14 Şubat 2023 Salı

Hadi Gel Barışalım!

Bugünkü yazımda Hatay, Kahramanmaraş ve Gaziantep başta olmak üzere 10 ile büyük zarar verdiren, 6 Şubat 2023 sabahı 04:17'de yaşanan büyük depremde yerle bir olan binaları ve imar affının bu büyük yıkılıştaki yerini sorgulamak istedim.
Bunun için de İmar Barışı ile ilgili yazılara göz attım, bakanlığın kendi sitesine girip baktım, imar barışından yararlanmış bir yakınımla konuştum. "İmar Barışı için başvurduğunda gelip evi incelediler mi?" dedim. "Yoo, bir form doldurdum, bana çıkartılan meblağı ödedim, sonrasında belediyeden bir evrak aldım ve işler halloldu" dedi. Bunun yanına, "Ben kendi mütevazı evimde dayanıklılığı ve güvenliği en üst seviyede gözetecek malzeme kullandım." sözlerini ekledi. "Hadi sana gelmediler, ya 10-15 katlı binalara da gitmiyorlar mı, hiç mi inceleme yapmıyorlar?" dedim, "Onların pek çoğu başvurmaya bile gitmeyip, işlerini bir telefonla hallediyordur." dedi. Üstelik kişisel bina yapımı ile ticari bina yapımının arasında dağlar kadar fark olacağının altını özellikle çizdi. 
Malum, birinde kendin yaşayacaksın, diğerinde ise "herhangi birileri"...
İçine çimento konduğu şüpheli un ufak olmuş betonları, molozlar arasından haince sırıtan spagetti görünümlü demirleri, kolon görünümlü alçıpanı, yandaki binanın duvarı sıvanarak diğerine duvar yapılan, ayrıca duvar örülmeyen binayı, aynı hat üzerinde on tanesi birden yıkılan ama bir tanesi sapasağlam ayakta duran binaları hepimiz gördük.
Ayakta kalanın sahibi, barışa akıtacağı parayı binasına yatırmış demek ki dedim.
****
Gelin önce İmar Barışı'na bir göz atalım.

İmar Barışı
T.C. Çevre ve Şehircilik, İklim Değişikliği Bakanlığı sayfasında yer alan "İmar barışı nedir ve hangi yapıları kapsar?" konusunun soruları ve cevapları:
1-) Yapı Kayıt Belgesi Nedir?
İmar Barışı kapsamında değerlendirilmiş olan yapılar için oluşturulacak belgedir.
2-) Yapı Kayıt Belgesi kalıcı İmar hakkı sağlar mı?
Yapı Kayıt Belgesi İmar açısından ekstra bir hak sağlamaz, müktesep oluşturmaz. Yapı kayıt belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır.
3-) İmar barışı kat irtifak tapusu olup kat mülkiyeti tapusu olmayan mağdurları da kapsayacak mı?
Evet, Yapı Kayıt Belgesi alındıktan sonra bütün maliklerin muvafakati ile kat mülkiyetine geçiş yapılabilecektir.
4-) Çeşitli sebeplerden dolayı iskân alamamış yeni yapılar da bu süreçten faydalanabilecek mi?
Evet, 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış olması kaydıyla bu yapılar da Yapı Kayıt Belgesi alarak, kat mülkiyetine geçiş işlemlerine başlayabilecekler.
5-) İmar mevzuatı dışına çıkan yani fazla kat ve daire yapan Yapı Konut Kooperatifleri bu yeni yasadan faydalanacak mı?
Evet, bu yapılar da imar barışı kapsamında Yapı Kayıt Belgesi alabilecekler.
6-) Örneğin imarı 4 kat olan bir yerde ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak 5. kat yapılmış ve 5. kat için Yapı Kayıt Belgesi alındığında, yapının yıkılıp yeniden yapılması durumunda yeniden 5 katlı yapı yapılabilecek mi?
Yapı yıkılıp yeniden yapıldığında, mevcut imar mevzuatı hükümleri uygulanacaktır. Yani 4 kat geçerli olacaktır.
7-) İskânlı olan yapının, herhangi bir bağımsız bölümüne ait balkon kısmına yapılan eklenti de imar barışından faydalanacak mıdır?
Evet, Bağımsız bölüm alanı + eklenen kısmın alanı üzerinden Yapı Kayıt Belgesi alınabilecektir.
8-) Konut olarak yapılmış bir yapının bir kısmı ticaret olarak kullanılması durumunda Yapı Kayıt Belgesi nasıl alınacak?
Konut ve ticaret olarak kullanılan alanlar ayrı ayrı beyan edilecek ve bu beyana göre Yapı Kayıt Belgesi bedeli hesaplanacak. Hesaplanan toplam bedelin Konutlar %3’ü, ticaride %5’i olacak şekilde ödeme yapılarak Yapı Kayıt Belgesi alınabilecek.
9-) İmar Barışından tapusu olmayan gecekondular da faydalanacak mı?
Evet, bu yapılarda imar barışı kapsamında Yapı Kayıt Belgesi alabilecekler.
10-) Başkasından kiralanmış arsa/tarla üzerine yapılmış olan yapı imar barışı kapsamında değerlendirilecek mi?
Hayır, üçüncü şahıslara ait taşınmazlar üzerine yapılan yapılar kapsam dışındadır. Ancak gayrimenkulün sahibi tarafından Yapı Kayıt Belgesi alınabilir.
11-) Güneş Enerjisi Santralleri (GES) İmar barışı kapsamında mıdır?
Evet, bu yapılarda imar barışı kapsamında Yapı Kayıt Belgesi alabilecekler.
12-) Prefabrik yapılar imar barışından yararlanabilecek mi?
Evet, bu yapılarda imar barışı kapsamında Yapı Kayıt Belgesi alabilecekler.
13-) Tapu tahsis belgesi olan yapılar da İmar Barışından faydalanabilecek mi?
Tapu tahsis belgesi olan yapılar da İmar Barışından faydalanabilecektir.
14-) Yapı Kayıt Belgesi kalıcı İmar hakkı sağlar mı?
Yapı Kayıt Belgesi İmar açısından ekstra bir hak sağlamaz, müktesep hak oluşturmaz. Yapı kayıt belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır.
15-) İmar Barışından önce alınmış yıkım kararları ve idari para cezaları ne olacak?
İmar Kanunu’na göre alınmış yıkım kararları ve idari para cezaları iptal edilecektir.
16-) Sosyal donatı alanlarında bulunan yapılar İmar Barışından faydalanabilecek mi?
Sadece hazineye ait sosyal donatı için kesin tahsisli araziler üzerinde bulunan yapılar İmar Barışından yararlanamaz. Planda sosyal donatı olarak gösterilen fakat kesin tahsisi yapılmayan alanlarda bulunan yapılar için başvuru yapabilecektir.

Depremden Depreme
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 17 Ağustos depreminin yıldönümlerinde yaptığı konuşmalardan birkaç cümle:
17 Ağustos 2013: "Deprem değil bina öldürür, depremle yaşamayı öğrenmemiz ve buna göre tedbirler almamız gerekiyor."
17 Ağustos 2015: "Başta deprem felaketi olmak üzere, ülkemizde sık sık yaşanan doğal afetlere karşı hazırlıklı olmalıyız."
17 Ağustos 2017: "Ülkemizin deprem bölgesinde olduğu gerçeğinin bilinciyle, devlet ve millet olarak felaketlere karşı her daim tedbirli olmalıyız. Deprem ve diğer tüm felaketlerde hasar ve kayıpların yaşanmaması için gerekli tüm tedbirleri almaya devam edeceğiz."

Vatandaşımızın imar sıkıntısını çözdük çok şükür!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Haziran 2018 seçimleri öncesi imar barışıyla ilgili yaptığı konuşmalardan birkaç cümle:
"İmar Barışı ile toplam 205 bin Hataylı vatandaşımızın imar sorununu çözdük."
"İmar Barışı ile, diğer şehirlerde olduğu gibi Gaziantepli vatandaşlarımızın da imar sıkıntısını çözüyoruz."
"İmar Barışı ile toplam 144 bin 556 Maraşlı vatandaşımızın sorununu çözdük."

O belgeler hayat kurtardı mı?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe, 2018 seçimleri öncesi çıkarılan imar affının boyut ve kapsam açısından öncekilerden farklı olduğunu belirtmiş ve "Güncel verilere göre Türkiye çapında 3 milyon 152 bin yapı kayıt belgesi verildi. Depremin etkilediği 10 ilde 294 bin 166 yapı kayıt belgesi düzenlendi. Adana'da 59 bin, Hatay'da 56 bin, Gaziantep'te 40 bin, Kahramanmaraş'ta 39 bin yapı kayıt belgesi verildi." demiş. 
Neredeyse haritadan silinen şehirlere bakınca, "Peki şimdi bu belgeler hayat kurtardı mı?" diye sormadan duramıyor insan değil mi?

Sözcü gazetesinde 21 Kasım 2022 tarihinde Mustafa Sarıipek imzası ile yayınlanan "‘Yeni İmar Barışı’ haberlerine uyanık kişilerden inanılmaz plan" başlıklı haberde, ülke genelinde yayılan "Yeni İmar Barışı" haberleri üzerine uyanık vatandaşların akıl almaz yeni sistemler uyguladığı ve önceki imar barışında kaçak binaların uydu görüntüleriyle tespit edildiğini öğrenen uyanıkların, imarsız arsalarına sadece çatı koymaya başladığı yazıyor.
Kurnazlık Devri gümlemedi mi? Daha ne kadar kurnazlık yapılabilir? Daha ne kadar yıkılınabilir? Daha ne kadar ölünebilir? İnşaat ya Resulallah diye diye boş kalan arazileri daha ne kadar doldurabilir? Yıkılan evlerin enkazından çıkartılan insanları daha ne kadar "Allahu ekber!" nidalarıyla karşılayabilir?

Büyüklerimiz durup durup halka "Hadi gel barışalım" diyor da, bu barışta kim kârlı kim zararlı çıkıyor? Savaşın kazananı olmadığı gibi, böyle "barış"ların da kazananı olmuyor.
Akil insan hiçbir zaman kaybetmez.
Ya kazanır, ya öğrenir...
Ya hata yapmaz, ya da hatasından ders çıkartır, tekrarlamaz.
Hatalar silsilesinin suçunu birkaç kişinin üzerine yıkarak işin içinden çıkmaz.
Tabii buradaki en önemli, en sihirli nokta, akil, ahlâklı ve vicdanlı olmak...
****
Sadece imarda değil, varlıkta da, vergide de askerlikte de barış/af yasaları çıktı yıllarca. Bu yasalara aftan yararlanan ayrı sevindi, aftan yararlandıran ayrı. Vergisini düzenli ödeyen, yasaların açığını bulup da oradan kaytarmaya çalışmayan, gelirini giderini beyan eden ise "enayi" olarak etiketlendi. Enayiliğine doyma dendi.
Geldiğimiz noktada soralım o zaman: Kim enayi kim değil?

Vergi Affı
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, kamuya olan borçların yapılandırılmasını da içeren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin yaptığı sunumda "Vatandaşların vergi dairelerinde hangi türden olursa olsun tüm borçlarını yeniden yapılandırma kapsamına aldık. Tüm vergiler, vergi cezaları, trafik, askerlik, nüfus para cezaları; köprü, otoyol, kaçak geçiş ücretleri; daha önce hiçbir yapılandırma düzenlemesinde yer almayan adli para cezaları, idari para cezaları, 4207 sayılı Kanun kapsamındaki idari para cezaları, tüm idari para cezaları, öğrenim kredisi borçlarıyla ilgili yaptığımız kanunu revize eden bir düzenleme. Ecrimisiller gibi ne tür borç olursa olsun bu yapılandırma kapsamına almış oluyoruz." demiş.
(Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan "Vergi Affı Son Durum" başlıklı haberde konuya daha detaylı yer verilmiş.)

Varlık Barışı (dogrulukpayı.com)
“Varlık Barışı” adı verilen ve en günceli 5 Temmuz 2022 tarihinde 7417 sayılı “Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” adı altında Resmî Gazete’de yayımlandı. Konu ile ilgili ayrıntılı açıklama ve düzenlemeler ise  “Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ” ile 9 Ağustos 2022 tarihli Resmî Gazete’de yer aldı. 
Gerçek ve tüzel herkesin faydalanabileceği yasa, yurt dışındaki varlıkların bildiriminin ve yurt içindeki varlıkların beyanının en geç 31 Mart 2023’e kadar yapılmasını içeriyor. Yasa kapsamına giren varlıklar şu şekilde:
Yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları. 
Yurt içinde bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar.
Bu varlıkların banka veya aracı kurumlara bildirilmesi ya da beyan edilmesi gerekirken, varlıklara ilişkin vergi dairelerine bir beyanda bulunulması gerekmiyor. Bunun yanında, 9 Ağustos 2022 tarihli Resmî Gazete’de yer alan açıklamaya göre de, şart ve yükümlülüklere uyan varlık bildirimi ve beyanlarında hiçbir suretle “vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacağı” vurgulanıyor. 
(Varlık Barışı genel tebliğinin arşiv bağlantısına ulaşmak isterseniz tıklayınız:)
(Dünya Gazetesi'nden Mahmut Bülent Yıldırım'ın "Varlık Barışı Devam Ediyor" başlıklı yazısını okumak isterseniz tıklayınız:)

Bedelli Askerlik
Bedelli askerlik, Türkiye'de Osmanlı döneminden bu yana aralıklarla zorunlu askerliğe alternatif olarak süre kısalması karşılığı nakit bedel ödenmesi mantığına dayanan bir uygulamadır. Uygulamanın dayandırıldığı gerekçeler ordunun ve devletin maddi ihtiyaçları ve bireylerin işlerini kaybetmemeleridir. Uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından eşitlik ilkesini ihlal etmediğine karar kılınmıştır. 
Bedelli Askerlik Cumhuriyet tarihinde 10 kez uygulanmıştır. En son uygulamalar, 1987, 1992 ve 1999 yıllarında yapılmıştır. 1999 yılındaki uygulamanın sebebi 17 Ağustos 1999'daki Gölcük depreminden sonra ülke ekonomisine katkı amacı taşımıştır. 2011 yılında uygulanan bedelli askerlikte, 30 yaşından gün alan ve 30.000 TL tutar ödeyen kişiler askerlik vazifesini yapmış sayılmışlar, yasa çerçevesinde adaylar 21 günlük temel askeri eğitimden de muaf tutulmuşlardır. 2 Aralık 2014 tarihinde Başbakan Ahmet Davutoğlu, 31 Aralık 1987 ve önceki tarihlerde doğanların 18.000 TL karşılığında bedelli askerlikten faydalanabileceklerini belirtmiştir. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra toplanan Bedelli Askerlik Komisyonu, bedelli askerlikten 1 Ocak 1988 ve önceki tarihlerde doğanların yine 18.000 TL karşılığında yararlanabileceğini belirten bir karar almıştır. Bu kararın 2 Ocak 1988 ve sonraki tarihlerde doğanlara hak ihlali oluşturduğunu düşünen askerlik yükümlüleri, kararı Ocak 2015'te Anayasa Mahkemesine taşımıştır.
2018 yılında bedelli askerlik uygulanmış, 26 Haziran 2019 tarihindeki yeni askerlik kanunu ile bedelli askerlik kalıcı hâle getirilmiştir. 2020 bedelli askerlik bedeli 35 bin 54 TL olarak belirlenmiştir. Bedelli askerlik ücretleri 2021 yılının ilk yarısında 39 bin 788 liraya yükselmiş, 2022 yılında ise 55.194 TL'ye yükselmiştir. Yurtdışındaki Türk vatandaşlarının döviz üzerinden yaptıkları ödemelere ise kur ayarı yapılacağı açıklanmıştır.
1987 yılında18.433 kişi 2.850 $ (52.534.050 $), 1992 yılında 35.111 kişi 2.900 $ (101.821.900 $ )1999 yılında 72.290 kişi 8.500 $ (614.465.000 $)2011 yılında 69.073 kişi 16.600 $ (1.146.611.800 $)2014 yılında 203.824 kişi 8.100 $ (1.650.974.400 $) ödeyerek ve postal bağlamayarak, 2018 yılında ise 635.582 kişi 3.100 $ (1.970.304.200 $) ödeyerek 21 gün, 2019-2023 yılları arasında 402.045 kişi 5.000 $ (2.010.225.000 $) ödeyerek 28 gün askerlik yapmışlar. (Bu hesaba göre toplamda 1.436,358 kişi bedelliden yararlanmış, devlete 101.821.900 $ ödenmiş)
2019 (1 Ocak-30 Haziran) döneminde ortalama 31.343,28 TL (6.000 $) olan bedelli askerlik ödemesi, 2023 (1 Ocak-30 Haziran) döneminde 104.084,00 TL (5.500 $) olmuş.
(Kaynak: Wikipedia)
Peki ya Bedelli'nin bedeli 'ne' olacak? Bu bedel kimler tarafından, nasıl ödenecek?

Özel İletişim Vergisi
Dogrulukpayi.com sayfasında yer alan habere göre; Özel İletişim Vergisi, 1999’un kasım ayında getirildi. 2000-2022 yılları arasında tahsil edilen toplam  özel iletişim vergisi miktarının ise 88 milyar 298 milyon TL olduğu görülüyor. İlgili yılların TCMB’den alınan ortalama dolar kuru ile hesaplama yapıldığında, 22 yıl içinde toplanan Özel İletişim Vergisi tutarı 38,4 milyar dolara denk geliyor. 
Özel İletişim Vergisi, 1999 yılında “Marmara Bölgesi ve Civarında Meydana Gelen Depremin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpları Gidermek Amacıyla Bazı Mükellefiyetler İhdası ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’’ adı altında getirilmiş olsa da, aslında yalnızca deprem ile ilişkili konularda harcanmıyormuş.
Biz o paralarla "Yol Yabdık" demeleri de bu yüzden olmalı...
****
Resmi kayıtlara ve çeşitli yazılardan pasajlara yer vererek yazdığım yazımın sonunda bir kez daha gördük ki, her şey gelip "Para, Para, Para"ya kitleniyor. Kurnazlıktan olsun, cahillikten olsun yanlış iş yapmaya kalkışan insanı koruması gereken üst akıl, kişiyi korumayı düşünmediği gibi vatandaşın elinden parasını da alıyor. Ölen ölüyor, kalan kalıyor, yola kalan "sağ"lar ile devam ediliyor.

14 Şubat 2023 / C.E.Y.

Küs sevgililerin barışması üzerine yazılabilecek bir günde bakın neler yazdık...

1 yorum:

  1. İş işten geçtikten sonra ,herşeyin ince ince düşünüyor olması tuhaf. O da zaten kısa süre, sonra aynı tas aynı hamam bizim toplum , maalesef. Her şey o an işimize geldiği gibi, sonrası Allah kerim, zihniyetine sahibiz.

    YanıtlaSil