaslıları ivedi olarak sağlıklı kişilerden ayrılmalıdır."

"Salgında başarı, bulaşı-hastalanmayı önlemektir"
TTB Merkez Konseyi, gelinen noktada yapılabilecekleri şöyle sıraladı:
* Geldiğimiz aşamada, epidemiyolojik veriler ışığında belirlenecek bir süre için toplum hareketliğinin kısıtlanması yaygınlaştırılarak sürdürülmeli, aktif sürveyans ve filyasyonun yanı sıra, endikasyonu olan herkese test uygulanabilmesi sağlanmalı, hastane tedavisi gerekmeyen hastaların izolasyonuna ağırlık verilmelidir. Ayrıca olgu sayıları ve sağlık hizmeti kapasitesi iller bazında değerlendirilerek, gerektiğinde, çalışma koşulları ve fizik mesafeyi korumayı sağlayacak önlemler il bazında alınmalıdır.
* Düzenli geliri olmayanların, günlük kazanabilenlerin, yoksulların günlük zorunlu gereksinimlerinin karşılanmasının mümkün olmadığı koşulları değiştirilmeden; toplum hareketliliğinin kısıtlanması başta olmak üzere tek başına salgına karşı alınması gereken önlemleri tartışmak yeterli değildir.
* Bugün yapılması gereken kamusal bir sağlık sisteminin gerekliliğini akıldan çıkarmadan; işçilerin, işsizlerin, yoksulların yaşamlarının ve sağlıklarının olumsuz etkilenmesini engelleyecek desteklerin (Ücretli izin, işsizlik ödeneğinin kapsamının genişletilmesi ve tutarının artırılması, önümüzdeki üç ay boyunca ücretsiz su-ısınma-elektrik verilmesi vb.) ivedi olarak sağlanmasıdır. Türkiye’nin kaynakları bu destekler için yeterlidir.

Salgınlara Yönelik Türk Tabipleri Birliği Etik Kurulu Görüşü de şu sözlerle sona erer:
"Halk sağlığının, tek tek bireylerin sağlığının toplamını aşan bir anlam yüküne sahip olması nedeniyle, ortak iyiyi oluşturmak için toplumsal dayanışmaya ve kolektif mücadeleye gereksinim duyduğu unutulmamalıdır."

Biz bu kolektif sözünü biraz yanlış anlamış olabiliriz. Özellikle de Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimiz hızla açıldı, rakamlar yükseldi ve şimdi tekrar kapanma yoluna girildi. İstatistikler nisan mayıs aylarını aratır halde lakin herkes de her yerde.
Pandemi ile Ekonomi arasına sıkıştık kaldık kısacası. Ya açlıktan ya Korona virüsten ya da paranoyadan ölüp gideceğiz.

SORALIM O ZAMAN
Covit-19 olduğu için tedavi sürecini evde geçiren aile hekiminin maaşının kesildiği doğru mu?
Bir çok hekimin ya istifa etmesi ya da emekliliğini istemesinin ardında sağlık sisteminin yetersiz kalmaya başladığı mı yatıyor?
Azalan doktor sayısı kalanların üzerine daha fazla yük bindirirken, o insanlar aileleri ile dahi görüşemezken verdikleri bu fazla mesai ücretlendiriliyor mu?
Sağlık sistemi çökünce, ölen ölür kalan sağlar bizimdir mi diyeceğiz?
Anormalleşme süreci devam ediyor. Karantina günlerine dönecek miyiz?
65 yaş üstünün isyanlarını duyuyor musunuz?
Rusya aşıyı bulduk diyor. Çin de Korona virüs aşısını aralık ayında 150 dolara satışa sunacak deniyor. Hem kalabalık hem de gariban aileler için bir servet mi gerekecek?
Fakirlerin, bilinçsizlerin ve sağlıksızların yeryüzünden silineceği bir oluşumun içinde miyiz?
Yoksa yaramaz bir virüsün deneyleri kırdığı ve laboratuvardan kaçtığı için mi her şey?
Her ne ise sakınılması ve korunulması gereken bir felaketin içindeyiz. Öncelikle bunun farkında olmalıyız.
..

SİZE VİZE YOK!
Başta Almanya olmak üzere, Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve İsviçre, Türk vatandaşlarına Avrupa turist vizesi ya da ziyaretçi vizesini tamamen durdurdu. Hatta bunun için randevu bile verilmiyor. Son iki haftada Almanya'ya dönenlerin arasında Kosova'dan (1096) sonra en yüksek Covid-19 vaka sayısı Türkiye'den (501) oldu.
Yeşil pasaportlu Türk vatandaşları da seyahat yasağı kapsamında.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder