26 Kasım 2012 Pazartesi

Feykini sevsinler...

Pek çoğumuz biliriz, oyunlarda feyk atmak diye bir şey vardır.
Aldatmak-kandırmak kelimesinin İngilizce karşılığı olan fake kelimesinden kaynaklanmış bir terim olsa gerek.
Oyun içersinde rakip takım oyuncusunun dikkatini diğer tarafa çekerek, farklı bir yöne hamle yapmaktır bu.
Sağ gösterip sol vurmaktır. Karşısındakini ters köşeye yatırmaktır.
Oyunda iyi feyk atan iyi oyuncudur ve takımını hedefe o taşır.
Feyk atma kavramını benimseyerek yaşam tarzı haline getirenler bu işte o kadar uzmanlaşırlar ki, hamleyi ne zaman yapacaklarını, dikkatleri başka bir yöne çekmek için parmakları ile ne tarafı işaret edeceklerini gayet iyi bilirler.
Bu feykleri en çok da başımızdaki büyükler de kullanır.
Bknz Muhteşem Yüzyıl’ı istemezük diyenler....
Bu dizi yayına 5 Ocak 2011’de başlamıştı hatırlarsanız. Üzerine birçok kelam edildi. Önce biraz uyarı aldı, sonra yine, arz-talep doğrultusunda yoluna bildiği gibi devam etti.
Hürrem’i ve icraatını izlemek için dizinin yayınlandığı her gün binlerce insan ekran karşısına geçti.
2013 Ocağında iki seneyi devirecek olan bu dizi gün geldi bir anda aforoz edildi.
Aforoz eden kişi iki senedir bu diziyi izlememişti de geçen gece ilk kez mi izlemişti yoksa?
Ve ardından da ferman buyurmuştu!

Bu diziyi yapan daaaa, yayınlayan daaa, izleyen deee.....

Evet, tarihi karakterler kendi isimleriyle bir dizide yer alıyorlarsa biraz dikkatli olmak gerekir.
Lâkin dizide anlatılanlar yüzyıllardır pek çok şekilde belgelenmiş olan olaylar değiller miydi? Yüzlerce sayfalık kitaplara konu olmamışlar mıydı?
Sarayın içinde hiç entrika dönmemiş miydi? Kardeş kardeşi, baba oğulu hiç boğdurmamış mıydı?
Harem içinde koşturan şehzadeler bölünerek çoğalma yöntemiyle mi dünyaya gelmişlerdi?
Yaşananları birebir aktarmak zaten mümkün değildi ama genel hatlarıyla durum bunlardan ibaret değil miydi?
****
Son dönemlerde Osmanlı tarzı bir hayat tarzı hedeflenip özendirilmeye çalışılırken, bu dizi yüzünden her şey alt üst oluyor tabi değil mi?
Evler, giyimler, yemekler ve tüm eşyalarda estirilen Osmanlı rüzgarı tersten tersten esmeye başlıyor.
Oysa her davranışı kendi zaman dilimi içinde değerlendirmek ve o günde bırakmak gerek.
“Bir dizi yüzünden Osmanlı yurt içinde ve yurt dışında yanlış anlaşılıyor” deniliyor şimdi.
Bunu diyenlerin YouTube’da yayınlanan videolardan haberleri yok sanırım. Türkler ve Osmanlılar’ı aşağılayan binlerce video zaten almış başını gidiyor. Üstelik hepsi de en sertinden, en acımasızından ve en mide bulandırıcısından.
Madem ki dünyanın bizi nasıl tanıyacağı bizim için bu kadar önemli, eski zamanlarda olup bitmiş her şeyi bir kenara bırakalım da, bugün yaşanan vak'alar için nasıl bahaneler buluruz biz onu düşünelim.
Her eylemde biber gazı sıkılarak yerlerde sürüklenen insanlar için mesela.
Trafikte esen terör için mesela.
Kadınların, çocukların ve hayvanların şiddete ve tacize uğrama oranları için mesela.
En çok da, mikrofonu eline her aldığında halkını azarlayan bir başbakan görüntüsü için mesela.
Halkına azarla karışık beyanatlar verirken, öte yandan halkı ilgilendiren kararları kapalı kapılar ardında tek başına alabilen, bir bakıma halkına her daim feyk atabilen bir başbakan için mesela...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder